Bazı bebekler acelecidirler, zamanını beklemeden vaktinden önce doğarlar, erken doğdukları için doğum ağırlıkları düşüktür. Bu bebekleri düşük doğum ağırlıklı bebeklerle karıştırmamak gerekir, bunlar ağırlıkları gebelik haftasına göre olması gerekenden az olan bebeklerdir. Önemli olan bebeğin anne karnında bulunduğu ve büyümesini tamamladığı süredir. Bebeklerin yaşam şansı geçmiş yıllara göre çok değişmiştir. 1960’lı yıllarda 1000 gram ağırlıkta doğan bir bebeğin ölüm riski yüzde 95 iken, günümüzde bu bebeklerin yüzde 95’i yaşamaktadırlar. Yaşam şansının bu kadar artma sebebi 1970’li yıllardan sonra yenidoğan yoğunbakım ünitelerinin yaygınlaşmasına bağlıdır.
Erken doğum 37. gebelik haftasından önce doğan bebekler için kullanılan bir terimdir, 34-37 hafta arası doğanlar geç preterm, 34 haftadan önce doğanlar için ise erken preterm tanımı kullanılır. Görülme sıklığı toplumlara göre değişmekle birlikte, ortalama yüzde 10’dur, yani her 10 gebeden bir tanesinin bebeği erken doğmaktadır.
Erken doğumda yaşam sınırı nedir?
Günümüzde gelişmiş imkanlarla çok erken doğan bebekler de yaşatılmaya çalışılmaktadır ancak burada sınır belirlemek her zaman için çok kolay olmamaktadır. Çok erken doğan bebeklerde organ gelişimleri tamamlanmadığı için anne rahimi dışındaki yaşam bu bebekler için çok olumsuz olmakta ve bebekler çok ağır şekillerde yaşamak zorunda kalmakta veya kaybedilmektedirler. 26 hafta öncesi veya 700 gramdan küçük bebekler yaşatılsa bile genellikle ağır sekeller olmaktadır (körlük, işitememek, yürüyememek, konuşamamak, kendini besleyememek, oturamamak, kendi yaşamsal işlevlerini yerine getirememek ve ileride tek başına hayatını sürdürememek gibi)
Bebekler neden erken doğarlar?
- Anne ve bebekte ortaya çıkan sorunlar sebebiyle mecburen erken doğurtulan bebekler vardır, örneğin annede çok şiddetli tansiyon yükselmesi, idrarda protein çıkması (preeklampsi), bebeğin suyunun hiç kalmaması, bebek eşinin (plasenta) yerinden ayrılması (ablatio) veya doğum kanalının önünde yerleşmesi (plasenta previa) ve kanaması, bebeğin anne karnında büyümesinin durması
- Doğum ağrılarının sebepsiz yere erken başlaması
- Su kesesinin vaktinden önce açılması, bebeğin suyunun bitmesi, enfeksiyon bulgularının başlaması
- Çoğul gebelikler (ikiz, üçüz ve daha fazlası gibi)
- Sık aralıklarla doğum yapmak, daha önce erken doğum yapmış olmak veya kendisi ya da akrabalarında erken doğum yapanların çok olması
- Sigara ve bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı, yetersiz kilo alımı
- Ağır bedensel faaliyetler veya aşırı efor gerektiren işlerde çalışıyor olmak
- Çok genç veya ileri yaş gebelikleri, C vitamin eksikliği, kısa boylu olmak, depresyon,
anksiyete, kronik stres, fiziksel şiddete maruz kalmak
- Çeşitli iltihabi hastalıklar, diş, dişeti, vaginal enfeksiyonlar gibi
- Rahimde yapısal bozukluklar, perde (septum) veya rahim ağzının yeterli sıkılıkta olmaması (servikal yetmezlik) gibi.
Erken doğum önceden saptanabilir mi?
Çok kesin bir yöntem bulunmamaktadır. Risk faktörü olan kişiler yakından takip edilmelidir. Gebeliğin belli haftalarında rahim ağzının ve kanalın boyunun ultrasonla ölçümü ve fetal fibronektin ölçümü erken doğum riski konusunda fikir verebilmektedir.
Nasıl anlaşılır?
Rahimde 28 haftadan sonra arasıra kasılmalar olması normaldir, bunlar bebeği doğum kanalına yerleştirmek için oluşan hazırlık kasılmalarıdır, gelip geçici ve kısa sürelidir, istirahatle genellikle geçer. Gerçek doğum kasılmaları daha güçlüdür, sıklığı ve şiddeti gittikçe artar. Yapılan muayenede rahim ağzında açılma, incelme ve yanı sıra özel makinalarla (kardiotokograf) rahimde kasılma olduğu saptanabilir. Ultrasonda rahimağzı boyunun kısalması ve hunileşme belirtileri de erken doğumu düşündürebilmektedir.
Erken doğum önlenebilir mi?
Bilinen kesin bir yöntem yoktur. Progesteron hormonu kullanımı eskiden beri bilinir, servikal yetmezliği olanlarda rahim ağzına dikiş konulabilir (serklaj).
Tedavi nasıldır?
Gebelik haftasına göre tedavi yaklaşımları değişir. Amaç miad denilen 37 hafta ve üzerine ulaşmaktır. Tedavide yönlendirici faktörler
- Su kesesinin açılıp açılmaması
- Annenin genel sağlık durumu
- Bebeğin sağlık durumu
- Gebelik haftası
Su kesesi açılmayanlarda mümkün olduğunca beklenir, en basit ve etkili tedavi yatak istirahati, bol sıvı alımı ( günde 2 litre ve üzeri), kabızlıktan kaçınmak, varsa tedavi etmek ve cinsel ilişki kısıtlanmasıdır.
Su kesesi açılan olgularda enfeksiyon bulguları gelişmediği sürece antibiyotik tedavisi verilerek bebeğin büyümesi beklenebilir, enfeksiyon bulguları ortaya çıkarsa, bu durum anne hayatını tehdit edebileceği için gebelik haftası göz önüne alınmadan bebeğin doğumu gerçekleştirilir.
Annenin sağlık durumu risk altında olmadığı sürece mümkün olduğunca beklenir, ağır preeklampsi denilen, anne hayatının kaybedilme riski olduğunda doğum gerçekleştirilir. Bebeğin anne karnında durumu iyi olduğu sürece zaman kazanılmaya çalışılır, risk varsa doğum düşünülür. Zaman elverirse, erken doğum riski olanlarda bebek doğduğunda solunum sıkıntı olma riskini azaltmak için akciğer olgunlaşmasına yardımı olan tedavi uygulanıp doğum sonrasında gerçekleştirilir.
Rahim kasılmasının engelleyen ilaçlar, iltihap varsa tedavisi, rahim ağzı açılanlarda rahim ağzının dikilmesi tercih edilen tedavi yaklaşımlarındandır.
Hepinize vaktini bekleyen sabırlı bebek sahibi olmanızı dileklerimle sağlıklar dilerim.