Kış ayları kalp krizi riskini artırıyor mu?
Vücudumuzun dolaşım sisteminin merkezinde bulunan kalbin, sağlıklı bir şekilde çalışması hayati öneme sahihtir. Burada oluşan hasarlar oldukça olumsuz ve kalıcı hasarlara neden olabilir. Kalp hastalıkları yarattığı sonuçlar bakımından çok dikkat edilmesi ve asla ihmal edilmemesi gereken önemli sağlık problemleridir. Hal böyle olunca kalp sağlığını korumak ve kalp ile ilgili en küçük bir belirtiyi bile dikkate almak gerekiyor. Özellikle de mevsimlerden kışsa… Avrasya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Habib Çil, kışın kalp üzerindeki etkilerini ve korunma yollarını anlatıyor.
Kışın kalbinizin iş yükü artıyor…
Sıcaklıkların düşmesiyle birlikte soğuk havanın etkisiyle vücutta sempatik sistem aktive olur ve vücut noradrenalin salgılamaya başlar. Bu durum ise kan basıncı, kalp, bacak damarlarındaki direnci ve kalp hızının artmasıyla sonuçlanır. Kalbin iş yükü ve oksijen ihtiyacı arttığından kalp krizi riski oluşur. Soğuk hava kas spazmlarının artması sebebiyle damar tıkanıklıklarının artmasına, göğüs, ağrısı ve nefes darlığı gibi problemlere neden olur. Ayrıca soğuk hava kanın pıhtılaşma ihtimalini arttırarak damarların tıkanmasına, inme ve kalp krizine neden olabilir.
Güneş gitti, D vitamini bitti
Kış mevsimi itibariyle kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmeye ve güneş ışığından daha az yararlanmaya başlarız. Dolayısıyla elde ettiğimiz D vitamini miktarı azalır. D vitamini gerek kalp kasına direkt etki etmesi gerekse renin angiotensin sistemi ve paratiroit hormona yaptığı etkilerle kalp damar hastalıklarını önler. Eksikliğinde hipertansiyon, damar hastalıkları ve kalp yetmezliği artar. Bu noktada güneşten alınmayan D vitaminin takviye olarak alınması önemlidir.
Egzersiz yapmayı ihmal etmeyin
Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte fiziksel aktivite alanımız kısıtlanır, daha çok kapalı alanlarda vakit geçiririz. Ancak bu durum kalp sağlığı için büyük bir olumsuzluktur. Çünkü yapılan hafif egzersizler, düzenli yapılan yürüyüşler gibi çeşitli aktiviteler, damar iç duvarındaki hücrelerin düzgün olmasını sağlar. Ayrıca kanın akışkanlığının artmasına ve yeni damar oluşumunu arttırarak kardiyovasküle sisteme yararlı olur. Miktarı azalan fiziksel aktiviteler ise vücut ve kalp sağlığı için yeterli gelmez.
Solunum yollarında yaşanan enfeksiyonlar tehlikeli olabilir
Kış mevsimi demek üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla sık sık karşılaşmak zorunda kalabiliriz demektir. Her ne kadar basit bir problem gibi görünse de bu enfeksiyonlar plazma fibrinojenini arttırarak pıhtıya neden olurken pıhtı yıkımını azaltır. Bu durum ise damar duvarındaki plakların yırtılmasına ve kalp krizine neden olur.
Her mevsim sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli
Yaz mevsimi daha hafif besinlerle geçirmemize rağmen kışın yağlı ve bol kalorili yiyecekleri daha çok tüketiyoruz. Özellikle de gündüzlerin kısalması ve gecelerin uzaması ve bu dönemde yapılan yemek kaçamakları kilo artışına yol açıyor. Bu durum kanda total kolesterol, LDL kolesterol ve yağ asitlerini arttırarak damar sertliğine ve hipertansiyona neden olur.
Hastalık riskini azaltmak için neler yapılabilir?
- Dışarı çıkarken mutlaka bere, atkı, yün eldiven, yün çorap ve kalın giysiler giyilmeli ve soğuğun etkisi bir nebze olsun azaltılmalı,
- Azalan egzersiz miktarını arttırmalı, düzenli olarak hafif egzersizler yapılmalı,
- Yağlı kalorili ve tuzlu yiyeceklerden uzak durmalı dengeli ve düzenli beslenmeli,
- Özellikle kalp hastaları grip aşısı yaptırmalı,
- Soğuk havada göğüs ağrısı hisseden kişiler mutlaka uzman bir doktora başvurmalıdır.
www.avrasyahospital.com.tr