4+4+4 yasası uygulamaya geçiyor, zorunlu eğitim 12 yıla çıkıyor. Bu, okullaşma oranlarının artacağı ve öğrenci sayılarının yükseleceği anlamına geliyor. Peki okullar buna hazır mı? Yeni sistemin önündeki sorunların başında ikili öğretim ve kalabalık sınıflar geliyor.
Gelen tepkilere, ertelensin taleblerine rağmen 4+4+4 yasası devrede. Zorunlu eğitim artık 12 yıl bu yıldan itibaren. Bunun anlamı, zorunlu hale gelen lise eğitimiyle birlikte öğrenci sayısı artacak, okullaşma oranları yükselecek.
2011-2012 istatistiklerine göre, okullaşma oranları; okul öncesinde yüzde 65, ilköğretimde yüzde 98, ortaöğretimde ise yüzde 67. Yani şimdiye kadar eğitimin hiç bir kademesinde okullaşma oranları yüzde 100'e ulaşmadı. Şimdi 12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte bu oranların artması bekleniyor. Peki okul, derslik, öğretmen üçgeni buna hazır mı?
İstatistiklere göre, Türkiye'de 32 bin 108 ilköğretim okulu var. Bu okullarda, 515 bin 852 öğretmen, yaklaşık 11 milyon öğrenciye eğitim veriyor. Meslek liseleri de dahil ortaöğretimde ise sayı daha düşük. 9 bin 672 okulda, 235 bin 814 öğretmen, 4 milyon 756 bin öğrenciye ders anlatıyor. Genel liselerde derslik başına 42 öğrenci düşüyor. Bunun anlamı ortaöğretimde daha çok okula, artacak öğrenci sayısı nedeniyle daha çok öğretmene ihtiyaç olduğu.
5 ve 9. sınıfların ders saatlerinin de artması ile birlikte zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması ikili eğitimi, yani okullarda, sabahçı-öğlenci uygulamasını artırması bekleniyor. Bu yüzden okula giriş çıkış saatlerinde yapılacak değişikliklerden veliler endişeli.
Bir başka endişe ise, 2012 istatistiklerine göre, kalabalık sınıfların artması. İstanbul'da derslik başına ilköğretimde 44, ortaöğretimde 38 öğrenci düşüyordu. Ankara'da ise bu sayı, ilköğretimlerde 34, ortaöğretimlerde 33'dü. Şanlıurfa ve Diyarbakır gibi Güneydoğu illerinde ise durum daha kötü. Sınıf mevcutları, ilköğretimlerde 45, ortaöğretimlerde 42'yi buluyor. Şimdi bu sayıların daha da artmasından endişe ediliyor.