Depresyon ile günden güne daha sık karşılaşır olduk. Yoğun İş, okul temposu, hareketsizlik, bilgisayar başında fazla zaman geçirme, yoğun stres ve sağlıksız beslenme gibi faktörler, bizi çağımızın hastalığı depresyon’a yaklaştırıyor. Depresyona karşı korunmak için; yaşam kalitesini arttırmak, düzenli spor yapmak ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmak oldukça önem taşıyor.
Peki kahve’nin depresyon’a karşı koruyucu olduğunu biliyor muydunuz? Son yıllarda yapılmış bir çalışmaya göre, günde ortalama 4 kupa kahve içen kişiler, hiç içmeyenlere oranla % 15 daha az depresyona giriyorlar. Araştırmacılar, kahvenin mutluluk vermesinin nedenini, içindeki güvenilir antioksidanlara bağlıyor. Kahvenin hafif bir antidepresan gibi etki gösterip, serotonin ve dopamin gibi sinirsel salgıların üretimine yardımcı olduğu da düşünülüyor. Uzman Diyetisyen İpek Ağaca, kahve’nin mutlu hissettirici etkisi bilimsel olarak da üzerinde durulan bir konu olduğunu belirterek kahvenin depresyona karşı etkisini anlattı.
Bazen kokusu bile yetiyor!
Kahve’nin kokusu bile sakinleştirici ve keyif verici özelliğe sahip. Bir başka araştırmada; fareler üzerinde yapılan bir deneye göre, az uyku nedeniyle strese giren fareler, kahvenin kokusuna maruz kaldıklarında, beyinlerinde bu strese bağlı olarak oluşan proteinde de bir değişim yaşanmış. Bazen kahvenin sadece kokusu bile insanları mutlu etmeye yarıyor.
Kahve’yi nasıl tercih etmeli?
Günde ortalama 2-3 porsiyon kahve tüketerek kahvenin sağlık üzerindeki tüm olumlu etkilerinden faydalanmak mümkün. Türk kahvesi, hazır toz/granül kahveler, filtre kahve; kısaca tüm kahve çeşitlerini tercih edebilirsiniz. Kilo kontrolü için; kahvenizi şekersiz ve şurupsuz tercih etmelisiniz. Kahvenize süt ekleyerek tüketebilirsiniz. Bu şekilde hazırladığınız protein kalitesi yüksek, tok tutan ve kalsiyumdan zengin ‘süt katılmış kahve’ nizi araöğünlerde tercih edebilirsiniz. Kahvenin, kan şekerini dengeleme özelliği de bulunduğundan sağlıklı bir ara öğün alternatifidir.