Havaların gitgide ısındığı şu günlerde baharın enerjisini hissetmek bir tarafa bir çok kişi yataktan kalkmak bile istemediğinden şikayet ediyor. Hemen herkesin mevsim dönüşlerinde hissettiği bahar yorgunluğuna bağlı şikayetleri yeterli besin alınmaması, vitamin ve minerallerin eksik kalması, tiroid bezinin fonksiyon bozuklukları, kalpte ritm bozuklukları, kronik hastalıklar ve aşırı sigara kullanımı gibi faktörler arttırırken hamileler bu durumdan 2 kat fazla etkileniyor.
Güneşli bahar günleri; halsizlik, eklem ağrısı, sürekli uyku isteği ile kendini gösteren bahar yorgunluğunu da beraberinde getiriyor. Hemen hemen herkesin hissettiği bahar yorgunluğu hamile kadınları ise 2 kat daha fazla etkiliyor.Yoğun gebelik hormonları etkisi altında olan anne adaylarının kendisini normalden daha fazla halsiz, isteksiz ve sinirli hissedebileceğini belirten Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nuri Ceydeli, “Bahar ile birlikte gelen bu sürecin geçici olduğu bilinmeli ve bu geçiş döneminde mutlaka anne adayına destek olunmalı, daha anlayışlı davranılmaya çalışılmalıdır” dedi.
Bu dönemde gebeliğin devamını sağlayan progesteron hormonunun kadınların mutsuz hissetmesine neden olduğunu belirten Ceydeli, “Vücut su tutar, barsak hareketleri yavaşlar, el ve ayaklarda şişlik olur. Kişiler isteksiz ve iş hayatındaki streslere karşı daha tahammülsüzdür. Bu ruh durumu içinde bulunan kişide baharın gelmesiyle oluşan hormonal değişiklikler kendini daha fazla belli eder” diye konuştu. Hamilelik hormonlarının durumu tetiklemediğini sadece var olan tabloyu ağırlaştırdığını dile getiren Ceydeli, sadece bahar yorgunluğunun değil, gebeliğin kişiye yüklediği stres, bilinmezlik, sağlıklı bir çocuğa sahip olunup olunmayacağı dair yaşanan endişeler, hem çalışan hem ev işlerini yapan gebe kadının normalden fazla harcadığı enerji gibi faktörlerin de önemine dikkat çekti. Hamilelik kaynaklı yorgunlukla bahar yorgunluğunu birbirinden tamamen ayrıştırmanın mümkün olmadığını söyleyen Ceydeli, hava anlamında kadının yaşadığı şehrin değil yaşanan hayatın kalitesinin önemli olduğunu belirtti.
KISA BİR TATİL İYİ GELİR
Tablonun normal sınırların dışına çıkması yani gebenin isteksiz, mutsuz, çevresine karşı kırıcı, günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştiremeyecek kadar halsiz olması durumunda biyokimyasal parametrelerinin ideal seviyeye getirilmesi gerektiğine değinen Ceydeli, “Bu gibi durumlarda spor aktiviteleri ile ruhsal gerginlik azaltılmalı ve aile içi ilişkiler desteklenmelidir. Ayrıca çevre değişikliğine gidilebilir, bir süreliğine tatile çıkılabilir” dedi.
ANNE ADAYLARINA DAHA RAHAT BİR YAZ İÇİN BESİN ÖNERİLERİ
Yaz aylarında genel olarak daha hafif gıdalar tüketilmesi gerektiğini söyelen Ceydeli, ana kuralın; sık aralıklarla, az az yemek tüketmek olduğunu söyledi. Ceydeli önerilerini şu şekilde sıraladı; sulu gıdalar, sebze, meyve ağırlıklı beslenilmelidir. Tavuk, kırmızı et, haftada en az 2 kez balık yenmelidir. Komposto, çorba gibi sulu gıda tüketimi artırılmalıdır. Günde en az 2.5-3 litre sıvı tüketilmelidir. Kızartma, ağır, yağlı gıdalar, çok miktarda karbonhidrat alınmamalıdır. Sindirimi zor yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Yemek saatlerine mutlaka uyulmalıdır. Günde 3 öğün ana yemek, ara öğünlerde de mutlaka yoğurt, meyve, ufak sandviçlerle desteklenmelidir. Yemeklerden sonra mümkünse 10-15 dk. hafif tempolu bir yürüyüş veya kısa süreli istirahat etmek faydalı olacaktır
DIŞARI ÇIKILAN SAATLERE DİKKAT
Gün içerisinde havanın çok sıcak olduğu saatlerde tercihen dışarıya çıkılması gerektiğini belirten Ceydeli, mümkün olduğu kadar kapalı ve iyi havalandırılmış ortamlarda bulunulmasının önemine değindi. Eğer mutlaka dışarıya çıkmak gerekiyorsa sabahın erken saatleri (08.00-10.00 arası) veya akşam üzeri saatleri (17.00-19.00 arası)’nın tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Ceydeli, “Dışarıya çıkılacaksa açık renkli, bol, rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Bol sıvı tüketilmeye çalışılmalıdır. Sıcak saatlerde dış ortamda bulunulacaksa mutlaka güneş kremleri ile korunulmalıdır” diye konuştu.
BABALAR DAHA YAPICI OLMALI
Gebelikte babaya önemli görevler düştüğünü ve her konuda anne adayına yardımcı olmaları gerektiğini dile getiren Ceydeli, “Gebenin içinde bulunduğu hormonal ortam, ev ve işin yüklediği stres, yorgunluk gebeyi eskiden olduğundan daha fazla halsiz, alıngan, sinirli yapacaktır. Bunun için baba adayı anneye mutlaka anlayışlı davranmalıdır ve bunun geçici bir süre olduğunun bilinci içinde olmalıdır. Bu süreçte verilecek destek ile anne adayına sağlanan iyilik hali, yine pozitif enerji olarak baba adayına dönecektir” dedi.
Bahar yorgunluğunu daha rahat atlatmak için gebelere öneriler:
Ø Daha sakin bir hayat tercih edilmelidir.
Ø Hem çevresel, hem evsel, hem de işsel sıkıntılar azaltılmalıdır.
Ø Gün içindeki iş planları daha az olacak şekilde düzenlenmelidir.
Ø Kendine ait daha fazla ve daha kaliteli bir zaman yaratılmalıdır.
Ø Sabah akşam 30-40 dakika temiz havalı bir ortamda yürüyüş ve yoga, pilates gibi hem vücudu hem ruhu stresten uzaklaştıracak sporlar yapılmalıdır.