Sağlıklı bir Ramazan geçirmek isteyenler için önerilerde bulunan Beslenme Uzmanı Taylan Kümeli, sıcak yaz ayları ve Ramazan’da doğru beslenmenin büyük önem taşıdığını belirtti. Kümeli, oruç tutanların metabolizmasının farklılaştığı bu dönemde beslenme alışkanlıklarında özel değişiklikler yaparak, sağlıklı bir yaz mevsimi geçirmenin mümkün olduğunu belirtti.
Ramazan ayında oruç tutanların metabolizmasının farklılaştığına işaret eden Kümeli, yeterli ve dengeli beslenmenin sağlıklı olmanın ilk şartı olduğunu belirterek, vücut direncinin düşmemesi için Ramazan ayında da bütün besin gruplarından yeterli ve dengeli bir şekilde tüketmek gerektiğinin altını çiziyor.
Yapılan araştırmalarda, Ramazan ayı boyunca bireylerin %39,4’ünde, Ramazan Bayramı’nda ise %8,9’unda yorgunluk-halsizlik görüldüğünü belirten Kümeli, sözlerini şöyle sürdürdü; “Yine Ramazan ayı süresince bireylerin %24,4’ünde unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik ve durgunluk, %28,3’ünde uykuya meyil, %22,8’nde baş dönmesi, %20’sinde çalışma isteksizliği, %6,7’sinde ise kabızlık sıkıntısı oluştuğunu gözlemliyoruz. Metabolizmadaki değişiklikten kaynaklanan bu sorunlar sağlıklı ve dengeli beslenildiğinde azalır; kişi hem bedenen, hem de ruhen kendini çok daha iyi hisseder” diye konuştu.
Kümeli, Ramazan geçirmek isteyenlere şu önerilerde bulundu:
- Mutlaka sahura kalkılmalı, sahur yemeklerinde seçilen besinler yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler olmalı.
- İftarda, boş mideye birden yüklenilmemelidir. Orucunuzu mutlaka öncelikle oda ısısında su içerek açın.
- Sahur ve iftarda sıvı alımı çok önemli, iftardan sahura kadar olan saat aralığında azar azar sık sık su tüketmeli, mideyi dinlendiren, hazmı kolaylaştıran ıhlamur, nane, rezene, papatya gibi bitki çayları, taze sıkılmış meyve ve sebze suları, komposto, gibi içecekler içmelisiniz. ra
- Sade veya naneli ayran, oruç sonrası tansiyonu dengelemesi açısından son derece faydalı.
- Ramazan sofralarının vazgeçilmezi tatlılardır. Yaz dönemi olması sebebi ile şerbetli tatlılar ağır gelebilir. Onun yerine daha hafif sütlü tatlılar midenize daha iyi gelecektir.
- İftar ile sahur arasına küçük ara öğünler eklenmeli, böylece bir hem bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklar engellenmeli hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunmalı.
- Özellikle kızartmalardan, mayalı besinlerden (hamur işlerinden), aşırı şeker ve yağ içeren besinlerden, şerbetli tatlılardan, çok tuzlu veya baharatlı yemeklerden, bal/kaymakdan uzak durulması, gece oluşabilecek hazımsızlıklardan, mide yanmalarından, reflüden ayrıca kilo alma problemlerinden koruyacaktır.
- Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla olan besinler (kepekli ekmek, çok tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç, sebze, meyve, kuru baklagiller, ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar gibi) tokluk hissi sağladığı için tercih edilmeli.
- Sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir. Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi vücudun bu dönemde artan vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması ve kabızlığın engellenmesi açısından önemli.
- Besinlerin çok sıcak servis edilmemesi de bir diğer önemli kuraldır. Kahvaltılıklardan sonra servis edilen sıcacık çorbalar mide rahatsızlıklarına neden olabilir, gaz yapıcı etki gösterebilir. Bunun önüne geçmek için ise yemekleri ılık/sıcak arası servis etmek ve mümkün olduğunca bolca çiğnemekte yarar var.
- Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak, kilo alışını engellemek için fiziksel aktivite artırılmalı. Aç karnına ve/veya oruçlu iken spor yapılmamalı.
- Ramazan ayında öğün sayısının ve saatlerinin vücudun alışılmış beslenme ritminin çok dışına çıkması nedeniyle vücutta halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik, uykuya meyil, sinirlilik, hazımsızlık, şişlik, ekşime gibi değişiklikler meydana gelebilir. Yavaşlayan metabolizmanın vücuda verdiği olumsuzlukları en aza indirmek için bu dönemde beslenmede birtakım değişiklikler yapılmalı.