ABD’de yayımlanan haftalık New Yorker dergisi modern çağın çocuklarının neden şımarık yetiştiği konusunu araştırdı...
İzquierdo 2003 yılında bir Amazon kabilesi ile birkaç ay boyunca beraber yaşadı. Kabilede çocukların gelişimini inceleyen Izquierdo şehirde yaşayan çocuklarla kıyasladı.
Ayağını bağlayamıyor
Izquierdo’yu şaşırtan kabilede çocukların yetenekleri oldu. 3 yaşından itibaren anne ve babalarına yardım etmeye hatta keskin bıçaklarla kendilerine zarar vermeden meyve kesmeye başlayan çocuklar 6 yaşlarına geldiğinde balığa, ava çıkıyor, temizlik, yemek gibi konularda ustalaşıyordu.
Matsigenka kabilesindeki durumu bir arkadaşıyla paylaşan Izquierdo onun şehirde yaptığı bir araştırma ile kendi incelemesini kıyasladı. Elinor Ochs’un kentte yaşayan çocuklar üzerine yaptığı araştırmada da çocukların kendi ayakkabılarını bağlamaktan bile aciz oldukları görüldü.
Çok hediye almayın
Modern çağın çocuklarının bu durumları ailelerin çocuklarının onayını istemesine bağlandı. Uzmanlar geçmişte çocukların ailelerin onayını istediklerini bu durumun artık değiştiğini açıkladı. Çocuklara çok fazla kıyafet, oyuncak ve hediye alınması da şımarıklığın sebebi olarak gösterildi. Ayrıca aileler davranışlarının çocuklarının geleceğini çok fazla etkileyeceğini düşünüyor. Bu nedenle çocukları hayal kırıklığına uğratmaktan korktukları için çok fazla üzerlerine düşüyor.
Hayır demeyi öğretin
Uzmanlar bunun tam tersinin yapılmasını çocuğa hayır demeyi bilmeyi ve güvenmeyi öneriyor. Modern ebeveynlerin bir diğer hatası çocuklarının kapasitelerini hafife almak. Ayrıca aileler çocuklara iş yaptırmaya çalışmanın daha yorucu olduğunu düşünerek kendi kendilerine yapmayı tercih ediyor.
Bu da çocuğun daha da şımarmasına neden oluyor. ABD’de yayımlanan Wall Street Journalgazetesinin eski bir çalışanı olan Pamela Druckerman da evlendikten sonra yaşamaya başladığıFransa’nın başkenti Paris’te Fransız ebeveynlerini gözlemleme şansı buldu. Kızı Bean’in sokakta ağlayan ve şımarıklık yapan tek çocuk olduğunu söyleyen Druckerman Fransız ebeveynlerinin sırrının çocukları önemsememek olduğunu söyledi. Druckerman’a göre Fransız ebeveynler çocuklarını görmezden gelmelerinin ve hayal kırıklığına uğratmalarının onların geleceğini etkilemeyeceğini düşünüyor. Hatta hayal kırıklığını bilmeyen çocukların gelecekte başarısız olacağına inanıyor. Çocuğa ‘hayır’ demeyi bilmek de Fransız ebeveynlerinin bir diğer özelliği olarak sayılıyor.