Yalnız olmak zordur; hem yalnız hem sorumlulukları fazla çocuklu bir adam olmak ise kuşkusuz daha zor.

Hayat, insana getirdiği güçlüklerde cinsiyet ve yaş ayırdetmiyor belki ancak söz konusu aile, ilişkiler ve çocuk olunca kadın "dayanma, direnme, sürdürme, alışma" pratiklerini genç yaşta ve çabucak deneyimleyebiliyor. Dolayısıyla erkekler, çocuklu ve bekar hayatlarında bir rehbere, kadınlara kıyasla daha çok ihtiyaç duyabiliyorlar.

İşte belki biraz da bu sebeple, yalnız babalar için içerik hazırlayıp, öneriler sunan yabancı bir blog'da yazan Winnie Yu adlı bir kullanıcı, kendisine ve ailesine bir düzen oturtmuş babalara kuralların önemli olduğunu, ancak ara sıra bu kuralları yıkmak gerektiğini kendi hayatından örnekler vererek kaleme almış... 

***

"Ben kuralları severim. Kuralları koyarım, uygularım ve uygulatırım, çocuklarıma sormanız yeterli.

Kişisel kurallarım, sağlıktan finansa, sosyal yaşamımdan ev düzenine hayatımın her alanını kaplıyor.

Her gün 30 dakika egzersiz yap.

Olmayan parayı harcamaya çalışma.

Arkadaşlarına her hafta zaman ayır.

İhtiyacın olmayan şeyden kurtul gitsin.

Her akşam mutfağı, lavaboyu temiz bırak.

Birkaç günde bir anneyi – eski eşi – ara.

Yukarıdaki kurallardan bazıları kesinlikle tartışılmaz; her gün egzersiz yapmak gibi... 

Her ne kadar, hayatımda görüp görebileceğim en kötü gestapo kendimmişim gibi dursa da, kurallarım zihnen, bedenen ve ruhen sağlıklı kalmamı sağlıyor. Ayrıca düzenli olmama ve beş parasız kalmamama da yardımcı oluyor.

Ama işte en sevdiğim parolam da şudur: Bazen kuralları yıkmak gerekir!

Ne demişler, kurallar yıkmak içindir... Bundan yola çıkarak benim de bazen gününün 3 öğününü abur cuburla geçirdiğim, çok çok pahalı bir ayakkabıya para bayıldığım, bazı akşamlar mutfağı bulaşıklı bıraktığım, hatta ve hatta kimi günler yapmayı çok sevdiğim sporu atladığım oluyor.

Kuralları yıkmak hayatı biraz daha eğlenceli kılar; olayların biraz da kendiliğinden gelişmesini olanaklı kılıp rutinin sıkıcılığından kurtarır. Eğer yılın her haftasını, her gününü yukarıdaki programa göre yaşamış olsaydım, muhtemelen şimdiye çoktan akıl sağlığımı yitirmiş olurdum. Rutinin, programın biraz dışına çıkmak; biraz eğlenmek, ilginç bir şeylerle meşgul olmak, bilemediniz biraz rahatlamak demek...

O nedenle eğer siz de biraz benim gibiyseniz (yani kurallarınızın olmasını seviyorsanız) ara sıra mola verin; kişisel kurallarınızı rüzgara bırakın, gitsin...

Hayatı yaşamanın türlü türlü yolları var ve hayat; bir dakikadan diğerine, bir günden diğer güne, bir haftadan öbürüne sürekli değişebilir, değişiyor da.

Burada işin püf noktası kuralları ne zaman yıkacağınızı bilmektir ve dürüst olmak gerekirse bunun bir kuralı yoktur..."