Çocuğunuza kendi yargılarına güvenmesi ve kendine daha fazla yeterli hale gelebilmesi için birçok konuda izin verebilirsiniz. Bunu yaparken limitleri konusunda açık ve net olun. Başka bir deyişle, hangi alanlarda kontrolün sizde olacağını, hangi alanların ise müzakereye açık olduğunu ona ayrıntılı olarak açıklamanız gerekir. Bu konuda açık ve net olduğunuz müddetçe, çocuğunuz kendisi için bazı fırsatlar yaratma ve kişisel kararlarını almaya başlama konusunda kendine güvenecektir.

Çocuğunuza zamanını esnek bir biçimde kullanması için izin verin. Böylece kendisiyle ilgili düşünmek için zaman elde etmiş olur. Bunu yaparsanız, boş zamanını nasıl değerlendireceğine karar vermesi de kolaylaşacaktır. Eğer kızınız yeni bir şeyler yapmayı denemek isteyip, sonra da zor bir duruma düşerse kendi başının çaresine bakmak istemesine karşı çıkmayın. Ayrıca yaptığı işle ilgili ona ‘doğru’ yolu da anlatmayın, çünkü kendisi pek yakında bunu öğrenecektir. Aynı şekilde her sorunla karşılaştığında da ona yardımcı olmayın. Kendine yeterliliği beslemenin bir parçasının da, çocuklarınıza kendileri için kullanabilecekleri zaman ve mekân olanakları sunmak olduğunu unutmayın. Eğer araya girmek ve onun işlerine karışmak konusunda çok aceleci davranırsanız, kendilerini engellenmiş hissederek vazgeçebilirler. Dolayısıyla hep hazır olmak yerine, çocuğunuzun yardım istemesini beklemek daha doğru olacaktır.

Çocuğunuzda kendine yeterlilik duygusunu artırın

• Örneğin parka gitmek, hafta sonu bisiklete binmek gibi küçük aile kararları konusunda ona danışın.

• Bazı konularda fikrini alın. Örneğin “Çiçeklerin olduğu vazo burada mı, yoksa orada mı daha iyi duruyor?” gibi.

• Yaptığı posta kartlarını, resimleri, el yapımı eşyaları ve yaratmaktan gurur duyduğu herhangi bir şeyi sergileyin.

• Ona küçük kardeşleriyle ya da evdeki evcil hayvanlarla ilgilenmek gibi minik görevler verin.

• Örneğin kırılmayacak birtakım eşyaları kurulaması, ev işlerine yardım etmesi, kendi toz bezine sahip olması ya da kendisi için sandviç yapmayı öğrenmesi gibi yaşına uygun ve görece daha ‘olgun’ işler yapmasına fırsat tanıyın.

• Yaşına uygun olarak ona belli bir seviyede özerklik sağlayın. Kendi kıyafetlerini seçmesine izin verin. (Terlik ve mayo gibi ortama uygun olmayan kıyafetleri tercih edebileceği için, daha önceden sizin belirlediğiniz uygun kıyafet seçenekleri arasından tercih yapması daha iyi olur.) Ayrıca hatırlatılmadan ödevini bitireceğine dair ona güvendiğinizi söyleyebilirsiniz. 15 dakika daha erken yatırın ki bu arada yatmadan önce kitap okusun ve sonra da eğer bu onun göreviyse kendi ışığını kendi kapasın. Sizin tarzınızda olmasa bile odasını sevdiği gibi düzenlemesine izin verin.

• Övgüyü ihmal etmeyin ve bunu sadece başarılı olduğu durumlarla sınırlamayın. Çaba harcamasını da takdir edin. Örneğin kendi yatağını yapmak ve söylenmeden giyinmek gibi işleri yaparak sorumluluk aldığında övmeyi sakın unutmayın. “Seninle gerçekten gurur duyuyorum” ya da “Beni böyle şaşırttığında seni çok seviyorum” gibi duygusal bir dil kullanmaya çalışın. Bu davranış şekli, yaptıklarının olumlu etki yarattığını ona gösterecektir.

• Bir konunun üstesinden gelemediği zaman şaşırsanız bile onu küçümsemekten kaçının. İçinizden “Ama 10 yaşındaki çocukların çoğu bunu kolayca becerebiliyor” gibi cümleler geçse bile bunu ona söylemeyin. Yerine “Şu an yapamıyorsan sorun değil. İstersen bir süre sonra yine deneriz” gibi bir ifade kullanmaya çalışın.