Bu hafta sonunu film izleyerek geçirmek isteyenler için 5 yeni film birden vizyona giriyor. Bu hafta vizyona giren filmleri sizler için derledik.
İlk ve Son Aşkım
Çarptığında dünyayı yok edeceği kesin olan Matilda adlı asteroid, gezegene git gide yaklaşmaktadır. Bütün çareler tükenmiştir ve bilim adamlarının dahi ellerinde hiçbir çözüm yoktur; insanlığın kesin yok oluşuna sadece 3 hafta vardır. Tüm bu karmaşanın ortasında herkes, her şeyi boş verir ve kalan zamanını dilediği gibi geçirmeye başlar. Dodge da kendisini, karısı tarafından terk edilmiş olarak bulur! Kapı komşusu Penny de ailesini bir daha göremeyeceği için çok üzüntülüdür. Dodge lisedeki ilk aşkını bulmak, Penny de bir kez daha ailesini görmek için beraber yola çıkarlar. Ve kıyametin kopmasına çok az kala çığırından çıkan işlerle başlarına türlü komik olaylar gelir.
Senaryosu ve yönetmenliğini oyuncu Lorene Scafaria'ya ait olan bu orijinal komedinin başrollerini ise Steve Carell ve Keira Knightley paylaşıyor.
Resident Evil 5: İntikam
Umbrella'nın dünyayı mahvetme planları daha da şiddetlenerek devam ediyor. İnsanoğlunun kaçamadığı ölümcül 'T-virus' bulaştığı tüm bedenleri, et yiyen zombilere dönüştürmektedir. Umbrella'nın gizli yürütülen operasyonuna dahil olan Alice hem geçmişinden gelen sırları ortaya çıkartacaktır hem de insanlığın son umudu olarak virüsün ve salgının kaynağını bulup yok etmeye çalışacaktır. Dünyanın dört bir yanında, farklı ülkelerde tehlikeyi durdurmaya çalışan Alice inandığı doğrulardan da tereddüte düşecek, çevresinde güveneceği fazla kimsenin kalmadığını anlayacaktır. Geri sayım artık başlamıştır...
Efsanevi bilgisayar oyunundan sonra ilk kez 2002 yılında sinemaya aktarılan ölümcül Deney serisi, 10 yıldır türün meraklılarını ve Jovovich hayranlarını sinema salonlarına çekmeyi başarıyor. Filmin yönetmenliğini serinin yapımcısı olarak da tanıdığımız aksiyon sinemasının sevilen ismi Paul W.S. Anderson üstleniyor.
Sadakatsizler
Evli olmak illa sadakati gerektirir mi? Bir erkek tek eşli yaşayamayacaksa neden evlenir ki? Peki kadınların ömrü boyu size sadık kaldığından nasıl emin olabiliyorsunuz?
Her biri birbirinden çapkın, kadın düşkünü, evli olsa da bağlanmak, tek kadına takılı kalmak istemeyen adamlar. Sadakatsizlik teması çerçevesinde birden çok kısa filmin biraraya getirilmesiyle kotarılan filmin baş rollerinde 2012 Akademi ödülleri'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne uzanan Jean Dujardin ve Fransız sinemasının yakışıklı aktörlerinden Gilles Lellouche var. Filmin dekor mekanları otel lobilerinden, seks bağımlılığı kliniğinden, gece kulüplerinden Las Vegas'ın kumarhanelerine uzanıyor. Filmlerin yönetmenleri arasında Artist'i çeken Michel Hazanavicius ve Dujardin de yer alıyor ve seyirciye soruyor sadakat bir ilişkide şart mıdır?
Toprağın çocukları
Yaşadığı çingene kampı saldırıya uğrayınca canını kurtarmak için kaçan Karika, aynı çevrede köy enstitüsünde öğrenim gören Cevher tarafından kurtarılır. İsmail Hakkı'nın desteğini alan Cevher, kimsesiz kalan kızı enstitü içerisine yerleştirerek ona barınacak yer sağlar.
Fakat bu durum köy halkının hiç hoşuna gitmez ve enstitüye çingeneyi kapı dışarı etmesi için baskı yapılır. Enstitünün varlığından oldum olası rahatsız olan bölge komutanı Necip bir baskın gerçekleştirerek müdür Kemal öğretmen’i gözaltına alır. çıkan bu olaylar ve gözaltına alma süreci, yurt genelinde varlığını sürdüren köy enstitülerinin kapatılma dönemiyle denk düşmektedir. Kemal öğretmen'in suçsuzluğu nihayetinde ispatlanır ama köy enstitülerinin makus kaderi değişmez...
Yapımcılığını filmde Kemal öğretmen olarak yer alan Erkan Can'ın yönetmenliğini ise Ali Adnan özgür’ün üstlendiği filmde, Ufuk Bayraktar,Şebnem Sönmez,Bahtiyar Engin, Suzan Kardeş, Müge Boz, Türkü Turan, Banu Başeren, Serdal Genç ve Ezel Akay da yer alıyor. Film bir dönemin tarihi portresini sinemaya taşıma iddiasında...
Yurt
Doğan, genelde karamsar ve sinirli bir yapıya sahip olan, başarılı bir mimardır. Bir gün arkadaşlarıyla kampa gider ve buradan hastalanarak döner. Doktor kendisine standart tıbbi ilaçlar yerine hava değişikliğini ve seyahat etmesini önerir.
çocukluğunun geçtiği fakat çok uzun yıllardır gitmediğini memleketini görmeye karar veren Doğan, modernizmin ve liberalizmin onun yurdunu da ele geçirdiğini keşfedecektir. İç dünyasında bulamadığı sakinliği burada arayan doğan, hayal kırıklığına uğrayacaktır...
Filmin hem senaristliğini hem de yönetmenliğini üstlenen Muzaffer Özdemir'in ilk uzun metrajlı filmi olan yapım, ilk kez 18. Altın Koza Film Festivali'nde seyirciyle buluşmuştu. Filmin başrollerini de Kanbolat Görkem Arslan, Muzaffer Özdemir ve Muhammet Uzuner paylaşıyor...