Göz, yapısı itibariyle hassas bir dokuya sahiptir. Bu nedenle çok çabuk zarar görebilen ve oldukça dikkat isteyen bir organdır. Ancak iş kazaları ve patlamalar gibi durumlarda yaşanan göz travmaları, acil müdahaleler gerektiren göz problemlerine neden olabiliyor. Göz travmalarının hemen ardından yapılacak ilk müdahale ise göz sağlığı için büyük önem taşıyor. Bilhassa kimyasal yanık vakalarında göze ilk anda bol su ile yapılacak müdahale, görme fonksiyonunu kurtarmak adına yararlı bir adım olarak sayılıyor. Göz Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Op. Dr. Şehvar Nefesoğlu, göz travmalarında yapılması gerekenleri anlatıyor.
Göze acil müdahale gerektirebilecek hastalıkların büyük bir kısmını göz travmaları oluşturuyor. Başlıca göz travmalarını tahriş ve çizilmeler, kesici ve delici göz yaralanmaları, kimyasal yanıklar, şişmeler, kanamalar, travmatik iritis (göz içi yanmalar), göz içi kanamaları, göz tabanı kırılmaları ve ışıklı ekran zararları oluşturuyor. Bazı göz yaralanmaları derhal müdahale edilmemesi durumunda kalıcı hasar ve görme kaybı ile sonuçlanabilirken, basit bazı yaralanmalar ise yalnızca iyi bir takip ve enfeksiyondan koruyucu damlalar ile tedavi edilebiliyor.
Göz çizilmesi kalıcı görme kaybına neden olabilir
Göz çizilmeleri, genellikle göze herhangi bir cismin temas etmesi ve toz, kum gibi yabancı maddelerin gözün içine kaçması ile oluşur. Göze kaçan yabancı cisimler korneaya ve üst kapak altına yapışır. Çok rahatsız edici bu tablonun sonucunda gözde batma, kızarıklık ve ışığa hassasiyet oluşabilir. Kişiler gözünü kaşıma ve ovuşturma ihtiyacı hissederken, bu eylemler korneanın daha fazla tahriş olmasına yol açabilir. Bu nedenle göz içine yabancı bir cismin kaçtığı düşünülüyorsa, göz kapatılmalı ve acilen bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Yabancı cisim, lokal anestezik damla ile çıkarılabilir ve kornea temizlenebilir. Ayrıca antibiyotikli bir pomad ile gözü 24 saat boyunca kapatmak bu sorunu tamamen çözebilir. Fakat bu durum tedavi edilmezse ciddi enfeksiyon riski oluşturabilir, hatta durum kalıcı görme kaybı ile sonuçlanabilir.
Delici yaralanmalar ve göz içi yabancı cisimler cerrahi müdahale gerektiriyor
Delici ve kesici göz yaralanmaları acil cerrahi müdahale gerektiren durumlardır. Özellikle delici yaralanmalarda göz fizyolojisi hızla bozulur. Ancak hastalar, kimi zaman gözünün delindiğinin farkına varmayabiliyor. Çünkü sıçrayıp göze giren küçük cisim, lense dokunmayabiliyor ve kanama olmadığı için de ilk aşamada görme bozukluğu ya da ağrı hissedilmeyebiliyor. Fakat bilhassa iş kazası sonucu göze kaçan demir, bakır gibi metaller 2-3 gün içinde toksik reaksiyon oluşturabiliyor ve körlüğe kadar gidebilen geri dönüşü olmayan hasarlara zemin hazırlayabiliyor. Bazı durumlarda metal cisim korneaya saplansa da gözü delmeyebiliyor. Böyle zamanlarda ise yabancı cismin kalıcı kornea lekesi bırakmaması için hızla gözden çıkarılması gerekiyor.
Alkali yanıklar, kimyasal travmaların en tehlikelisi
Asit ve alkali olmak üzere iki ayrı grupta incelenen kimyasal yanık yaralanmalarının en belirgin belirtileri arasında batma hissi, şiddetli ağrı, kızarıklık, görmede azalma, konjuktivit, ışık hassasiyeti, gözde yaşarma, akıntı, yabancı cisim hissi gibi bulgular vardır. Bazen de hasta gözünü hiç açamaz ya da ileri derecede görme kaybı şikayeti olur. Kimyasal travmalarda asit yanıkları genellikle basit bir yıkama ve kısa süreli tedavi ile düzelirken, alkali yanıklar çok daha tehlikelidir. Hatta kimi zaman yoğun tedaviye rağmen kalıcı hasarla sonuçlanır.
Göz, bol su ile yıkanmalı
Gözde kimyasal bir travma yaşandığı anda ilk olarak göz 10-15 dakika açık kalacak şekilde bol musluk suyuna tutularak yıkanmalıdır. Erken dönemde yapılacak böyle bir müdahale ileride oluşabilecek çok ciddi hasarları önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca tedavi aşamasında doktora mutlaka göze temas eden kimyasalın tipi ve adı söylenmelidir. Bu, tedaviyi planlamak açısından çok önemlidir.
Gözde kanama korkutur ancak tehlikesizdir
Gözde yaşanan kanamalar, görüntü olarak hastaları ürküten ancak çoğunlukla tedavi dahi gerektirmeyen en basit ve en tehlikesiz travmalardır. Bir damar çatlaması sonucu ortaya çıkan bu travmalar genellikle 10 gün içerisinde kendiliğinden düzelir. Tekrarlayan kanamalar yaşanırsa hasta bir kan hastalığı, hipertansiyon, diyabet yönünden araştırılmalıdır.
Travma sonrası yırtık veya felç oluşabilir
Yaşanabilecek bir travma sonrası, gözün renkli kısmı olarak adlandırılan iriste yırtık, felç veya mikrobik olmayan bir inflamasyon (yanma) oluşabilir. Bu inflamasyon bazen tıbbi tedaviye rağmen kalıcı hasarla sonuçlanabilir.
Bu belirtiler göz içi kanama ve kırıkları işaret ediyor olabilir
Göz içi kanamaları ve kırıkları, kuvvetli künt travma (odun, taş, tekme, yumruk gibi ağırlığı ile iş gören, kesmeyen, delmeyen cisimlerin neden olduğu travmalar) sonucu oluşur. Eğer kanama ileri derecede ise ışık hissi seviyesine kadar gerilemiş bir görme kaybı vardır. Göz tabanı kırıklarında ise en belirgin bulgu çift görmedir.
Bir göz doktoruna başvurmak şart
Gözde bir travma yaşandığında mutlaka bir göz doktoru ile iletişime geçilmesi ve doktordan alınacak öneriler doğrultusunda hareket edilmesi gerekir. Özellikle kimyasal travmalarda, doktora ulaşana dek arada geçecek zaman tedavi için çok geç sayılabilir. Erken dönemde gözü bol su ile yıkamak travmanın zararlı etkisini çok fazla azaltabilir. Uzun süre temas ise geri dönüşümsüz kalıcı hasarlara yol açabilir.
Ekranlı cihaz kullanımı bir diğer travma nedeni
Günümüzde en çok karşılaşılan travmaların bir diğer sebebi de bilgisayarlardır. Uzun süre bilgisayar kullanan kişilerde ergonomik problemler ve bilgisayara bağlı göz bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Diğer potansiyel risk ise, ekran başında uzun süre zaman geçirenlerin insan sağlığı için zararlı olan mavi ışığa aşırı maruz kalmasıdır. Bu ışık ekranı tüm dijital cihazlarda bulunurken, High-energy visible light( HEV light) veya mavi ışık olarak adlandırılır. İleriki yaşlarda makula dejeneresansı (sarı nokta hastalığı) riskini oldukça arttıran bu ışık ekranının, myopinin ilerlemesine de etkisi olduğuna inanılır. Bu konuda yapılan pek çok araştırma tek başına bilgisayar veya ekran kullanmanın myopinin ortaya çıkmasına anlamlı bir etkisi olmadığını gösteriyor. Ancak myopinin artışını hızlandırdığını gösteren pek çok araştırma da mevcut. Bu nedenle bilgisayar kullanımının kontrolünü sağlamak son derece önemlidir.