Hürriyet gazetesinden Mesude Erşan'ın haberine göre, daha zayıf kalmak isteyen kadınların son çılgınlığının adı drankoreksiya yani alkolle zayıflama. Öğünlerin yerine alkolü koyan kadınlar, bunun bir yeme bozukluğu sorununa dönüştüğünün çok kere farkına bile varmıyor.
Drankoreksiya vakaları önce ABD ve Avrupa’da fark edildi. Şimdi de benzerleri Türkiye’de görülmeye başlandı. Aslında “drankoreksiya” tıbbi bir terim değil. Şimdilik konmuş bir isim. Sosyal davranışların kamufle ettiği sorunda, beslenme bozukluğuna bir süre sonra alkol bağımlılığı da ekleniyor. 4-5 yıldır adı konmaya başlanan drankoreksiyaya metropollerdeki sosyal hayatın da zemin hazırladığı düşünülüyor. Malum çalışmanın da etkisiyle sosyal hayat geç saatlere, eğlence merkezlerine kayıyor. Karşılıklı muhabbet ve yemeklerde yaşanan beraberliklerin yerini daha kalabalık, birbirini çok da tanımayan gruplardan oluşan toplantı ve topluluklara bırakıyor. Beslenme uzmanı Dilek Işık, “Bu ortamlarda yemekten çok içki içiliyor. Özellikle genç kadınların derdi kilo almamak. Öğünlerin yerine alkolü koyuyor. Tıpkı anoreksik davranışta olduğu gibi ince kalarak sosyal kabul görmek istiyor. Ama farkında olmadan bedenine zarar veriyor” diyor.
KADINLARDA 3 KAT DAHA SIK
Bu yeni olgularla ilgili henüz çok fazla araştırma yok. Ancak eldekiler ve klinik gözlemler drankoreksiyanın kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha sık görüldüğünü söylüyor. Işık, “Genellikle potansiyel alkolikler ve estetik kaygısı yüksek genç kadınlarda rastlıyoruz. Maalesef çok kere kendileri bile yaşadıkları sorunun farkında olmuyor” diyor.
Konuyla uğraşan uzmanlar drankoreksiyayı çok ciddiye alıyor. Çünkü bilişsel, davranışsal ve fiziksel sonuçlarının yanı sıra ciddi bir yeme bozukluğu şekli olabileceğini söylüyorlar. Işık “Yeterli beslenmeme ve çok miktarlarda alkol vücutta kalıcı organ hasarları ve sağlıkproblemlerine neden olabilir. Konsantrasyon, öğrenme ve karar vermeyle ilgili sorunlar da dahil olmak üzere kısa ve uzun vadeli, bilişsel sorunlara yol açabilir. Bütün bunlara ek olarak, yanlış yemek ve çok fazla alkol tüketimi alkol zehirlenmesi, uyuşturucu bağımlılığı ve kronik hastalıkların tetikleyicisi de olabilir” uyarılarında bulunuyor.
KÖKEN PSİKİYATRİK
Bu yeni tablo hem yaşayanın hem de uzmanların gözünden kolayca kaçabiliyor. Çünkü kişinin yemek yemeden ciddi miktarda alkol tüketmesi, yaşamındaki sosyal bir süreç gibi algılanabiliyor. Işık, “Diğer yeme bozukluklarında olduğu gibi bu sorunun da psikiyatri uzmanlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor” diyor.