Her olumsuz duygu durumu depresyon mudur?
Her sıkıntı, mutsuzluk, üzüntü hatta yas hali depresyon değildir. Terazinin olumsuz kefesindeki duygular, tedavisi gerekli “depresyon” değil, yaşanması gereken duygulardır. Çünkü duyguları anlamlı kılan, karşıtlarının varlığıdır.
Yazılı ve görsel basında ve özellikle de internet ortamında “depresyon” terimi giderek daha sık yer alıyor. Bununla birlikte günlük yaşamda da dilden düşmeyen ve insanların ruh hallerini ifade etmek için, belki de arkasına sığınılan bir bahane olarak, gereğinden fazla kullanılan bir ifade oldu, depresyon.
Depresyon, günlük hayatımızda her olumsuz duygu durumumuzun günah keçisi ilan edilirken akıllara “neyin depresyon olmadığı “ sorusu geliyor. Bu konudaki sorumuzu Psikiyatri Uzmanı Bora Telaferli’ye sorduk. İşte Telaferli’nin “depresyon ne değildir” sorusuna yanıtları:
Yaşam, her zaman beklentilerimizi karşılamıyor. Bazen bizi kayıplar, düş kırıklıkları ile karşı karşıya bırakıyor. Telaferli; bu mevcudun kaybı veya beklenenin gerçekleşmemesi karşısında hissedilen üzüntünün yaşamın doğal parçası olduğunu belirtiyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “İnsanın doğası gereği durumlar karşısında uygun duygulanım içine girmesi ve bunu ifade etmesi beklenir. Yaşanan bir kayba karşı verilen normal tepki, matem reaksiyonu yaşanması gereken bir süreçtir; depresyon değil.
Oyuncağı kırılan çocuğun, sevgilisi terk eden bir insanın, yakınını kaybeden bir kişinin, kaybı için yaşadığı hüzün bunun karşıtı olan sevincin, mutluluğun anlamını daha açık olarak idrak etmesini ve o dinginliğe ulaşmak için çabalamasına, karşıt duygulardan da yapıcı olarak yararlanmasına yardımcı olur. Duyguları anlamlı kılan, karşıtlarının varlığıdır. Terazinin olumsuz kefesindeki duygular, tedavisi gerekli “depresyon” değil, yaşanması gereken duygulardır.”
Zaman zaman günlük yaşam içinde bulunduğumuz koşullar zorlayıcı olarak bizi sürekli mücadele etmek, güçlükleri aşmak için çabalamak zorunda bırakıyor. İster tüm çevremizi etkileyen ekonomik kriz, afet, savaş, toplumsal koşullar gibi genel durumlar isterse de kişisel yaşam koşullarımız ve hedeflerimiz için sürekli çabalamak ve güçlükleri aşmak zorunda kalmanın verdiği yorgunluk, doğurduğu olumsuz duygulanım da hızla tedavi edilmesi ve ortadan kaldırılması gereken bir “depresyon” değildir. Kronik hastalıklar depresyon benzeri tablolar ve depresyon belirtilerine neden olabilirler. Tiroit bozuklukları, diyabet, hipertansiyon ve hipotansiyon, kronik enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar, uyku bozuklukları, kronik ağrı, huzursuz bacak, fibromiyalji, uyku apne sendromu, kullanılan bazı ilaçlar, madde kullanımı gibi birçok durumun yol açtığı tablolar da esasen “depresyon” değildir.
Depresyon ne değildir?
-
Depresyon utanılacak bir şey değildir.
-
Depresyon yalnızca kendini “üzgün” hissetmek değildir.
-
Depresyon bir karakter zaafı veya zayıf kişilik belirtisi değildir.
-
Depresyon kendi kendine üstesinden gelinecek bir “duygu durumu” değildir.
-
Depresyon sıradan meslek erbabı olmayan insanların teşhis ve tedavi edeceği, bilgi verebileceği bir durum değildir.
-
Depresyon internette rastlanılacak “aşağıdaki sorulardan şu kadarına yanıtınız evet ise depresyondasınız” diye tanımlanan bir ölçek ile tanısı konacak bir durum değildir.
-
Depresyon yalnızca o an için, tanı kriterlerinde listelenmiş belirtilerden herhangi birini taşıyor olmak değildir.
Depresyon nedir?
-
Depresyon diyabet ve kalp hastalığı gibi bir hastalıktır.
-
Depresyon tıbbi olarak tanımlanmış, etraflı tıbbi ve psikiyatrik değerlendirme ve muayene sonrasında tanısı konabilecek olan bir hastalıktır.
-
Depresyon yalnızca kişinin ruh halini değil, tüm bedenini etkileyen bir hastalıktır.
-
Depresyon kişinin günlük yaşamını etkileyen ve kendisi ve yakınları için ıstıraba neden olan bir durumdur.
-
Depresyon, yaşam boyunca insanların beşte birinde görülen sık rastlanan bir tablodur.
-
Depresyon önemsenmesi, teşhis ve tedavisi için sağlık kurumlarına başvurulması gereken bir sağlık sorunudur.