Aslına bakarsanız çocuğunuzun okul hayatıyla ilgilenmenizin ÇOK fazla yolu vardır. Genel olarak okullar, anne babalardan gelebilecek tüm yardım ve ilgiyi takdirle karşılarlar; dolayısıyla aşağıda görebileceğiniz etkinliklerinden bazılarına katılmak için zaman ayırmaya çalışın:

Veli toplantıları

Okulda neler olup bittiğini anlamak için harika bir yoldur. Hem okulun genel işleyiş biçimini hem de çocuğunuzun durumunu ilk ağızdan öğrenebilirsiniz. Ayrıca müfredatın, sizin okul hayatınızdan sonra ne gibi değişiklikler yaşadığını görmeye de yarayabilir.

Oyun ve konserler

Eğer çocuğunuz okulda bir piyese veya koroya katılıyorsa, onu izlemek için mutlaka vakit ayırın; bunun onun için anlamı çok büyük olacaktır.

Spor günleri

Spor organizasyonları çok eğlenceli olabilir. Eğer çocuğunuzda maçlara veya yarışmalara katılıyorsa onu izlemek için ne yapıp edip orada olmaya çalışın. Spor etkinlikleri genelde gün içinde olduğundan çalışan anne babaların katılması zor olabilir; ancak bunu başarabilirseniz gerçekten eğlenceli bir gün yaşayıp ayrıca diğer anne baba ve öğretmenlerle sohbet etme imkanı da bulabilirsiniz.

Okul gezilerine yardımcılık

Okulların çoğu, bir çift sorumlu elin daha yardımını almak için, okul gezilerine katılmak isteyen anne babaları büyük bir şevkle kabul ederler. Bu bir müze gezisi veya piknik olabilir. Bu sayede hem çocuklara katkı sağlamış, hem de eğlenceli bir gün geçirmiş olursunuz.

Okul Aile Birliği

Bu birliklerin genellikle resmi güçleri olmasa bile, çocuğunuzun okulunda neler olup bittiğini anlamanız için en iyi seçeneklerden biridir. Burada anne baba ve öğretmenlerle bazı konu ve sorunları tartışabilirsiniz.

Çocuklarınızın sosyal çevresiyle ilgilenmek

Bu, günün her dakikası çocuğunuzu takip etmek anlamına asla gelmez, ancak bir anne baba olarak çocuğunuzun sosyal yaşamına ilgi göstermeli ve boş zamanlarını nasıl geçirdiğinden haberdar olmalısınız. Bu sadece, anne babalar çocuklarını sürekli kontrol etmeli şeklindeki bir zorunluluktan kaynaklanmaz. Bu sayede çocuğunuzun onu kötü etkileyen arkadaşları yüzünden başına gelebilecek belaları önleme imkanınız olabilir. Kendi arkadaşlarını çocuğunuz kendi seçecektir. Yaşıtlarıyla arkadaşlık kurması çok önemlidir ve çocuğunuzun hayatında önemli etkileri olacaktır. Çocuğunuz 11-12 yaşına geldiğinde muhtemelen, arkadaşlarıyla sizden daha fazla zaman geçirmeye başlayacaktır. Çocuğunuzun arkadaş grubunu seçme şansınız yoktur (hâlbuki bunu ne kadar çok istersiniz!) ve bu konudaki düşüncelerinizi de çocuğunuza anlatamazsınız; ancak çocuğunuzun bu arkadaşlardan ne kadar etkileneceği konusunda yapabileceğiniz çok şey vardır. Anne babalarıyla sıcak ve samimi bir ilişkiye sahip olan çocuklar, çıkabilecek sorunları aileleriyle daha kolay tartışabilecek ve ayrıca akran baskısına karşı da daha dirençli olabilecektir. Bu kitabın ilerleyen sayfalarında iletişimle ilgili bir bölüm bulacaksınız. Çocuğunuzla kurduğunuz iletişim, onun akranlarının olumsuz baskılarına direnmesine veya herhangi bir riskli durumla baş etmesine yardımcı olacak en önemli araç olacaktır.

Kimle, nerede ve ne zaman? 

Ayrıca, çocuğunuzun arkadaşlarıyla geçireceği, önceden belirlenmemiş zamanları sınırlamaya çalışmak da gerekir. Bu ani değişiklikler, sokaklarda gezinmek de olabilir veya arkadaşlarla bir yerde toplanmak da; hatta iyi bir davranışla ilgili olsa da fark etmez. Genel bir kural olarak, her zaman üç soru kuralını uygulamalısınız: Kimle, nerede ve ne zaman? Yani kiminle gideceksin? Nereye gideceksin? Ve ne zaman döneceksin? Bu yöntemle çocuğunuzun güvende olduğundan emin olup rahatlarsınız ve çocuğunuz da bağımsız bir birey olarak serpilip büyümek için yeterli özgürlüğü elde etmiş olur.