Sabah Gazetesi’nin Günaydın ekinde yazan Yüksel Aytuğ’un olimpiyata katılan kadın sporcular için kullandığı ifadeler sosyal medyada büyük tepki yarattı.
Aytuğ’un kadın sporculara yönelik “Kocaman omuzlar, küçücük kalçalar ve tahta gibi dümdüz göğüsler...” sözlerine en başta kadınlar olmak üzere sosyal medyada büyük tepki topladı.
Twitter kullanıcıları tepkilerini böyle dile getirdi:
Şirin Ediger Yüksel Aytuğ, kadını koruyorum numarası çekerek, kadının başarısı ne olursa olsun, onu fiziksel güzelliğiyle değerlendiriyor ve küçümsüyor...
Şahnaz Çakıralp Yüksel Aytuğ, yazdıklarını sizinle otururken bir masada söylese hepiniz hak vereceksiniz. Evet bakıldığında estetik görünmüyor, eskiden böyle değildi.
Kaan Eratalay Yüksel Aytuğ'nun köşesindeki yazıyla olimpiyatları izlerken hangi gözle izlediğini anlayabiliyoruz.
@action__man Yüksel Aytuğ yazının sonunda "Kadına benzemeyenin puanı kırılsın" demiş. Keşke elde olsa da insana benzemeyenin de kalemi kırılsa,yazamasa.
@gafebesi Her gün cinsiyetçi tweetler yazıp bu gün Yüksel Aytuğ'u cinsiyetçilikle suçlayan bazı fenomenler, sözüm size: "Duruuun! Siz Kardeşsiniz!!"
@MRTTVL Bu yazısıyla Yüksel Aytuğ'nun olimpiyatları izlerken tuttuğu nesnenin kumanda olmadığını anlamış bulunmaktayız.
@dawnspiper bugüne kadar kimse kadınları yüksel aytuğ kadar salakça aşağılamamıştı...
İşte tartışma yaratan o yazı:
Kadınlık olimpiyatlarda ölüyor
Ben kadın derneklerinin yerinde olsam, olimpiyat oyunlarını şiddetle protesto ederdim. Olimpiyat halkalarının altına kadınlık simgesi artı işaretlerini koyardım...
Bu duyguya kapılmam için kadınlar arası yüzme yarışlarını izlemem yetti. Havuzdaki hanımların, kadınlıkla bir ilgisi kalmamış gibiydi. Kocaman omuzlar, küçücük kalçalar ve tahta gibi dümdüz göğüsler... Eğer mayolarının farklı biçimi olmasa, hepsini erkek sanacaktım. Hele göğüsler... Kadınlığın, analığın, bereketin simgesi olan göğüsler, hızı engelleyen birer "safra" olarak görülmüş olmalı ki, çocukluktan bu yana adeta budanmış.
Bazı kadın ciritçileri, güllecileri, güreşçileri, haltercileri, boksörleri saymıyorum bile... Onların görüntüleri hepten içler acısı...
Kadına sportif şiddet
Gelelim, işin kadınları ilgilendiren asıl bölümüne: Görünen o ki, bir kadının sportif başarısı, "erkeğe benzemesiyle" doğru orantılı. Yani pek çok branşta madalyaya giden yol "erkeğe dönüşmekten" geçiyor. Şimdi söyleyin bana, bir kadın bundan daha fazla nasıl aşağılanır?
Olimpiyat sporcularının bir atletten ziyade "üniformasız asker" olarak görüldüğü soğuk savaş döneminde, özellikle Doğu Bloku ülkelerinin kadın atletlerinin gerçekten kadın olup olmadığı tartışılırdı. Kullandıkları hormon ilaçları yüzünden bıyıklı kadın atletler (!) koşardı pistlerde. Doping ve diğer kimyasalların spor sahalarından uzaklaştırılması yolunda alınan önlemler ve denetim teknolojisinin gelişmesiyle, bu insanlık dışı çirkin görüntünün biraz önü alınır gibi oldu ama Londra Olimpiyatları'nda gördüm ki, madalya için "erkekleşmek zorunda bırakılan" pek çok kadına, üstü örtülü bir sportif şiddet uygulanıyor. Adeta kadınlıkları ellerinden alınıyor.
Size ütopik gelebilir ama bu konuda bir önerim var. Kadın sporcuların kronometre sonuçlarıyla yetinilmesin. Sıralama yapılırken sporcuların fiziksel görünümlerinin "kadına benzerliği oranında" artı ve eksi puanlar eklensin!..
Aksi halde kadın zarafetini ve nahifliğini, olimpiyat eliyle yok edeceğiz...