Facebook'ta paylaş Twitter'da Paylaş
Ann Boyutu
ÇALIŞAN ANNE SENDROMU

Anne ve çocuk arasında görünmez bir bağ vardır ve anne nerede olursa olsun aklının bir kısmı daima çocuğundadır. Bu sebeple özellikle çalışan anneler evde çocuğuyla kalan annelere nazaran daha huzursuz hissederler. Ne kadar çocuğunuz emin ellerde de olsa hep aklınızda bir soru işareti var değil mi? Okumaya devam edin....

Çocuğunu koruyup kollamak isteyen anne, ayrı kaldıkları zamanlarda çocuğunun tehlikede olduğu hissine kapılabilir. Bunun yanı sıra onu emanet ettiği kişilerin ya da bakıcının çocuğun beslenmesini, bakımını, temizliğini yeterince iyi yapmadığını düşünebilir. 

Etrafta olup biten, özellikle çocukların yaşadıkları her tür olumsuz olay kendi çocuğunun da başına gelecekmiş endişesi taşır. İşte tüm bu duygular, endişeler anneyi huzursuz eder; hırçınlaştırır. 

Her işten istifa edilebilir; annelikten asla! Ama?

  • Ev hanımları haftada 40 saat iş yapıyor. Çalışan anneler haftada 40 saat ofiste çalışıp 20 saat mesai de ev işlerine harcıyorlar.
  • Bu yoğun hayat temposu öncelikle annenin enerjisini alıyor; onu yorgun, vitaminsiz, hevessiz, uykusuz ve bunca koşuşturmaya rağmen hareketsiz ve sağlıksız kılıyor.
  • Bir yandan yoğun iş temposu; öte yandan çocuğa yeterli zaman ayıramama...

Çalışan anneler iş yaşamında verimli olamayabildikleri gibi çocuklarına karşı kendilerini suçlu da hissedebiliyorlar. Kendisini yetersiz hisseden annenin iş hayatındaki stresi de artar. Yabancılar boşuna bu sendromun adını "Tükenmiş Anne Sendromu" koymamışlar.  

  • Bu sendrom, annelere zarar verir; ancak çocuklara olumsuz etkileri daha çoktur. Çünkü çocuklar sizin neşesizliğinizden ve stresli ruh hâlinizden tahmin edemeyeceğiniz kadar çok etkilenebilirler. Unutmayın; önemli olan çocuğunuzla geçireceğiniz vaktin verimli geçmesi ve sizin moralinizin ve keyfinizin yerinde olmasıdır.

Sorumluluklarının fazla olması anneyi daha yorgun düşürür; çocuğuna yeterince zaman ayıramadığını düşündüğü için de stresini iyice arttırır. Aşağıdaki ufak önerilerle biraz enerji depolayabilirsiniz:

  • Öncelikle kendi sağlığınıza önem verin, sağlıklı beslenin. Kaliteli bir uyku çekmek için sinirleri ve kasları gevşetip rahatlatan magnezyum açısından zengin besinler tüketin; badem, brokoli, kabak, fasulye, et, süt, balık, yumurta, çikolata, kuru baklagiller ve tam tahıllar vs... Taurin içeren et, balık, süt ve yumurta size enerji verir. Yeşillik ve yapraklı sebzeler hormon dengesini sağlar. 
  • Biraz zaman ayarlaması ve düzen iyidir. Yapacağınız işleri belirleyip tahmini ne kadar süreceğini hesaplayın. Böylece lüzumsuz detaylarla uğraşmaz; gereğinden fazla akit harcamazsınız.
  • Ev işlerini daha hızlı ve daha kolay halledebileceğiniz ürünler edinmeye çalışın. Örneğin çamaşır yıkamak kadınların en yorucu bulduğu işlerin başında geliyor. 
  • Ve tabii ki egzersiz! Yürüyüş, yüzme ve aerobik gibi basit egzersizler sizi rahatlatır ve iş yüküne karşı sizi dayanıklı kılar.