Facebook'ta paylaş Twitter'da Paylaş
Ann Boyutu
ANNE BEBEK İLİŞKİSİ

Özellikle ilk 3 yaş bebeğin yaşayabilmek adına kendisini besleyene yöneldiği bir dönemdir. Beyindeki tehlikeyi sezerek yaşamın garantörü olan amigdala, besleyene -ki bu tercihen karnında iken kokusu kodlanmış olan annedir- yönelme davranışlarını beynin haz alanı olan accumbens’ten gelen haz sinyali ile ödüllendirir. Tıpkı bir pusula gibi amigdala besleyene yönelme davranışlarını accumbens’e yönelterek bu davranışları, dolayısıyla bu davranışlara yönelen bireyi ödüllendirir. Aksi durumda sonuç yaşamsal tehdit olarak algılanır. 

Bu süreç 5 yaşın sonuna kadar uzayabilir. Kendi annesi ile bağlanması bozuk olan, lohusalık depresyonu geçirmiş veya çocukluğunda cinsel bir tacize uğramış ya da ailesinde depresyon, panik atak gibi takıntılı hastalıklar veya kaygı bozukluğu ile seyreden bazı psikiyatrik hastalıklar olan annelerin ileride benzer sorunlarla karşılaşması muhtemel çocuklarında bu süre uzayabilir. Esas önemli olan çocukta ortaya çıkan (ilk 5 yaş aralığında) anksiyeteye bağlı davranışların gelişim sürecinin olağan anneye bağlanma kaygısı mı, yoksa ileride ortaya çıkabilecek ve tedavi gerektirecek hastalıklı bir halin ilk sinyalleri mi olup olmadığına doğru karar verebilmektir. Bebeğin anneye bağlanmasında olumsuz rol oynayan önemli bir durum, annenin kendi annesi ile olan ilişkisinde bir sorun varlığıdır.

Anne, kendi annesini çok küçük yaşta kaybetmiş, herhangi bir sebepten dolayı annesinden ayrılmış ya da daha da acısı annesi ile birlikteyken annesi ile arasında sıcak bir ilişki kurulamamış olması sonucu, annenin kendi annesine olan bağlanma süreci örselenmiş olabilir. Böyle bir anne çocuğuna karşı davranışlarında soğuk denecek kadar ürkek ve tedirgindir. Sonuç olarak çocuğu arasında olması beklenen sıcak bağlanma kurulamayabilir. Böyle olunca bebeğinin anneye bağlanma süreci 5 yılı aşabilir ve hatta patolojik yani sorunlu davranışlar ortaya çıkabilir.

Annenin lohusalık döneminde yaşadığı depresyonun ağırlığı, çocukluktan kalan bir cinsel tacizin olumsuz etkileri, annenin içinde bulunduğu sosyoekonomik zorlayıcı koşulların varlığı ya da annenin daha önceki hamileliklerinde yaşadığı bebek kaybı, düşük gibi olumsuz durumlar da anne çocuk bağını örseleyici niteliktedir. Anneden ayrılma anksiyetesi varlığında çocukta özellikle anneye karşı küsme, onu taciz etme, yorma, sıkma, bunaltma, saç çekme, ısırma, tekmeleme gibi önceleri umursamaz, söz dinlemez ve daha sonraları saldırgan davranışlar ortaya çıkar demiştik. Nedeni ne olursa olsun mutlaka profesyonel destekle müdahale edilmelidir. Çünkü bu dönem üst beyinde diğerlerine güven duygusunun temellerinin atıldığı bir dönemdir. Diğerlerine güven duygusu sadece bu dönemde ve anneye güvenli bağlanmanın gerçekleşmesi halinde kazanılır. Aksi halde kazanılamaz. Kazanılamamış olması paranoyak düşünceleri beraberinde getirir.

 

Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin (Çocuk Davranışlarındaki Korkuyu Tanımak ve Baş Etmek)