CANLI YORUMLAR
Mehtap Erel
Mehtap Erel
Yazar

AMAN ÇEKMEYİN

HER İŞTE KALİTE
13.01.2020

KALİTE YERLERDE

 

Bu hafta sizlere iki konudan bahsetmek istiyorum. İlki kalitesizlik. Hemen her alanda kalitesizlik aldı başını gidiyor, ne olacak böyle? Bu kadar ne yaptığını bilmeyen dünyadan habersiz inanın iş gücüne katılmış olması çok ürkütücü değil mi?

 

Misal, benim bacağım kırıldı. Bir yılı geçti bu yaşanalı. Doktor bacağımın iki ayrı şekilde röntgenini çektirdi, baktı ve burkmuşsunuz dedi, merhem yazıp yolladı beni. Durumum gün geçtikçe kötüleşip ben tekerlekli sandalye olmadan yürüyemez hale gelince bir daha doktora gittim. Bu doktor dedi ki “Bu bacak kırık!”. Dedim ki nasıl olur, baktılar burkulma dediler. Dedi kör müydü bakan?

 

Doktor bu yahu. İnsaf. Teşhis koyacak, tedavi edecek. Benim kedinin veterinerine alıp gitseydim röntgenimi kırık teşhisini şak diye koyardı, koskoca bilmemne hastaneler grubunda daha gördüğü röntgeni anlamayan uzman doktor var iyi mi? Nasıl olacak peki? Yarın öbürgün daha ciddi hasta olduğumuzda, çocuğumuz torunumuz hastalandığında bu kalitesizlikle nasıl olacak?? Nasıl?

 

Balık baştan kokuyor ama. Doğru doktor yetişemiyor çünkü doğru düzgün hoca yok ki…

 

 

Geçen bir öğretmenle arkadaşlar vasıtasıyla tanıştık, ayak üstü laflanıyor falan, sizin çocuk hangi okulda dedi diğer arkadaşa ve konuşma şöyle ilerledi sevgili okur bak;

 

Öğretmen: Sizinki hangi okulda?

Arkadaş: Şişli Terakki

Öğretmen: Hımm. Hiç duymadım iyi okul mu?

Ben: Ahahahaa

Öğretmen: ???

Arkadaş: ???

Ben: Ah ciddisiniz siz??

Öğretmen: Neden?

 

Terakki Lisesini bilmeden İstanbul’da öğretmenlik yapıyor olmak nasıl bir durum? Yuh değil mi? Bu şey gibi gazeteci olduğunuzu iddia ediyorsunuz, size bir gazete adı söylüyorlar ve hiç duymamışsınız. Absürd değil mi?

 

Artık değil gerçi. Hiçbir şey bilmeden her şey olunabildiğinden artık değil. Üniversitelerin hali daha berbat tabii. Sadece adı listede yazsın diye para ödenen derse bile girmeyen hocalar. Asistanlarla tamamlanan dersler. Kopyala yapıştırla doktoralar… Tam çukur, seviye yerlerde. Bunlar öğrenci yetiştirecek de vatana millete faydası olacak… 

 

Hey yavrum hey…

 

ŞEBNEM FERAH

 

Bu hafta Bostancı gösteri merkezinde Şebnem Ferah dinledik. Bundan da birkaç sebepten ötürü bahsetmek istedim.

 

Bir, kere mekanın acilen güncellenmesi lazım. O ne yahu? Bir anda seksenli yıllara döndük. İçerisi sıcak, havasız. Abdi İpekçi vardı ya hani, kapanan, orası gibiydi. Bir kere beyaz ışık nedir? Gün ışığı koysana şuraya. Hiç beğenmedim. 

 

Ve sonra ışıklar söndü… Şunu söylemeliyim ki konserin sahne arkasındaki dev monitörde dönen görüntüler, ışıklar, ortamın rengi… Bir anda bambaşka bir yere gitmişiz gibi oldu. Her şey değişti ve şahane oldu. Buradan sesçi, ışıkçı ve arkadaki ekranda yayın yapan yönetmeni kocaman alkışlarla kutluyorum. Vallahi bravo. Ne kadar eski ve boğucu bir yerde olduğumuzu unutturdunuz. 

 

Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki aktivitelere tam da böyle olacağını düşündüğüm için gitmiyordum. Mekan eskidir ve yenilenmemiştir diye. Haklıymışım. Ve fakat, Şebnem Ferah söz konusu olunca Fizan’a gideceğimizden…

 

İyi ki de gitmişiz. Çok güzeldi yahu. Nefis ses, nefis performans, şahane solist. Sahnedeki duruşu, sesi… Müthiş bir vokal gerçekten. Biz o “band” havasını vermesinden de çok memnun kaldık. Sadece Şebnem Ferah dinlemedik, karşımızda Şebnem Ferah ve Rock Band vardı ve Rock dinlemek bir band varsa daha da keyifli oluyor. 

 

Şebnem Ferah’la ilgili bir dikkatimi çeken ve hoşuma giden  şey de şu oldu. Geldi sahneye. Ne “aman telefonu kapayın” ne “ay kayıt yapmayın” bık bık, vık vık hiçbir şey yoktu. Biz çok geziyoruz. Bu “ayh çekmeyin” şeysi biraz -nasıl diyeyim- banal olmaya başladı. Neden korkuyorsun? Adam benim yazdığım kitabın içinden sayfalarının fotosunu paylaşıyor beni de etiketliyor, iki sayfa kitabı anlatıyor öyle ki hani neredeyse almaya gerek kalmıyor, ben bişi diyor muyum? Almış kitabımı beğenmiş veya beğenmemiş üstüne anlatıyor, yazıyor yazıyor, resim paylaşıyor, video çekiyor… Ne var bunda? Aksine reklamını yapıyor işinin işte ne güzel.

 

Ortaya bir iş koyuyorsan bunu birileri alıyor, paylaşıyor, fotoğrafını çekiyor, üstüne yorum yapıyor ve bundan daha doğal ne var pardon? Neyi saklıyorsun neden korkuyorsun ya da? Sen işini iyi yapıyorsan senle ilgili bişi paylaşsalar da gelen gelir paylaşmasalar da. Sonunu paylaşmadıktan sonra bence mesele yok ama genelde böyle bir trend başladı ya. Ezik ezik böyle “çekmeyin üç kişi fazla gelsin bidahakine” trendi… Vallahi Şebnem Ferah çıktı, çekin çekmeyin hiç muhatap bile olmadı böyle bir konuda. Böyle bir şeye karışmadı dahil olmadı, çatır çatır şarkılarını söyledi gitti. Bana çok cool geldi bu. Açıkçası diğerlerinin bu “çekmeyin” kaprisinin ne derece itici olduğunu Şebnem Ferah’ın inanılmaz özgüvenini görünce farkettim. Kadın sanki “ister çek ister çekme bana ne, ben şarkımı söylerim, gelen gelir. Yine gelir…” gibi… Arkadaşlar Rock’çılardaki cool’luk seviyesi çok başka. Başka bir grupta da üzgünüm ama yok o hava. Rock’çılar çok başka bir yerden bakıyorlar performans olayına. Çok hoşuma gidiyor. Her şey bozuluyor da eski Rock’çılar bozulmuyor.

 

Kaliteli, işinizin hakkını verdiğiniz, kendinize güveninizin tam olduğu, iki fotoğrafla dağılacağınızı düşünmediğiniz bir hafta dilerim. 

 

XXX

 

Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu zaman zaman ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 17 senedir “yapıcam”.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

Instagram:mehtaperel

Twitter: mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server'lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap'lı adreste yazılarımı güncelliyorum)

 

 





Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
 
Adınız:
 
Soyadınız:
 
Email:
   
Sikayet & Öneri:
 
Talebinizi Seçiniz :