Okunma Sayısı: 9865
CANLI YORUMLAR

ANNE SEVGİSİNDEN YOKSUNLUK

Ve bağlanma problemleri

ANNE SEVGİSİNDEN YOKSUN KALMA BAĞLANMA SORUNLARINA NEDEN OLUYOR 

Araştırmalara göre anne sevgisinden yoksun büyüyen kadınların bir kısmı ileride uzun süreli ve ciddi ilişkiler yaşamakta zorlansa da çocuğuna güçlü bir anne sevgisi verebiliyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Dr. Klinik Psikolog Ayşe Bombacı bu durumun daha doğum öncesinde başlayan hormonal bir süreç, doğanın bir oyunu olduğunu anlatıyor.

 

Anne sevgisi bir çocuğun duygusal ve sosyal gelişiminin temelini oluşturuyor. Sosyal iletişim becerileri, empati kurabilme yeteneği ve hatta ileride karşı cinsle yaşanacak romantik bir ilişkinin niteliği bile bu ilişkiye göre şekilleniyor.
Uzun sureli ve ciddi ilişkileri yaşamakta zorlanan yetişkinlerin klinik öyküsüne bakıldığında, çocukluk döneminde güvenli bir anne - çocuk bağı yaşamadıkları gözlemleniyor. Yine de daha sonraki dönemlerde yaşanan olumlu ilişkiler ve güven temelli sevgi dolu bir eş sayesinde, anne sevgisi almadan büyümüş bir çocuk, kendi yaşamamış olsa bile çocuğuna anne sevgisi verebiliyor.
Bu durumun doğanın bir oyunu ve annelik içgüdüsünün daha bebek dünyaya gelmeden yerleşen bir duygu olduğunu anlatan DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’den Klinik Psikolog Dr. Ayşe Bombacı; “Dünya üzerindeki hiç bir duygu anne sevgisi kadar güçlü ve içten değildir. Bu yoğun duygu sayesinde bir anne, tüm zamanını ve enerjisini çocuğunun bakımı için vermeye hazırdır. Bir başkası için yapmayacağı birçok şeyi çocuğu için hiç düşünmeden yapar. Bebeğini besleyebilmek için uykusuz kalabilir, bir yılda ortalama 4 bin 500 defa onun altını değiştirebilir. Çocuğuyla ilgili istenmeyen bir tehlike söz konusu olduğunda hiç düşünmeden onu korumak için kendini feda edebilir. Sevgi ve bağlanma hormonu olarak bilinen Oksitosin hormonunun seviyesi hamilelikle birlikte yükselmeye başlar. Böylelikle bir anne adayı, bebeğine olan bağını henüz daha ona hamileyken güçlendirmeye başlar” dedi.
Bağlanmada etkili olan diğer bir hormonun ise, doğum sancılarının arttığı son evrede salgılanan Endorfin hormonu olduğunu anlatan Bombacı; “Endorfin, insan bedeninin ürettiği bir ağrı kesicidir ve morfin gibi sakinleştirici etki yaparak doğumu kolaylaştırır.



Çocuk dünyaya geldiğinde yaşanan sancılar bir anda unutulur; çünkü Endorfin hormonunun seviyesi doğumdan sonraki ilk saatlerde de hala yüksektir. Anne, doğum sonrası bebeğini kucağına aldığında, onunla dokunarak iletişim kurduğunda ve emzirmeye başladığında bağlanma ve sevgi hormonu olan Oksitosin yüksek seviyede salgılanmaya devam eder. Bağlanmayla birlikte güçlenen anne sevgisi, duygusal ve fiziksel olarak yardıma muhtaç olarak dünyaya gelmiş bir bebeğin bütün ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli koşulları sağlar. Yine de bu duygu doğumdan sonra otomatik olarak gelişmez. Anne-bebek arasındaki iletişim ve bedensel temas bağlanmanın sağlanması için çok önemlidir” dedi.
Ancak yapılan araştırmaların, tek başına hormonların anne sevgisinin oluşmasın da yeterli olmadığını gösterdiğinin de altını çizen Bombacı, “60’lı yıllarda Amerika’da erken doğumla dünyaya gelmiş bebekler uzun süre yoğun bakımda tutulurdu ve haftada sadece bir kere annelerine gösterilirdi. Onlarla bedensel temas ve duygusal ilişki kuramayan annelerin, çocuklarını fiziksel olarak daha çok hırpaladıkları tespit edilmiştir. Neyse ki artık günümüzde erken doğum sonrası anne ve bebek arasında yaşanan tensel temasın, bebeğin gelişim sürecini de hızlandırdığı kabul görmüştür. Bu sayede, yeni doğan yoğun bakımında, bebeğin annenin çıplak göğsüne bırakıldığı ve prematüre bebekleri yaşama bağlayan ‘Kanguru Yöntemi’ uygulanır” dedi.
Anne sevgisini benzersiz kılan diğer bir özelliğin ise algılar olduğunu anlatan Bombacı, “Bir anne, gece uykusundayken bile bebeğinin en ufak bir kıpırtısında uyanır ve onun ihtiyacını karşılar. Annelikle birlikte algıların daha açık bir hale geldiği gerçeği, farelerle yapılan deneylerde de gösterilmiştir. Buna göre, anne olmuş farelerin labirent içinde yiyecek aramada ve bulmada daha zeki ve cesur davrandıkları saptanmıştır” dedi.

 

  • Ann Boyutu
    
İLGİLİ HABERLER
İŞ PERFORMANSINDA EN ETKİLİ
İŞ YERİNDE ÇIKAN YEMEKLER
BAŞ AĞRISINDA CİDDİ TEHLİKE
BU SİNYALLERE DİKKAT
UZUN SÜRE TELEVİZYON
ÇÜRÜK DİŞLERE SEBEP Mİ?
İLK SOSYAL GÖRÜŞMENİZ
DİŞ HEKİMİNİZ İLE OLSUN
ÇARPIK DİŞ
SORUNUNA DİKKAT
GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜ
GÖRMEYE ENGEL OLABİLİR
GECE ACIKIYOR MUSUNUZ?
GECE ATIŞTIRMA TESTİ
SARI NOKTA HASTALIĞI
VİTAMİNLE KORUYUCU TEDAVİ
TATİL SONU DİŞLERE DİKKAT
KONTROLÜ İHMAL ETMEYİN
ALKOL VE MEME KANSERİ
RİSKİ ARTTIRABİLİR

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.

KATEGORİNİN HABERLERİ
BİR YAKININIZ KANSERSE
ZAYIFLARKEN HASTALANMAYIN
DİŞ ETİ ÇEKİLMESİ
YEDİĞİMİZ GIDALARDA N...
ÜNLÜLER VE KÖPEKLERİ
VÜCUT SÜSLEMESİNDE AŞIRILIK
SİZİ BEĞENDİĞİNİ GÖSTEREN
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :