Facebook'ta paylaş Twitter'da Paylaş
Ann Boyutu
RAMAZANDA KALP VE DAMAR

RAMAZAN AYINDA KALP- DAMAR HASTALIĞI OLANLAR VE YAPILMASI GEREKENLER

            Ramazan ayı ve oruç ibadeti ile beraber kalp ve damar hastalığı olan hastaların bilgilendirilmesi gerekmektedir. Koroner arter hastalığı, tansiyon hastalığı, kalp ritim bozukluğu, kalp kapak hastalığı bulunan hastalar ramazan ayında doktorlarına danışarak yeme-içme ve ilaç kullanım düzenlemelerini yapmaları gerekmektedirler.

 

            Hangi hastalar oruç tutabilir, hangi hastalar oruç tutamaz?

 

            Öncelikle mevcut hastalığı açısından kontrol altında olmayan hastaların oruç tutması önerilmez. Bu hastaların öncelikle doktorlarına bu konuda danışmaları gerekmektedir. Bir diğer nokta, olası uzun süreli açlığın yaratacağı etkiler nedeniyle klinik durumu bozulacak hastalar – orta ve ileri düzeyde kalp yetersizliği tanısı bulunan, orta ve ileri düzeyde kalp kapak hastalıkları bulunan hastalarda – oruç tutmaları durumunda oluşabilecek sıvı alım eksikliği , sodyum ve potasyum gibi elektrolit bozuklukları bu hastaların klinik durumlarında düzensizleşmeye ve klinik durumlarında bozulmalara yol açabilir. Ritim bozukluğu olan hastalarda sıvı-elektrolit bozuklukları mevcut altta yatan ritim bozukluğunun kötüleşmesini tetikleyebilir. Üçüncü bir nokta ise, özellikle stent tedavisi uygulanmış ve bir nedenden dolayı kan pıhtılaşmasını önleyen yani halk arasında kan sulandırıcı olarak bilinen ilaçları kullanan hastaların oruç tutmadan önce kesinlikle doktorlarına danışması önerilir. Özellikle bazı kan sulandırıcı ilaçlar etki süresine bağlı olarak 12’şer saat aralıklarla kullanılmakta olup, olası doz atlanması – gecikmesi - erken alınması durumlarında beklenmeyen ve istenmeyen kanama - pıhtılaşma komplikasyonları gelişebilir.

 

            Peki tansiyon hastalığı olan hastalar için önerileriniz nelerdir?

 

            Tansiyon hastaları, oruç tutmaları durumunda bu hastaların günlük sıvı-tuz alımlarında düşme meydana geleceği için bu hastalarda hipotansiyon dediğimiz tansiyon değerlerinde düşme daha sık olabilmektedir. Sadece tansiyon değerlerinde düşme değil, bu hastalarda gelişen elektrolit bozuklukları ile tansiyon yükselme atakları da sıklaşabilmektedir. Özellikle biz bu hastalarda tansiyon değerlerini ramazan ayı boyunca yakın takip etmelerini, olası bir fenalık hissi, baygınlık, baş dönmesi – tansiyon düşüklüğü durumuna karşı dikkatli olmalarını belirtmekle beraber, gerektiğinde kullandıkları ilaçların dozlarında bu ay için azaltmalar yapabilmekteyiz. Fakat bu değerlendirmelerin doktor gözetiminde yapılması gerekmektedir.

 

            Kalp hastaları için iftar ve sahurda yeme-içme önerileriniz nelerdir?

 

            Bu hastalarımızın iftar ve sahurda sebzeden zengin, hayvansal katı yağ içeren gıdalardan fakir yiyecekleri tercih etmelerini ve özellikle yiyecekleri et ürünlerini az yağlı seçmeleri ve bu et ürünlerini sebzeler ile karıştıracak şekilde yemekler hazırlamalarını önermekteyiz. İftar sırasında ani ve hızlı kalori - besin alımı ve yağ – karbonhidrattan zengin besinler tüketilmesi, iftar ile beraber hızlı bir şekilde sigara kullanımı bu hastalar için risk oluşturmaktadır. Bu hastaların öğünlerinde tuz ve su alımlarına dikkat etmelerini önermekteyiz. Çünkü kalp hastalarında dengesiz su ve tuz tüketimi istenmeyen sonuçlara neden olabilmektedir.

 

            Ramazan döneminde bu hastaların egzersiz ve spor yapma alışkanlıkları açısından önerileriniz nelerdir?

 

            Ramazan ayında, hastalarımızın özellikle iftardan sonra belirli bir süre zarfı (yaklaşık 2-3 saat) geçtikten sonra egzersiz yapmalarını önermekteyiz. Çünkü hızlı bir şekilde besin alımını takiben yapılacak yoğun bir egzersiz kalp üzerindeki iş yükünü arttırarak kalp hastalarında istenmeyen sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu noktada, ramazan ayı boyunca kalp hastalıklarına uygun hafif tempolu yürüyüş ve kültür fizik hareketlerimizi içeren egzersizlerimize devam edebiliriz. Fakat yemekten sonra belirli bir süre vererek bu egzersizlerimizi yapmamız daha uygun olacaktır. Ve tabi ki, bu egzersizler sırasında susuz kalmamaya ve yeterli su alımına dikkat etmeye özen göstermeliyiz.

 

            Sonuç olarak ramazan ayında oruç tutmadan önce ve iftar-sahur öğünlerinizi planlamadan önce doktorunuza danışılması tavsiye edilmektedir.

 

                                                                                    KARDİYOLOJİ UZMANI

                                                                                  Uzm.Dr. Ahmet Anıl ŞAHİN