Merhaba sevgili okur, bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim çünkü dünyada body shaming ardından yeni bir şey başladı. Covid shaming. 

Öncelikle body shaming neydi? Body shaming emekti, sevgiydi… Pardon, o başka bir şey…

Body shaming bir insanı vücudundan dolayı (kabaca) eziklemek. Eleştirmek, aşağılamak, dalga geçmek ya da imada bulunmak idi. Çoğunlukla kilolu insanlara yapılan bir şey bu. Zayıflara da yapılıyor “ay ne oldun sennn!?”, “ay hasa mısınnn?”şeklinde, beğenmeyerek yapılıyor onlara da. Karşındaki insanın vücudunu kendine iş edinip bu konuda konuşarak o kişiyi darlamak diyebiliriz. İltifat etmiyorsun hatta üzüyorsun. 

Covid shaming de böyle bir hal aldı. Hiçbir şeyin ayarını bulamadığımız gibi bunda da işleri öyle bir yere getirdik ki…

Hasta olan insanlar tamamen umursamazlıklarından, aptal olduklarından, pis olduklarından, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmediklerinden, maske takmadıklarından hasta oluyorlarmış gibi. Sadece doktorlar bunu mecburen kapıyor geri kalan herkes özensizlikten kapıyormuş gibi. 

Sürekli bir “kardeşim dikkat etsenize, rakamlar arttı, kardeşim yapmasanıza”, şöyle böyle…

Dikkat ediyoruz, yapmıyoruz ama canına yandığımın mikrobu çok bulaşıcı. Çok bu la şı cı! Hastalığı geçirdiysen ve vücudun antikor ürettiyse dahi birkaç ay sonra tekrar sana bulaşabiliyormuş. Süper taşıyıcılar varmış ve hasta olduklarını bilmeden başkalarına geçiriyorlarmış. Bunların hepsi unutuluyor herhalde ve sürekli bir “kardeşim niye dikkat etmiyorsunuz”

Dikkat etmeyen var tamam kabul, Antalya’da plajlarda köpük partileri yasaklanmış mesela, ne köpüğü ne partisi dayıcım dedim okuyunca. Şu koşullarda bunu yapan var mıymış  hala? Varmış demek. Tamam bu cepte de…

Her hastalanan da köpük partisinden mi mikrop kapıyor yahu?

Bak sevgili okur ben sana samimiyetle anlatayım. Kastım kastım kastım ama sonuçta bu süreçte çeşitli sebeplerle hem de 6 kez kadar hastaneye, doktora gitmek zorunda kaldım. Kan verdim, tahlil yaptırdım, röntgen çektirdim. Defalarca ama defalarca eczaneye, markete, manava girdim.  Eve kargo geliyor, sucu geliyor, online market alışverişi çalışanları geliyor. Benzinliğe gidiyoruz, arabayı servise götürüyoruz. Taksiye bindim. 

İnan sürekli dikkat ediyorum. Sürekli maskemi takıyorum. Kilolarca sabun, kolonya, antibakteriyel mendil kullanmışımdır. Oğlum ve kocam hariç birisine en son ne zaman dokundum hatırlamıyorum. Annemi bile öpmedim sarılmadım aylardır. Babam kalp yetmezliği şikayetiyle hastaneye yattı, gittim, bir elini bile tutmadım. Tutamadım. 

Bu mevzular çıktığından beri kağıt havlu kullanıyorum, yüzümü şöyle havluyla kurulamayı özledim. Tırnaklarımı kökünden kesiyorum neredeyse, bir şey tutarken acıyor artık o derece. 

Arkadaşlarımızın çok büyük bir kısmıyla görüşmedik. Görüştüğümüz yakın aile dostlarımızla da dışarda, uzak uzak durarak bir araya geliyoruz. Alıyoruz sandalyelerimizi, herkes kendi kahvesini alıyor, parkta aralıklı aralıklı oturuyoruz. Kışın nasıl yapıcaz belli değil. Yaz tatilimizi gittik kendi evimizde yaptık. Otelde motelde kalmadık. Bir kez akşam gezmesine çıktık, onda da açık bir mekanda en arkada oturduk ve bir bira içip kalktık. Avm’ye girmedik mi? Girdik. ne alacağımızı belirledik, N95 maskelerimizi taktık, hızlıca girip, alacağımızı oyalanmadan alıp çıktık. İçerde gezip dolanmadık. Hemen ellerimizi kolonyaladık. 

Aldığımız her şeyi hala çamaşır suyuyla ve dezenfektan mendillerle siliyorum. Elimi yüzüme gözüme götürmüyorum, kendi arabamla ya da yürüyerek ne yapacaksam yapmaya çalışıyorum. Sürekli maske takmaktan ve maske terlemesinden ağız -çene bölgem 15 yaşımdaymışım gibi sivilce döküyor.

Yine de….

Taksiye bindim adam maske takmadı, ‘taksanız’ deyince kızdı ve takmamaya devam etti. Postacı geliyor maskesiz, kargocu geliyor maskesiz. Arabamı lastikçiye götürdüm maskesi yok, benzincide maskeler yok. Maskeler ya çenede ya kolda.

Doktora, hastaneye, markete gittiğimizde almış olabilirim. Tahlil yaptırırken almış olabilirim, mamografi çektirirken almış olabilirim, her şey olabilir.

İnsanlar yeni bir eğlence çıkardılar, yanından geçerken özellikle pislik olsun diye, eğlenmek için öksürüyorlar. Öksürüp tükürüyorlar. Dikkat ettiniz mi? Daha çok kadınlara yapılan bir şey. Tıpkı üstüne araba sürerek eğlenmek gibi. Onu da bize yapıyorlar ya hani

şimdi de bu başladı. Yürüyorum, adam tam yanımdayken ciğerlerini omzuma bırakıyor. İnanılır gibi değil. Oha dedim bir tanesine sinsi sinsi güldü. O zaman anladım kasten yaptıklarını bunu. Resmen yeni taciz eğlenceleri bu olmuş. 

Ben gayet de dikkat ettiğim halde üstte saydığım sebepler yüzünden ve bu sebeplere ek olarak bu Covid19 denen lanet çok bulaşıcı olduğundan hastalık kapabilirim.

Ve ne olacak? Kardeşim dikkat etsenize diye sosyal medyadan ayar verilen rakamlardan biri mi olacağım? Bu mu yani?

Şimdi diyebilirsiniz ki sen hasta olduktan sonra millet ne demiş ne yapacaksın.

Öyle demeyin. Bu aptalca muamele yüzünden bir sürü insan hasta olduğunu saklıyor. Herkes birbirine bulaştırmaya devam ediyor. Çünkü söylediğinde, bende çıktı dediğinde sanki suç işlemiş, aptalmış, dikkat etmemiş, cahilmiş, çomarmış gibi muamele ediliyor.

Geçen bizim adaya ambulans geldi. Herkes panik. Kimse ne olduğunu bilmiyor. Neden bilmiyoruz? 

Arkadaşların apartmanında çıkmış, çıktıktan on gün sonra şansa haberleri oldu. Halbuki bilseler daha da dikkat ederler, asansöre binmezler belki ne bileyim.

İnsanlar saklamaya başladı. Hem de akıllı uslu insanlar, aklı başında insanlar. “Kaynımın kınasına gidemeyük mü” diye değil covid shaming yaşamamak için saklıyorlar. 

Bu arada “kayın” müessesesi tam olarak nedir, kınası olur mu bilmiyorum ama anladınız siz…

Sanıyorum anlatabildim ne demek istediğimi…

Hastalanan herkes cahil olduğu için hastalanmıyor. Çok kolay bulaşan bir şeyle karşı karşıyayız, bazılarımızın bağışıklığı daha da düşük, bünyesi daha zayıf, daha kolay alıyor da olabilir. İnsanları darlamayın ki rahat rahat söylesin herkes hastalandığında. Söyleyebilsinler ki aynı yerde yaşayan diğer insanlar önlem alabilsin. 

Geçen bir arkadaşımla konuşuyorduk, neden saklıyor insanlar hastalandıklarını diye. Biz bizim burada çok duyar olduk bu saklama olayını. Bu sebepten sakladıklarına kanaat getirdim ben. Covid shaming yüzünden.

Yine sosyal medyada biri, halam öldü yapmayın dikkat edin yazmış. Başın sağolsun çok üzüldüm ama halan dikkat etmediği için mi öldü? Rahmetli senenin yarısında yasaklar yüzünden sokağa bile çıkamadı muhtemelen. 

Yapmayın.

Büyük de konuşmayın, ah da almayın.

Bu b*kunu çıkarana kadar iteleme üsteleme huyumuz çok kötü. 

Vallahi yordu insanlar, yorulduk yahu. Yine de herkes kendi bilir ama ben bu çok bilmişlikten bu sürekli üstten üstten konuşmalardan çok bezdim. 

Sağlıklı günler dilerim.

XXX

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

instagram.com/mehtaperel

twitter.com/mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server'lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap'lı adreste yazılarımı güncelliyorum)