Pınar Altuğ Ivana Sert’e ayar verdi. Dedi ki (hayır yüzüne değil, twitterdan. Yüze denemiyor böyle şeyler o dünyada);
“Hani ikoncan, eski model vs. diye modayla ilgili program yapınca bir şekilde idare ediliyordu da, gece yayınında sunuculuk yapmasın Ivana Sert" notunu düştü.
Haklı olduğu noktalar var mıdır? Elbette! Zaten 400 kelimeyle dil konuştuğunu düşünen, sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle dil bilgisini (ve özgüvenini) 140 karakter üzerinden biçimlendiren yurdum insanına bir de Ivana Sert modeli aksan eklendin mi… Fena…
Ancak televizyonda ne yapılır ne yapılmaz, kim olur kim olmaz konusunda başvuru noktamız da en son Pınar Altuğ olmalı.
Pedofili denen kepazeliğin, yurdumuzda tavan yaptığını bile bile (Gazete okuduğunu varsayarak bildiğini umuyorum. Yani bu televizyona çalışanlarda bir gazete okumama sadece magazini takip edip bana çakmışlar mı diye aranma hali var da ondan…) (neyse) Türkiye’nin çocuk pornografisi arattıran ülkeler sıralamasında ilk sıralarda olduğunu bile bile…
Hem de bir “anne” olarak…
Çocuklara şebeklik yaptırılan, şarkı-türkü söylettirilen ve çoğu zaman makyajla ekrana çıkarılan bir yarışma programının sunucusu olarak…
Kimi neyi eleştiriyor?
Yada her şeyi eleştirdiğimizi varsayalım, hangisi daha kötü?
Ama işte klasik ünlü kompleksi. Kendi yaptığını mükemmel sanıyor çünkü etrafındaki dalkavuklar ona “mükemmel” yaptığını söylüyor.
Sadece başkalarının kötü iş yaptığını düşünüyor çünkü, etrafındaki dalkavuklar ona yakın olabilmek için başkalarını kötülemek gibi ucuz yollar seçiyor ve o da onlara inanmak istiyor…
Sonra o gazla açıklama yapıyor ya da sosyal medyada yazıyor ancak bu esnada şunu unutuyor…
Kendisinden maaş almayan veya onun üzerinden para kazanmayan ve aynı zamanda ünlü yalakası olmayan birileri “hadi len” diyebilir sen bunu yaptığında…
Küsmemek lazım o zaman…