Kimimiz yarından itibaren işe dönecek, kimimiz de tatile devam edecek. Çalışanlara işe adapte olmaları, tatilcilere ise yeme içmeyi daha abartmamaları için basit ve uygulanabilir bir detoks yapmanız gerekiyor.
Bayram süresince yapılan ziyaretler, geri çevrilemeyen bol kalorili ikramlar, eş dost, akrabalarla birlikte yenilen akşam yemekleri derken ne kadar dikkat etmemiz gerekenleri daha önce belirtmiş olsak da biliyoruz ki zaman zaman kaçamaklar oldu. Bayramın son gününde olmamıza rağmen kimileri yarından itibaren tekrar çalışma temposuna başlarken, kimileri için ise tatil devam etmekte.
Bugün de tatile devam edenlerin bayramın üzerine en azından birkaç gün daha kaçamak yapmamaları ve çalışanların da tatil sonrası sendromunu azaltmak için doğal besinlerin gücünü kullanarak basit ve uygulanabilir bir detoks için Diyetisyen Müge Başer birkaç ipucu veriyor…
Uyanınca 1 bardak su
Uyandığınız gibi 1 bardak ılık suya biraz limon suyu veya mideniz ile ilgili herhangi bir rahatsızlığınız yoksa birkaç damla elma sirkesi ekleyip için. Böylece geceden biriken toksinleri aldığınız sıvıyla atabilirsiniz. Size garip gelebilir ama eğer yeterli su içmiyorsanız, vücudunuz su kaybetmemek için su tutma eğilimine girecek ve su atmayacaktır. Bu nedenle gün içinde de gerekli miktarda su içmeyi ihmal etmemelisiniz.
Normalde sağlıklı bir yetişkin için günde 8-10 bardak su ve sıvı alınması önerilir. Bunun önemli bir bölümü su olmalıdır. Gereğinden fazla alınan sodyum da suyu tutarak vücuttan atılmasına engel olabilir.
Güne kahvaltıda 1 kâse yulaf ezmesini bir su bardağı yağsız sütle karıştırıp yiyerek başlayın. Böylece bayramda yenilen etlerle birlikte artma eğilimine giren kan kolesterolünün etkisini azaltacaksınız. İçerisine 1 tatlı kaşığı tarçın ekleyin.
Böylece tatlıların yükselttiği kan şekerinizi doğal insülin görevi üstlenen tarçınla birlikte dengeleyip, ekleyeceğiniz bir parça ceviz veya 3-5 badem ile de omega-3 yağ asitlerini alacaksınız. Eğer yulaf ezmesini yemek istemezsiniz, 1 bardak taze sıkılmış portakal suyunun yanında yağsız, kepekli bir tostla da hafif bir başlangıç yapabilirsiniz.
Aralarda mutlaka zencefil, rezene, meyan kökü, ada çayı, yeşil çay gibi bitki çaylarını şekersiz olarak için. Tatlandırmak istiyorsanız tercihen bitkisel kaynaklı tatlandırıcıları kullanın.
Öğle ve akşam mönülerinde az yağlı karışık sebze çorbaları için. Çorbanızın başrol oyuncuları özellikle tansiyon hastaları için iyi bir potasyum kaynağı olan kereviz (yapraklarıyla birlikte), folik asit içeriğiyle zengin ıspanak, önemli A vitamini kaynağı havuç olabilir.
Nane ve rezene çayı
Yemeklerden sonra siyah çay veya kahve yerine sindirim sistemini çalıştıran zencefil, gaz ve spazm önleyici olarak nane veya rezene çaylarını için. Bu bitkilerin tozunu 1 büyük fincan kaynamış suya bir tatlı kaşığı kadar ekleyin, beş dakika demlendirdikten sonra süzün ve için. Unutmayın beş dakikadan fazla demlenmiş bitkiler faydadan çok zarar verebilir.
Mevsimi olmamasına rağmen salatalık ve domates de detoks için muhteşem sebzelerdendir. Salatalık içeriğindeki sülfür ve silisyum ile fazla protein tüketimiyle biriken ürik asitin atılmasına, potasyumu ile vücudun su atmasına yardım eder.
Domates ise beta-karoten içeriği ile önemli bir antioksidandır, aynı zamanda içerdiği likopen antikanserojen etkilidir. Beta- karoten ve likopenin biyoyararlılığını arttırmak için domateslerinizi ortadan ikiye bölün üzerlerine çok az zeytinyağı damlatın ve kekik ekerek hafif pişirin.
Güzel bir uyku için ıhlamur
Gece yatarken de güzel bir uyku için ıhlamur veya sarı papatya çayları ile vücudunuzu sakinleştirin veya 1 adet muzla 1 bardak az yağlı sıcak sütü karıştırıp 1 çay kaşığı kadar tarçın ile lezzetlendirin.
Böylece muz ve sütteki triptofan ile uyumanıza yardımcı olabilecek serotonin hormonunun salgılanmasına yardımcı olabilirsiniz.
Bu arada tarçının da glisemik indeksini yavaşlatma etkisinden yararlanmış olursunuz.
Lahanadaki mucize
Lahana başta olmak üzere lahanagillerden olan brokoli, brüksel lahanası, karnabahar gibi sebzeler mönünüzde çorbanıza eşlik etsin. Doğal anti-kanserojenleri içeren lahanagiller aynı zamanda C vitamini, potasyum, demir ve kalsiyum da sağlar. Bir kase brokoli, bir kase pirinç kadar protein sağlayacağı gibi, yaklaşık olarak pirincin üçte biri daha az kalori almanızı sağlar. Bunun yanında sarımsak ve zeytinyağı eklenmiş brokoli iyi bir kalsiyum kaynağıdır.
Boron içeriği ile vücudun doğal kalsiyum metabolizmasına yardımcı karnabahar da aynı şekilde sarımsak ve zeytinyağı ile birlikte iyi bir antikanserojen besindir.