Genellikle hamileliğin birçok kadın için mutlu ve iyimser bir süreç olduğu düşünülür. Fakat bu çok da doğru sayılmaz, Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre her on hamile kadından birisi depresyondadır. Bu dönemde birçok kadın hormonal değişikliklere bağlı olarak kontrol edemedikleri iniş-çıkışlar yaşarlar.
Dolayısıyla bu dönemde mümkün olduğunca stresten uzak durması çok önemlidir. Anne adaylarında gerginliğe yol açacak faktörleri şöyle sıralayabiliriz:
- Plansız hamilelikler; zamanlaması kötü olan hamilelikler (hamile kadın kariyerinin hassas bir noktasında olabilir).
- Kadının kendini anne olmak için çok yaşlı ya da çok genç hissettiği hamilelikler.
- Evlilikte çok erken ya da çok geç gelen hamilelikler.
- Tecavüz sonucu oluşan hamilelikler.
- Etrafın baskısı sonucu oluşan, kadının anne olmaya hazır olmadığı hamilelikler.
- Hamilelik sırasında ortaya çıkan sağlık problemleri.
- Kısırlık tedavisi sonrası yaşanan hamilelikler (kayıp endişesi daha yüksek olabilir).
- Daha önce düşük, ölü doğum gibi deneyimler yaşanmış olan hamilelikler.
- Negatif sosyo-ekonomik faktörler (işsizlik, evsizlik gibi).
- Duygusal destek yoksunluğu (özellikle aileden ve eşten).
- Daha önce depresyon ya da başka bir psikolojik rahatsızlık geçirmiş olmak.
- Evlilikte anlaşmazlıkların olduğu hamilelikler.