Çocukluk döneminde yaygın şekilde görülen korkulardan biri olan karanlık korkusu, çocukların ruh sağlığını derinden etkileyebiliyor. Karanlık korkusuna ilişkin uzmanlar korkuların pekişmesinde ebeveyn tutum ve davranışlarının etkili olduğunu söylüyor.
Çocukluk döneminde yaygın şekilde görülen korkuların başında gelen karanlık korkusu, gecelerin uzamasıyla birlikte çocukları daha da kaygılandırıyor. Öyle ki; bazı çocuklar gece korkudan uyuyamıyor.
Çocukların korkularıyla ilgili sürecin iyi yönetilmesi gerektiğini ifade eden Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol; çocuklarda 2 yaşından itibaren korkuların oluşmaya başladığının altını çiziyor. Mestçioğlu, 2 yaşında annesinden ayrılmaktan ve yüksek sesten korkan çocuğun 3-5 yaş arasında karanlıktan korktuğunu, bu korkunun doğal olarak gelişen korkulardan biri olduğunu ifade ediyor.
Gökmoğol, karanlık korkusunun aile tarafından sağlıklı olarak ele alınması halinde ileriki yaşamda çocuk için sorun olmaksızın kaybolabileceğine, aksi halde sorunun devam edebileceğine dikkat çekiyor.
Bu yaşlarda çocukların canavar, cadılar gibi doğaüstü canlılar görebileceklerini belirten Gökmoğol, bunun TV izlenme saatlerinin uzamasının ile bilgisayar oyunlarındaki şiddet içeriğinin artıyor olmasının etkisi olduğunu vurguluyor.
Korkacak Bir Şey Yok Demeyin!
Karanlıktan korkan çocukların uyku saati yaklaştığında tek başına yatmak istemediklerini, uyumamak için ise çeşitli mazeretler uydurduklarını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol, çocukların odalarında sürekli ışığın açık kalmasını istediklerini, karanlık bir yerden herhangi bir şey almak söz konusu olduğunda, gitmemek için çeşitli bahaneler uydururduklarını söyledi. Bu çocukların hırçınlık yaptıklarını da kaydeden Gökmoğol, korkusunu doğrudan ifade eden çocuğa kesinlikle "Korkacak bir şey yok" denmemeli diyor.
Ebeveyn Tutumu Korkuları Pekiştiriyor
Gökmoğol karanlık korkusunda ebeveyn tutumunun önemli olduğunu da hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor:
“Karanlık korkusunu pekiştiren en önemli neden, anne babanın tutum ve davranışlarıdır. Işıkla uyumayı alışkanlık haline getirtmek, kendi korkularını çocuğa belli etmek, çocukların da tedirgin olmasına hatta karanlığın korkutucu olduğunu düşünmesine neden olacaktır. Bazı anne babalar gece kalkıp çocuğunun korkup korkmadığını kontrol ediyorlar. Geçmişte çocuğunu kaybetmiş ve bu nedenle yoğun kaybetme korkusu yaşayan ebeveynelerde bu durum çok daha derin yaşanmakta ve çocuklarının korkuları ve kaygıları çok daha fazla olmaktadır.“
Karanlığa Alıştırmak Mümkün mü?
Karanlıktan korkan çocuğa, korktuğu durumlarda ailesine kolay ulaşabileceğine inandırılması gerektiğinin altını çizen Özlem Mestçioğlu Gökmoğol, ebeveynin bu davranışla çocuğunu psikolojik risklerden koruyabileceğini söyledi. Korkuyu sakinlikle ve sabırla karşılamak onunla baş etmek için aşamalı ve yavaş biçimde mücadele etmek gerektiğinin altını çizen Gökmoğol, çocuğu karanlığa alıştırmanın mümkün olduğunu dile getirdi.
Gökmoğol, “Karanlığa alıştırırken önce loş ışık seçmek ve yanında olmak, yavaş yavaş ışığın gücünü azaltarak yanından uzaklaşmak ve seslenebileceği mesafede durmak yöntemi izlenilebilinir. Ayrıca çocuğun yaşına uygun biçimde korkusunun kaynağıyla ilişkili ve tehlikelere karşı alınabilecek önlemlerle ilgili bilgiler vermekte çocukları rahatlatabilir, korkularını hafifletebilir.“dedi.
Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol ebeveynlere şu önerilerde bulundu:
- Çocuklarınızın korkularını yok saymayın
- Onları küçümsemeyin
- Onlarla alay etmeyin
- Korkuların nedenleri araştırılıp, ortadan kaldırılması çalışılmalı
- Aşırı koruyucu davranılmamalı
- Ona sürekli çevrenin tehlikeli bir yer olduğu duygusu verecek cümlelerden uzak durulmalı
- Fiziksel temasla korkusu kontrol altına almasına yardımcı olunmalı
- Arkadaş grubuna girmesine, özgüven duygusunu kazanmasına yardımcı olunmalı
- Korkuları konusunda hazır olduğunda onunla konuşulmalı
- Korkutucu masallar anlatılmamalı, filmler izlettirilmemeli