Sıcak hava denince akla genellikle eğlence, havuz ve deniz görüntüleri gelir ancak sıcak hava birçok sinsi tehlikeyi de beraberinde getirebilir. Aşırı sıcak havanın sağlığı olumsuz etkilediğini belirten Dahiliye Uzmanı Dr. Nafiz Karagözoğlu, sıkça karşılaşılan güneş çarpması, yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi sorunların yerini bilinç kaybına varan bir tabloya bırakabileceğini belirtti ve yaz aylarında sıkça karşılaşılan ancak fazla önemsenmeyen güneş çarpmasının önemli bir tehlike olduğunu söyledi.
KOMAYA KADAR GÖTÜREBİLİR
Dr. Karagözoğlu, sıcak çarpmasının yol açtığı tabloyu, “Bir anda kişide görülen yüksek ateş, komaya kadar giden sinir sistemi bozuklukları, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, bulantı, nabız hızlanması ortaya çıkan ilk belirtiler arasındadır. Algılama ve koordinasyon yeteneğinin bozulması, görme netliğinde bozulma, göz çukurlarının belirginleşmesi, bilincin kaybolması daha ciddi belirtiler olarak karşımıza çıkabilir" sözleriyle özetledi.
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR TEHLİKE ALTINDA
Hava sıcaklığının nemle birlikte arttığında sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu hatırlatan Karagözoğlu, daha fazla risk altında olan grupları ise şöyle sıraladı: “4 yaşından küçük çocuklar, yalnız yaşayanlar, engelliler, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, 65 yaş ve üzeri yaşlılar, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar, kronik hastalığı olanlar (diyabet, kalp-damar, beyin-damar ve böbrek hastalıkları), sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullananlar, alkol ve madde bağımlıları daha fazla tehlike altındadır.”
GÜNEŞ ÇARPMASI HAYATİ TEHLİKEYE NEDEN OLABİLİR
Sıcak çarpması, aşırı sıcağa maruz kalma sonucu beden ısısını ayarlayan terleme mekanizmasının bozulmasına bağlı olarak, vücut ısısının düşürülememesi sonucu ortaya çıkıyor. Vücut ısısı 10-15 dakika içerisinde 40-41 derecenin üzerine çıkabiliyor. Dr. Nafiz Karagözoğlu, sıcak çarpmasının acilen tedavi edilmezse kalıcı hasara veya ölüme neden olabileceğini söylüyor: “Güneş çarpmasında kişinin ateşi 39.4 derece üzerinde, derisi kuru, kırmızı ve sıcaktır. Terleme yoktur, bulantı kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz çukurlarının belirginleşmesi ve görme netliğinin bozulması ile komaya kadar gidebilen bilinç bulanıklığı veya kaybı vardır. Bilinç kaybından önce tedaviye başlanması durumunda hastanın iyileşme şansı oldukça yüksektir. İlk yardımda; kişi hemen serin ve hava akımı olan bir yere alınmalı, sıkı giysileri gevşetilmeli, soğuk su veya soğutucularla (vantilatör, klima vb.) soğutulmaya çalışılmalıdır. Kesinlikle içmesi için sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.”
AŞIRI SICAKLARDAN KORUNMAK İÇİN…
Güneş çarpmasından korunmak için kuşkusuz yapılması gereken ilk şey, günün en sıcak zamanı olan 10.00 ile 16.00 saatleri arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamak gerekiyor. Karagözoğlu, alınması gereken diğer önlemleri ise şöyle sıraladı:
• Açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmelidir.
• Geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka takılmalı ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
• Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler.
• Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlen ilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem (en az 15 koruma faktörlü) kullanmalıdırlar.
• Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmelidir. Her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalı ve ağır egzersizler yapılmamalıdır.
• Risk altındaki yetişkinler, yaşlılar ve bebekler günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir.
• Bebek, çocuk, engelli ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdırlar. • Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır.
• Güneş gören pencereler perde ya da benzeri güneşliklerle gölgelendirilmelidir.
• Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda; ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir.