Arabanızla yolda güzel güzel giderken biri yolunuzu kesiyor ya da sakince park etmeye çalışırken biri aniden yerinizi kapıveriyor. Birkaç seçeneğiniz var: a) derin bir nefes alır ve yolunuza devam edersiniz, b) korna çalar, ardından yolunuza devam edersiniz, c) tekrar tekrar korna çalarsınız, bağırır çağırırsınız, direksiyona bir yumruk atarsınız, karşınızdakine nasıl ehliyet vermişler diye söylenirsiniz, hatta sağa çekip, kontağı kapatıp aşağı iner ve kendinizi bir yumruklaşmanın ortasında buluverirsiniz.
Uzmanlar, son seçenekteki davranışları sergileyen sürücülerin tehlikeli olduğunu belirtiyorlar. Sakin ve mantıklı insanlar, birden bire direksiyonun arkasındaki bir savaşçıya dönüşüyorlar. Provoke edildikleri zaman, bağırıp çağırmaya başlıyor, küfrediyor, el hareketleri yapıyor, kavga etmeye çalışıyor, yani kendilerinin ve başkalarının hayatı için de bir tehlike oluşturabiliyorlar.
Colorado Üniversitesinden Prof. Deffenbacher’in sürücülerin, kişilik, öfke, risk alma davranışı üzerine yaptığı çalışmaya göre, trafikte öfkelendiği zaman bu tarz davranışlar sergileyen sürücülerin kişilik özelliklerinin, güvenli sürüşe odaklanan, onu provoke eden durumları tekrar düşünüp, sakin kalan, örneğin radyoyu açıp kendini sakinleştirebilen sürücülerden oldukça farklı olduğu görülmüştür. Bu çalışmada, sürücülerin sürüş stilleri, çeşitli anketler, sürüş günlükleri, bilgisayar sürüş simülasyonları ve imgeleme uygulamaları ile değerlendirilmiştir. Buna göre, iki grupta benzer olaylara maruz kalıp öfkelendiği halde bir grup oldukça saldırgan davranışlar gösterirken diğer grup bu olayın sakinlikle üstesinden gelebilmektedir. Peki, bu iki grup arasındaki temel farklılıklar nelerdir?
Saldırgan ve Kavgacı Düşüncelere Sahiptirler. Saldırgan sürücüler diğerlerine göre, daha fazla yargılayıcı düşüncelere sahiptirler. Örneğin, saldırgan sürücü, karşıdaki sürücüye çok kolay hakaret etmiş ve onun sürüşüne hiç itimat etmemiştir. Bu sürücüler karşılarındakinden intikam alma düşünceleri ya da onlara fiziksel zarar verebilecek planlar kurmuşlardır.
Trafikte Daha Fazla Risk Alırlar. Saldırgan sürücüler sakin sürücülere göre, daha fazla risk alma davranışı göstermiştir. Örneğin, saldırganlar, çoğunlukla hız limitini 10-20 km aşmış, kavşaktayken kırmızı ışıkta geçmiş ve takip mesafesine uymamışlardır.
Hızlı Öfkelenir ve Kolay Sakinleşemezler. Saldırgan sürücüler genellikle küfür etmek, karşısındaki sürücüye bağırmak, ya da kızgınlıkla kornaya basmak gibi davranışlar göstermişlerdir. Bu insanlar günde iki kereden daha fazla aşırı öfkelenmiş, ortalama olarak iki kereden fazla saldırgan davranış göstermişlerdir. Diğer yandan, sakin sürücüler, günde bir kere ya da daha az sinirlenip saldırgan davranışlar göstermişlerdir.
Daha Fazla Kaza Yaparlar. Sürüş simülasyonlarında, saldırgan sürücüler, sakinlere göre, diğer araca çarpma ya da yoldan çıkma sebepleriyle iki kat daha fazla kaza yapmışlardır. Kaza yapmaya daha fazla yaklaşmışlar ve aşırı hız uyarısı almışlardır. Fakat büyük yaralanmaların olduğu kazalar saldırgan ve sakin grupta eşit miktarda olmuştur. Deffenbacher, bu durumu, bu tür kazaların diğer kaza türlerine göre daha az olmasıyla açıklamıştır.
Sonuçta bu bulgulara dayanarak saldırgan sürücülerin, araba sürdükleri her dakika, öfkeli olduklarını düşünmemiz gerekmiyor. Çünkü bilgisayar simülasyonlarındaki engelsiz yollarda saldırgan ve sakin sürücülerin benzer derecelerde öfkeli oldukları görülmüştür. Mesele ne kadar öfkeli olunduğu değil, trafikte olan bir takım olaylara karşı hissedilen düşünce ve davranış larla ilgili olabilir. Bu durumda bunun kronik bir durum değil bütün saldırgan sürücülerin trafikte sakin kalabilmeyi öğrenebilecekleri sonucunu çıkarabiliriz.
Kaynak: Psikoloji İstanbul