Bebeğin anne rahmine düştüğü andan itibaren hareketlerinin bir anlamı var. Çünkü onlar hareket ettikçe gelişiyorlar. Bu nedenle çocuklara hareket etmeleri için olabildiğince alan bırakmak gerekiyor. Hareket etmenin bir özgürlük, öğrenme aracıdır.
Annenin, hamileliğini öğrendiği andan itibaren heyecanla beklediği ilk şey bebeğinin hareketlerini hissetmektir. Anneler bu hissi “tarif edilemez” bir mutluluk diye tanımlıyorlar. Hamilelik süresince bebeğin hareketleri sürekli takip edilir, belli bir süre hareketsiz kaldığında acaba yolunda gitmeyen bir durum mu var diye endişelenilir. Hatta anne adayının üzüldüğü dönemlerde anne karnındaki bebeğin hareketlerinin de azaldığı, annenin mutluluğunda arttığı, güzel bir yemek sonrası dans ettiği bile söylenir. Gebelik süresince bebeğin anne karnındaki hareketleri gebeliğin yolunda gittiğinin de bir göstergesidir.Bebeğin hareketliliğinin doğum sonrasında da tüm hızıyla sürdüğünü belirtilir.
Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanı Dr.Namık Kemal Akpınar, hareket etmenin çocuk sağlığı ve gelişimi açısından önemini anlatıyor.
Doğum sonrası bebekte hareketliliğin kol ve bacaklarda biz erişkinlere göre anlamsız ve istemsiz hareketler şeklinde devam eder. Zamanla sinir sisteminin gelişmesi ile beraber anlamsız ve istemsiz oluşan el-kol bacak hareketlerinin de azalmaya başlar.
Hareket sistemindeki gelişim yukarıdan aşağıya devam eder
Zamanla üst beyin kontrolünde istemli hareketlerin olmaya başladığını, hareket sistemindeki gelişimin de yukarıdan aşağıya olacak şekilde devam eder. Hareket sistemi ile gelişmenin değerlendirilmesinde sırasıyla; baş kontrolü, kollarla uzanma, elle tutma çalışmaları, başparmak kontrolünün gelişmesi, destekli oturma, desteksiz oturma, emekleme, sıralama, yürüme, koşma, merdiven çıkma ve inme şeklindedir. Bu gelişim basamaklarının uygun aylarda olmaya başlaması hareket sisteminin gelişmiş olduğunun göstergesidir.İlk 6 aydaki kol- bacak hareketleri bebeğin kaka yapmasını, gaz çıkışını kolaylaştıran hareketlerdir ve gereklidir.
Bebeğinize geniş hareket alanı sağlayın
Çocuğun emeklemeye başlaması ile beraber, dış dünyayı keşfetme ve öğrenme turları da başlar. İlk olarak etrafındaki, albenisi yüksek oyuncak ve objelere uzanmaya başlar, zamanla görüş alanındaki uzak noktaları keşfeder. Uzanabildiği çekmeceler en çok merak noktalarıdır. Oralara tutunup kalkmalar, çekmeceyi çekip içindekileri atmaya başlamaları kendilerine sonsuz keyif verir. Bu dönemde bebeğe geniş hareket alanı sağlanması gerekir. Ortalıkta sivri uçlu, keskin kenarlı eşyalar bulundurmayın, sehpa veya masadan sarkan örtüleri kaldırın. Yürümeye başladıktan sonra da ortamı ani hareketler ve duramaması olasılığına karşı hazırlayınız, alanı genişletiniz.
Hareketli bebeklerin gelişimleri akranlarından öndedir
Hareketli bebeklerde kilo fazlalığı görülmediğini hatta kilolar daha az bile olabilir. Çevreyle ilgili, araştırmacı yönleri algılamaları daha ön planda olduğundan gelişimleri de akranlarına göre daha önde olur. Hareketli bebeklerin yorulmaları sonrasında uykuya dalmaları daha hızlı olur, uyku derinlikleri ve süresi daha fazla olur.
Son olarak yürüyen bebeklerle ilgili uyarılar:
- Yürümeye başlayan bebekler, özellikle dışarıya çıkıldığında başına buyruk tek başına yürümek ister. Buna dış ortam tehlikelerinden koruyarak kontrollü izin verin.
- Parka veya bahçeye çıkıldığında serbestçe davranmasına izin verebilirsiniz.
- Özellikle 1,5 yaşından sonra merdiven çıkmak ve inmek isteyeceklerdir. Ellerinden uygun şekilde tutarak izin verin.
- Yollarda yürürken çocukları özellikle sol elinizle, iç tarafta tutun.
- Evlerde özellikle diz boyu olan elektrik prizlerine karşı koruyun. Kapaklı korunaklı prizleri tercih edin.
- Özellikle mutfak çekmeceleriyle oynayacaklarından orada sivri-keskin aletler bulundurmayın.
- Çocuklarınızı AVM’lerdeki yürüyen merdivenlere tek başına bırakmayın.
- Havuz kenarları ıslak olduğundan kayıp düşme olasılıkları da artar. Tek başına bırakmayın. Ayaklarına kaymayan ayakkabılar giydirin.