Bazı bebekler acelecidirler, zamanını beklemeden vaktinden önce doğarlar, erken doğdukları için doğum ağırlıkları düşüktür. Kadın Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Aktuğ Ertekin, bu bebeklerin düşük doğum ağırlıklı bebeklerle karıştırılmaması gerektiğini söylüyor.
Gebeliklerde, önemli olan bebeğin anne karnında bulunduğu ve büyümesini tamamladığı süre olduğu belirtiliyor. Ertekin, bebeklerin yaşam şansının geçmiş yıllara oranla çok değiştiğini söyleyen Ertekin, "1960’lı yıllarda 1000 gram ağırlıkta doğan bir bebeğin ölüm riski yüzde 95 iken, günümüzde bu bebeklerin yüzde 95’i yaşamaktadırlar. Yaşam şansının bu kadar artma sebebi 1970’li yıllardan sonra yenidoğan yoğunbakım ünitelerinin yaygınlaşmasına bağlıdır" diyor.
Hangi doğumlar erken doğumdur?
Gebeliklerde 37'inci haftada yapılan doğumların erken doğum olduğunu söyleyen Ertekin, "34-37 hafta arası doğanlar geç preterm, 34 haftadan önce doğanlar için ise erken preterm tanımı kullanılır" diyor.
Erken doğumların görülme sıklığı toplumara göre değişirken, ortalama yüzde 10 civarında erken doğum gerçekleşiyor.
Erken doğumda yaşam sınırı nedir?
Erken doğan bebeklerin gelişen teknoloji de kullanılarak mümkün olduğu kadar yaşatılmaya çalışıldığını söyleyen Ertekin, bir sınır belirlemenin zor olduğunu dile getiriyor.
Bebekler neden erken doğarlar sorusunun birçok yanıtı olduğunu söyleyen Ertekin, erken doğumun sebeplerini şöyle sıralıyor:
- Anne ve bebekte ortaya çıkan sorunlar sebebiyle mecburen erken doğurtulan bebekler vardır, örneğin annede çok şiddetli tansiyon yükselmesi, idrarda protein çıkması (preeklampsi), bebeğin suyunun hiç kalmaması, bebek eşinin (plasenta) yerinden ayrılması (ablatio) veya doğum kanalının önünde yerleşmesi (plasenta previa) ve kanaması, bebeğin anne karnında büyümesinin durması
- Doğum ağrılarının sebepsiz yere erken başlaması
- Su kesesinin vaktinden önce açılması, bebeğin suyunun bitmesi, enfeksiyon bulgularının başlaması
- Çoğul gebelikler (ikiz, üçüz ve daha fazlası gibi)
- Sık aralıklarla doğum yapmak, daha önce erken doğum yapmış olmak veya kendisi ya da akrabalarında erken doğum yapanların çok olması
- Sigara ve bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı, yetersiz kilo alımı
- Ağır bedensel faaliyetler veya aşırı efor gerektiren işlerde çalışıyor olmak
- Çok genç veya ileri yaş gebelikleri, C vitamin eksikliği, kısa boylu olmak, depresyon,
- anksiyete, kronik stres, fiziksel şiddete maruz kalmak
- Çeşitli iltihabi hastalıklar, diş, dişeti, vaginal enfeksiyonlar gibi
- Rahimde yapısal bozukluklar, perde (septum) veya rahim ağzının yeterli sıkılıkta olmaması (servikal yetmezlik) gibi.
Erken doğum önceden saptanabilir mi? Nasıl anlaşılır? Erken doğum önlenebilir mi? Bu soruların cevabı için tıklayın...