Yaz aylarına sayılı günler kaldı. Form tutup ideal vücuda kavuşmak için zorlu diyetler ve ağır sporlar çözüm gibi görünüyor. Peki bu diyetler ne kadar sağlıklı? Zayıflamak uğruna sağlığınızdan olabileceğinizin farkında mısınız? Central Hospital’dan Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Şafak, şok diyetler hakkında uyarıyor: ”Zayıflayayım derken, iyice şişmanlayabilir, sağlığınızdan olabilirsiniz.”
Günümüzde kilolu insanlar vücutlarında bulunan yağlardan kurtulmak için sihirli ilaçlar ya da metotlar arıyor. Zayıflama ilaçları, sauna eşofmanları ve cihazları, bölgesel egzersizler, düşük kalorili diyetler, sıvı kaybı sağlayan diuretik maddeler içeren gıdalar, bağırsakları gereğinden fazla çalıştıran ilaçlar ve tek tip gıda maddeleriyle beslenme bu yöntemlerden sadece bir kaçı.
Şok Diyetler Zayıflamak İçin Çözüm Değil
Sağlıksız yöntemler ve şok diyetler kısa vadede fazla kiloların azalmasına neden olabilir ancak vücudun deforme olması da kaçınılmaz olur. Bu diyetler kas kitlesini azalttığı için vücuttaki yağlar iyice belirginleşir. Şok diyetlerden önce sert olan kol ve bacaklar ölçü olarak biraz daha incelse de, vücut o eski sertliğini yitirebilir. Asla unutulmamalıdır; Kilo vermedeki en önemli amaç vücuttaki yağ oranını dengeleyerek vücutta bulunan yağ kitlesinden sağlıklı biçimde kurtulmaktır.
Ani Zayıflama Aşırı Kilo Alımına Neden Olabilir
Şok diyetlerle kilo veren insanlar, daha sonra bu kiloları geri alırlar ve alacakları kilolarla birlikte vücutlarındaki yağ oranını daha da artar. Kısacası bilinçsizce uygulanan bu geçici yöntemler nedeniyle, vücut için gerekli olan kas kitlelerini kaybetme riski doğar. Kaslar yağları yakan fabrikalar olduğu için, diyet yaparken kas kütlesini yitirmeden yağ kitlesinden kurtulmak gerekir.
Herkesin uygulayabileceği standart diyetlerden kaçınılmalıdır, çünkü her diyet kişiye özeldir. Zayıflamak isteyen kişiye verilecek diyet programı, bir beslenme uzmanı tarafından o kişinin beslenme alışkanlıklarına, yaşına, cinsiyetine, iş koşullarına, bazal metabolizma hızına ve kolesterol, tansiyon, diyabet gibi sağlık problemlerine uygun olarak hazırlanmalıdır. Her bireyin kişisel özellikleri farklıdır ve bu nedenle diyete vereceği cevap da farklıdır.
Ara Öğünler Atlanmamalı
Sağlıklı bir diyet programında öğünler, azar azar ve sık tüketilecek şekilde düzenlenmelidir. Öğün atlamak metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Diyet sırasında yapılan en büyük hata ise tüm gün aç kalıp, metabolizmayı zayıflatmaktır.
Diyetler 3 ana ve 3 ara öğün olacak şekilde düzenlenir. Ana öğünler kadar önemli olan ara öğünler, asla ihmal edilmemelidir. Kan şekeri, yemekten 2-2,5 saat sonra yavaş yavaş düşmeye başlar ve böylece açlık hissi doğar. Ara öğünlerin amacı kan şekerine bağlı açlık hissinin duyulmasını engellemektir.
İşte sağlıklı bir diyet için püf noktalar:
- Diyette, her besin grubundan yiyecek dengeli bir şekilde tüketilmelidir. Tek tip besinlerle yapılan diyetlerin çoğu, başlarda kilo kaybetmeyi sağlar ancak hızlı kilo kaybının ardından kiloların tekrar alınmasına neden olur.
- Diyet sırasında günlük en az 2–2,5 litre su içilmelidir. Kişinin çok su içmesini gerektiren herhangi bir sağlık problemi yok ise, bu miktarın üzerinde içilen su böbrekleri gereksiz yere çalıştırır. Su, yemeklerden önce içilmeli yemek arası veya yemekten hemen sonra içilmemelidir.
- Genelde beyaz ekmek tüketenler, diyet sırasında ekmeğin kalorisi azalacağı düşüncesiyle ekmeği kızartırlar. Fakat bu şekilde, ekmekte sadece su kaybı olurken, kalorisinde hiç bir değişiklik olmaz.
- Meyve ve sebzelere diyette çok daha fazla önem verilmelidir. Bu besinler vitamin ve mineral açısından oldukça zenginlerdir. Aynı zamanda posa içeriğinin yüksek olmasından dolayı kişide kabızlık problemi varsa onun tedavisine de yardımcı olur.
- Diyet sırasında koşullar el verdiği sürece spor yapılmalı. Ne yazık ki günümüz şartlarında spora pek vakit kalmıyor. Bu nedenle günlük hayatta mümkün olduğunca hareketli olmak gerekir. Örneğin yürüyen merdivenler ve asansörler yerine merdivenler tercih edilmeli, yakın mesafelerde mümkün olduğu kadar yürünmeli. Yağ yakmak için, metabolizmanın sağlıklı ve düzenli çalışmasını sağlayacak besin maddelerinin dengeli olarak tüketilmesinin yanında, kas-yağ oranına göre vücuda uygun spor programı belirlenmeli, set ve tekrar sayıları kişinin fiziki ve fizyolojik yapısı göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır.