Kürtaj ile ilgili yasa hazırlığında olduklarını söyleyen Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarından sonra kürtaj süresinin 10 haftadan 4 haftaya indirilmesi gündemde. İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Faruk Buyru ise 4 haftada gebeliği tespit etmenin mümkün olmadığını söyledi.
Kürtajı cinayet olarak nitelendiren ve yeni bir yasa hazırlığında olduklarını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra Sağlık Bakanı Recep Akdağ da tıbbi gereklilikler dışında kürtajın tamamen yasaklanabileceği mesajını verdi.
'Kürtaj cinayettir' tanımına katıldığını belirten Bakan Akdağ, "10 haftalık bebek artık yaşayan bir organizmadır, çünkü kalp atımları var. Kürtaj tıbbi gereklilikler hariç, gerekirse tamamen yasaklanabilir" dedi.
Kürtaj ve sezaryene düzenleme getirecek yeni kanunla kürtajın yapılabilirlilik süresinin 10 haftadan 4 haftaya çekilebileceği belirtildi.
"Kadın 4 haftada hamile olduğunu anlayamaz"
NTV'de Gece Bülteni'ne katılan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Buyru ise gebeliğin 4 haftada anlaşılamayacağını söyledi. Buyru, “4 haftada gebeliği tespit etmek mümkün değil. Ancak kadın kısırlık veya başka bir nedenle tedavi görüyorsa ve kan tahlili yapılırsa 4 haftada gebe olduğu anlaşılabilir. Yoksa adet gecikmesiyle kadın 4 haftada hamile olduğunu anlayamaz” diye konuştu.
Yasaklamanın, ‘merdiven altı’ diye tabir edilen ve sağlıksız koşullarda yapılan kürtajı artırabileceği de tartışılan bir başka konu. Bu durumun anne ölümlerini artıracağını belirten Prof. Buyru’nun bu konudaki görüşleri ise şöyle:
"Anne ölümlerinde artış olur"
“Gebelik haftası büyüdükçe kürtaj bazı riskleri beraberinde getirir. Kanama, enfeksiyon veya rahmin delinmesi gibi riskler nedeniyle merdiven altı kürtajlar sakınca yaratacak ve anne ölümlerini artıracaktır. 1983 tarihli yasa bir ihtiyaçtan çıktı. Çünkü sağlıksız ve kaçak yöntemlerle yapılan kürtajlarda önemli oranda anne ölümü gerçekleşiyordu. Bugün kürtaja bağlı nedenlerle annenin ölmesiyle neredeyse hiç karşılaşmıyoruz. 1983 öncesinde hastanın bitkisel veya hayvansal ürünlerle gebeliği kendi kendine sonlandırmaya çalışmasıyla da anne ölümlerinde ciddi artış yaşanıyordu. Yasa çıktıktan sonra anne ölüm oranları ciddi şekilde düştü.