İngiltere’de kurulan “Her Çocuk Önemlidir” komisyonunun aldığı kararlar doğrultusunda, son yıllarda Türkiye’de de Anne-Çocuk Eğitim Vakfı gibi kuruluşlar ve okul öncesi eğitim programlarıyla her çocuğun doğumundan 19 yaşına kadar yeterli ve ciddi bir eğitim alması gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Eğitimin her evresinde olduğu gibi okul öncesi eğitimde de sistemli bir biçimde, belli amaçlar doğrultusunda ilerlenmesi gerekir.
Yeni yaklaşıma göre eğitim, çok yönlü eğitimcilerin yer aldığı ve disiplinler arası etkileşime önem veren bir sisteme sahip olmalıdır. Bunun ilk kez anne baba olanlar için anlamı şudur: Öğrenme sadece okula gitmekten ibaret değildir, çok daha fazlasıdır. Örneğin, eğer sağlıklı değilseniz, evde tacize uğruyorsanız öğrenemezsiniz. Sonuç olarak okul öncesi eğitimle ilgili son günlerde yeni bir tabir yayılmaya başlıyor: “Her yönüyle her şeyi kapsayan”…
Bu yeni yaklaşımla, çocukların doğdukları andan itibaren akademik olarak en iyi şekilde eğitilebilmeleri için çeşitli araştırmalar yapılması gerektiği öngörülüyor. Yapılan araştırmalar ve sonuçlar doğrultusunda da, yetiştirildikleri ortamlara bakılmaksızın her çocuğun aşağıdaki evrensel hedeflere ulaşması için gerekli çalışmaların yapılması amaçlanıyor. Bu hedefler:
* Sağlıklı olmak
* Güvenli bir ortamda yaşamak
* Eğlenerek öğrenmek ve başarmak
* Topluma olumlu katkıda bulunmak
* Ekonomik açıdan iyi bir konuma sahip olmak
“Eğlenerek öğrenmek ve başarmak” çocukların eğitimiyle ilgili temel prensipler üzerinde yoğunlaşıyor. Örneğin; çocukları okula gitmek üzere hazırlamak, düzenli olarak okula gitmelerini ve okuldan zevk almalarını sağlamak, psikolojik ve sosyal açıdan gelişmelerini sağlayarak, milli eğitim standartlarına erişimleri için uğraşmak gibi…