Facebook'ta paylaş Twitter'da Paylaş
ERKEN GEBELİK RİSKLERİ

En önemli sorun gebelik kayıplarıdır. Erken gebelik deyince genellikle ilk 20 haftalık (kabaca 5 ay) gebelik dönemi anlaşılır. Bu süredeki ilk 3 aylık dönem özellikle önemlidir. Düşük oranları ilk 3 ayda yüzde 15-20, 3 ay 5 ay arasında ise (12-20 hafta) yüzde 3-5 oranlarına geriler. İlk 3 aydaki 10 haftalık dönem organogenez denilen, bebeğin organlarının oluşma dönemidir ve dışarıdan gelecek etkenlerin bebek üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceği en hassas dönemdir. Gebeliklerdeki sakat bebek olma oranları da yüzde 3-5 civarındadır.

Sakatlık ve düşük risklerinin artmaması için nelere dikkat edilmelidir?

Mevcut risklerin artmaması için dikkat edilmesi gerekli temel kurallar şunlardır;

Çok ağır bedeni faaliyetlerden kaçınmalı

Doktor bilgisi dışında ilaç kullanmamalı

Düşme çarpma gibi karın bölgesine olabilecek travmalardan kaçınmalı

Bulaşıcı hastalıklardan uzak durmalı (küçük bebek ve çocuklarda her mevsim her türlü hastalık olabilmekte, hastalıkların kuluçka döneminde henüz belirti olmamasına rağmen mikrop bulaşma riski olabileceği bilinmeli bebek ve çocuklarla yakın temastan kaçınmalıdır.)

Mağaza, alışveriş merkezi gibi yerlerdeki güvenlik kapılarından geçmemeli, röntgen filmi çekimi gerekirse gebelik durumu ilgili kişiye bildirilmeli, gerekli durumlarda kurşun önlük kullanılmalı

Cep telefonu yerine mümkün olduğunda hatlı telefon kullanımı tercih edilmeli, cep telefonu cep veya boyunda taşınmamalı, mümkün olduğunda vücuttan uzakta bulundurulmalı

Bilgisayar kullanımlarında LCD ekran veya laptop tercih edilmelidir.

Bu önerilere uyulduğunda düşük ve sakatlık riski sıfırlanmamakta, mevcut risklerin daha fazla artmasının önüne geçilmektedir.

Düşük Nedir?

Rahim içine yuvalanmış olan gebelik ürününün 20. gebelik haftasından önce, rahim ağzı kanalından dışarı atılmasıdır veya diğer bir tanım da ağırlığı 500 gramdan küçük olan gebeliklerin sonlanmasıdır.

Düşük tehdidi (abortus imminens), tam olmayan düşük (abortus incompletus), tam düşük (abortus completus), önlenemeyen düşük (inevitable abortus), missed abortus ve septik abortus şeklinde düşük tipleri mevcuttur.

Düşük tehdidi, ağrı ile birlikte kanama olmasıdır. Gebelik kesesi henüz bozulmamıştır, bebek canlılığı devam etmektedir, rahim ağzında açılma yoktur. Mutlak yatak istirahatı, alınacak önlemlerin başında gelir.

Tam olmayan düşükte olay başlamıştır, gebeliğe bağlı dokuların bir kısmı rahim ağzından dışarı atılmıştır; kanama, parça gelmesi ve ağrı daha fazladır. Rahim içinde gebeliğe bağlı dokuların bir kısmı halen durmaktadır, sağlıklı bir gebelik olması mümkün değildir. İhmal edilmeden en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurmak gereklidir.

Tam düşükte gebeliğe ait dokular tümüyle rahimden dışarı atılmıştır, rahim içinde herhangi bir doku kalmamıştır.

Önlenemeyen düşükte rahim ağzında açılma mevcuttur, kanama ve ağrı eşlik etmektedir, düşük olması kaçınılamazdır.

Missed abortusta bebek, anne karnında ölmüştür. 20 haftadan küçük ve henüz bebek hareketleri de hissedilemeyebileceği için, anne bu durumu fark etmeyebilir. Bu durum ancak kontrol muayenesinde anlaşılır. Bazen de annenin bulantı veya kusmaları azalır veya durur, göğüslerdeki dolgunluk hissi ve hassasiyet azalıp kaybolabilir, kanla karışık hafif akıntı artışı olabilir; bunlar da gebeliğin sonlanma belirtileri olabilir.

Anne karnında bebek ölümlerinde, annenin ölü bebek dokularından salınan maddelerle zehirlenme riski vardır ancak küçük gebeliklerde bu ihtimal çok düşüktür.

Septik abortus geçmiş yıllarda kürtajın yasak olduğu dönemlerde, çocuk düşürme amacı ile kullanılan maddelerin annede iltihaplanmalara yol açtığı düşüklerdi veya sağlıklı olmayan ortamlarda, ehil olmayan kişilerin yaptığı kürtaj girişimleri sonucu sık görülürdü. Anne ölümlerinin başta gelen sebepleri arasında yer almaktaydı, günümüzde çok nadiren karşılaşılan bir durumdur.

Düşük olayından sonra adetin tekrar başlaması, ortalama 4-8 hafta içinde gerçekleşmektedir. Tekrar gebelik düşünenlerde, kadın yaşına bağlı olmakla birlikte genellikle 6-12 ay süre geçmesinde yarar vardır. Bu süre, kişilerin sağlık ve sosyal durumlarına göre tabii ki değişebilir.

Çocuk arzulayan bir çiftin düşük yapması elbette ki üzücüdür ancak sık görülebilen bir durum olduğu unutulmamalıdır. Düşük yapan birçok kişi, sonrasında rahatlıkla sağlıklı çocuk sahibi olabilmektedir. Geri dönüp şundan mı oldu bundan mı oldu diye bir sebep aramak gerekmez. Dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da şudur; evde küçük bir çocuk varsa, annenin gebeliğini 3 ay tamamlanana kadar söylememekte fayda vardır. Düşük olur ise bu küçük yaştaki çocuklar, kendisi gibi bir bireyin öldüğünü düşünüp çok olumsuz etkilenmeyle karşı karşıya kalabilmektedirler.

Düşüklerin sebeplerine gelince yarıya yakınında hiçbir sebep bulunamamaktadır. Bilinen sebepler, kromozom ve yapısal bozukluklar, enfeksiyon hastalıkları, rahmin yapısal bozuklukları, bebeğin gelişim bozuklukları ve immun sistem bozukluklarıdır.

Akılda tutulması gereken önemli bir konu ise kan uyuşmazlığı varsa yani anne RH negatif, baba RH pozitif ise kan uyuşmazlığı iğnesi yapılmasıdır ki sonraki gebeliklerde kan uyuşmazlığına bağlı sorun yaşamasın. Sağlıkla kalınız.