Her ne kadar tek başına doğru ve dengeli bir beslenmenin işareti olamayacaksa da, vücut ağırlığı "bekleyişteki kadının" beslenme durumuyla ilgili değerlendirmede bulunmak için en basit ve pratik parametredir.
Hamilelik boyunca kiloda yaşanan artış genellikle tüm kadınlarda meydana gelen ve ilerleyen bir süreçtir. Günümüzde hamilelik boyunca 10 kilo almanın ideal, 12-13 kiloyu aşmamanın iyi olduğu savunulmaktadır. Alınan kiloların 4 kg'ı yağ dokusunun artışına bağlı olduğuna göre, zaten fazla kilolu olan bir kadın hamile kalması durumunda 7-8 kilodan fazla almamalıdır. Vücut ağırlığı gebelik süresince gözetim altında tutulmalıdır.
İki kişilik yemek?
Hamile kadınlara iki kişilik yemelerini öğütleyen halk söylemi tamamen asılsızdır. İlk üç ayda gebeliğin normal gelişimi mutlaka bir kilo artışını gerektirmez. İlk aylarda fetüsün ağırlığındaki artış annenin kilosunu etkilemeyecek kadar sınırlıdır. Hamileliğin ilk yarısında karşılaşılan artış özellikle son derece hızlı bir gelişimin gerçekleştiği hamileliğin son aylarında bebeğin yeterince beslenebilmesini garantileme fonksiyonu taşıyan "enerji rezervlerinin" birikmesine bağlıdır.
Kilo artışı 4. aydan itibaren daha belirgin hale gelmeye başlar. Gebeliğin son 3 ayında ise bu artış yavaşlamaktadır. Gebeliğin son evresindeki annenin kilo artışı temel olarak fetüsün gelişimine bağlıdır.
Muhtemel anormal değişimleri tespit edebilmek için kilonun düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir. Örneğin 10 güm içinde 1'den fazla alınan kilo, özellikle de el ve ayaklarda şişlik ve ödem meydana geldiği durumda doktora bildirilmelidir.
Yalnızca anne kilosundaki aşırı artış değil, 4 kg'ın üstünde ağırlığa sahip "makrozomik" fetüslerde zor doğum ya da sezaryen riskini artırır.