Bebeğinizin bir ya da iki gözünde sulanma ve çapaklanma sorunu mu var? Eğer yanıtınız ‘evet’ ise dikkatli olun, nedeni gözyaşı kanalındaki tıkanıklık olabilir! Bu problem ihmale gelmez, çünkü gözde sık sık enfeksiyon oluşumuna yol açan gözyaşı kanalı tıkanıklığı ilk 3 ayda basit bir müdahaleyle tedavi edilebilirken, geç kalındığında ise tek çözüm ameliyat olabiliyor!
Gözü korumak ve temizlemek gibi son derece önemli bir işlevi olan gözyaşı burun köküne yakın 2 kanalla gözyaşı kesesine, ardından da burun arkasındaki boşluğa akıyor. Bu kanalların tıkanması durumuna da ‘gözyaşı kanalı tıkanıklığı’ deniyor. Her 100 bebekten 20’si gözyaşı kanalı tıkalı olarak dünyaya geliyor. Bu tıkanıklık bebeklerin yaklaşık yüzde 90’unda doğum sonrasında ilk ağlamayla birlikte açılırken, diğerlerinde ise kapalı kalmaya devam ediyor. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Teoman Özek, gözyaşı kanalı tıkanıklığının en tipik belirtileri olan gözde sulanma ile çapaklanma sorununda, gecikmeden bir göz hekimine başvurulması gerektiğini belirterek, “Çünkü tıkanıklık ilk 3 ayda basit yöntemlerle tedavi edilebilirken geç kalındığında ise ameliyat gerekebiliyor. Ayrıca tıkanıklık bu süreçte gözün sık sık mikrop kapmasına, bunun sonucunda gözyaşı kesesinde apseye yol açabiliyor. ” diyor.
Gelişim bozukluğu veya doğum travmaları neden oluyor.
Bazı bebeklerin burun kanalları gelişim bozukluğu nedeniyle tıkalı olabiliyor. Doğumun ardından bebeğin ilk ağlamasıyla birlikte burun kanallarındaki bu yapışıklık açılırken bazılarında ise kapalı kalıyor. Ayrıca doğum sırasında burnun bir tarafında deviasyon oluşması da gözyaşı kanalının tıkanmasına neden olabiliyor.
Gözlerde sulanma ve çapaklanmaya dikkat!
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı genellikle burnun bir tarafında oluşuyor. Eğer gözyaşı kanalı tıkalıysa, her iki tarafta eşit miktarda gözyaşı salgılanmasına rağmen, bebeğin bir gözünde daha fazla sulanma oluyor ve gözyaşı yanağına doğru akmaya başlıyor. Bunun nedeni ise sorunlu bölgede gözyaşının burna geçememesi. Bu bulgular çocuk güneşe çıktığında ve rüzgarlı havalarda daha belirgin hale geliyor. Soruna zamanında müdahale edilmezse aşırı sulanma kalıcı hale geliyor ve çocuğun bir gözünden sürekli yaş akıyor. Bir gözün sık sık çapaklanması ve uygulanan antibiyotik tedavisine yanıt vermemesi de gözyaşı kanalı tıkanıklığının diğer tipik belirtisi. Ayrıca enfeksiyon gelişirse burun köküne basmakla göze iltihap gelmesi ve burun kökünün yan tarafında şişme gibi belirtiler ortaya çıkıyor.
Erken teşhiste masaj ve antibiyotik tedavisi yeterli geliyor.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı erken aşamada saptandıysa, gözde çapaklanma sorununu ortadan kaldırmak için antibiyotikli göz damlası veriliyor. Ayrıca burundaki tıkalı olan kapağın açılmasını sağlayacak masaj uygulaması öneriliyor. Burun kökünden aşağı doğru sıvazlama şeklinde gerçekleştirilen masajı, göz hekiminin önerdiği şekilde günde 3 kez, 10’ar defa tekrarlamak yeterli geliyor. Erken müdahalede genellikle bir aylık düzenli antibiyotik tedavisi ve masaj uygulamasıyla tıkalı olan kanalın açılma ihtimali yüzde 90 gibi yüksek bir oranda seyrediyor.
Geç kalındığında ameliyat gerekebiliyor.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı geç teşhis edildiğinde ise ‘sondalama ve irrigasyon” adı verilen işleme başvuruluyor. Bunun için gözyaşı kanalları ile burun arasındaki bölüme ameliyathane şartlarında ufak bir enjeksiyonla basınçlı sıvı veriliyor. Tıkanıklık açılmazsa bu kez ince tellerden yararlanılıyor. Ortalama 5-10 dakika süren bu işlemler ile sorun genellikle gideriliyor. Ancak gözyaşındaki tıkanıklık yine devam ediyorsa bu durumda buruna geçici olarak yerleştirilen ‘silikon tüp’ ile yapışıklık gideriliyor. Eğer gözyaşı kanalı yine açılmazsa bu kez büyük bir operasyona ihtiyaç duyulabiliyor.