Doula: Annelik sürecinde güvenli bir yol arkadaşı
Doğum destekçileri, dünyada yaygın olarak kullanılan adıyla “İçsel Doğum Doulaları”, gebelere doğum öncesinde, doğum sürecinde ve doğum sonrasında kesintisiz fiziksel, duygusal ve bilgisel destek veriyorlar. Normal doğuma desteğin arttığı bugünlerde doulalık geleceğin parlak mesleklerinden biri olarak öne çıkıyor. 12 yıldır gebe ve annelerle çalışan Julia Steils Paçacıoğlu, doulalık mesleğini anlattı.
İlk kez 1980’lerde Kuzey Amerika’da ismi konulan Doulalık (Doğum destekçiliği) tüm dünyada yeni tanınmaya başlayan bir meslek. Doulalık, sezaryen ve epidural, suni sancı, vakum ve forseps kullanımı oranlarında yarattığı düşüş, kadınların doğumla ilgili memnuniyetinde artış gibi sağladığı avantajlar ve gebelerin bilinçlenmesiyle birlikte gelişerek yaygınlaşıyor. Doula genel olarak, hamilelik sürecinde gebe ile tanışıp, doğumla ilgili düşüncelerini ve beklentileri doğrultusunda çalışma programını belirliyor. Anne ve baba adayıyla acıyla baş etmeleri için çalışmalar yapıyor. Hastane rutinleriyle ilgili bilgi veriyor.
Doğum destekçisi Julia Steils Paçacıoğlu, 12 yıldır gebelerle çalışıyor. Doula çalışmalarının öncesinde dadı ve okul öncesi öğretmeni olarak çocuk bakımı sektöründe 10 yılın üzerinde deneyim kazanmış. Kaliforniya Üniversitesi’nde biyoloji, dil ve antropoloji eğitimine başlamasına karşın, 2001’de “İnanılmaz bir deneyim” olarak adlandırdığı yeğeninin doğumuna tanıklık ettikten sonra Hamilelik Masajı üzerine sertifika almaya karar vermiş. Aynı yıl DONA International’dan (Kuzey Amerika Doulalar Derneği) doula sertifikasını almış.
Paçacıoğlu farklı programlara katılarak kendini hem yöntem hem de içsel olarak geliştirmeye devam etmiş. 2003’te İstanbul’a gelen Paçacıoğlu, doulalık, eğitmenlik ve emzirme danışmanlığı yapıyor. 2010’da oğlunun doğumunun ardından birlikte çalıştığı ailelerde gözlediği ihtiyaçlar doğrultusunda 2011’de Türkiye’de bir ilk olarak EDN (Avrupalı Doulalar Grubu) onaylı İçsel Doğum Doula Eğitimini başlatmış.
“Doula temel olarak, annenin doğum hatırasını korumaya çalışıyor. Hayal ettiğinden ne kadar farklı olursa olsun, o durumda annenin elinden gelenin en iyisini yaptığını bilmesi çok önemli. Araştırmalar, doğumlarından memnun kalan annelerin bebekleriyle daha kolay ilişki kurduklarını, daha kolay ve daha uzun emzirdiklerini, 6 ay sonra eşleriyle daha iyi ilişkileri olduğunu gösteriyor” diyor Paçacıoğlu.
Kadının anneye dönüşümüne tanıklık ve destek
Medikal bir meslek olmayan doulalık, herhangi medikal müdahale de içermiyor. Annenin sağlığını ve doğumun ilerlemesini takip etmek gibi bir görevi de yok. Paçacıoğlu, doula olarak doğum sürecinde anneye masaj yaptığını, fizyolojik pozisyonlar önerdiğini, acıyla başetme yöntemleriyle yardımcı olduğunu, en önemlisi doğum odasının mahremiyetini koruduğunu belirtiyor.
Bazı doulalar aynı zamanda masöz, yoga hocası, aromaterapist, akupunkuturist, şifalı bitkiler uzmanı ve benzer mesleklere dahil oldukları için ayrı bir destek de verebiliyorlar: “Tahmin edilen doğum tarihinden iki hafta önce ve iki hafta sonra nöbet tutuyorum. Aileler gece gündüz doğum başlar başlamaz beni arayabiliyorlar. Genellikle hastanede buluşuyoruz ve doğum gerçekleştikten sonra, ilk emzirme olana kadar yanında kalıyorum.” Doğum sonrası ziyaretleriyle doulalık süreci tamamlanıyor.
Paçacıoğlu, mesleğiyle ilgili en çok sevdiği şeyin, dünyaya yeni gelen bebeğin getirdiği enerji olduğunu söylüyor: “Doğum anında anne bir savaşçıya dönüyor ve inanılmaz bir güçle doluyor. Bunu görmek ve o anlarda anneyi desteklemek büyük bir onur. Baba dahi o sırada bir ışıkla doluyor; hem çocuğunun dünyaya gelişini karşılıyor, hem de karısına yeni bir gözle bakıyor—ne kadar kuvvetli ve başarılı bir kadına aşk olduğunu yeniden görüyor. Bazı doğumlarda tüm odadaki herkes o ışıkla doluyor ve gözyaşları akıyor. Daha güzel bir iş düşünemiyorum ve doğumun sadece son anını değil, tüm sürecini desteklemeyi seviyorum. Kadının anneye dönüşüm sürecine şahit olmak çok güzel bir şey.”
Medikal eğitim gerektirmiyor
İçsel Doğum Doula Eğitimi bir yılda 100 saatlik bir eğitimden oluşuyor. Türkiye’de şu anda İstanbul, Bursa, Tekirdağ, Ankara, Manisa, Bodrum, Marmaris ve Antalya’da olmak üzere 9 sertifikalı doula ve 17 öğrenci doula bulunuyor. Doula adaylarının herhangi bir medikal eğitim almış olması gerekmiyor.
Paçacıoğlu ayda en fazla dört doğum alabildiğini söylüyor. Bir doula, çalışma şekli, yeri, eğitim ve tecrübe seviyesine göre aylık 300 TL – 1200 TL arasında bir ücret alıyor. Türkiye’deki doulalar şimdilik bağımsız çalışıyor ve ücretlerini aile tarafından alıyor. Henüz hastaneler tarafından istihdam edilen doulalar bulunmuyor.
KAYNAK: PERYON