Kanser yapan maddeleri her yıl düzenli olarak gruplandıran Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) da, “elektromanyetik alanları” “muhtemel kanserojenleri içeren” 2-B grubuna aldı.

Bilindiği gibi elektromanyetik alanlar, cep telefonları ya da baz istasyonlarından maruz kalınan radyo dalgalarını da içine alıyor.
 
Bundan çok daha net ve ürkütücü İngiltere Radyolojik Koruma Kurulu’ndan geldi: “Cep telefonları küçük çocuklarda tümör riski yaratıyor”.

Kurulun raporunda, özellikle sekiz yaşından küçük çocukların cep telefonu kullanmasına izin verilmemesi yolunda anne-babalar uyarıldı.

Kurul başkanı (ve Oxford Üniversitesi profesörlerinden olan) William Stewart  "Cep telefonlarının sık kullanılmasının beyin ve kulakta tümör oluşumuna yol açtığını ama büyük gelir kaynağı firmalar yüzünden bu durumun -tüm vahametine rağmen- görmezden gelindiği, 5 yıldır sürdürülen araştırmalar ve raporlamaların her geçem gün muğlaklıktan kurtulduğu, yani cep telefonlarının beyinde tümör yaptığı ve bu yüzden küçük çocuklara kullandırılmaması gerektiğini" açıkladı.

Telefon çaldığı zaman

Cep telefonlarının olumsuz etkileri konuşmaya başlandığı anda etkisini göstermeye başlar. Uzun süreli kullanımda ise bu etkiler şiddetini arttırır, kalıcı hale gelir ve onarılması güç tahribe yol açabilir. 
Cep telefonu çaldığı anda insan vücudu elektromanyetik dalgalar aracılığı ile radyasyon almaya başlar. Bu radyasyon vücut ısısının, özellikle baş bölgesindeki ısının artmasına yol açar. Daha çok konuşulduğunda ısı daha da çok artar. Bu ısınmanın sonucunda, vücuttaki ilk olumsuz değişmeler görülür. Yani yangın başlar. 
Isısal etkiyle aynı anda elektromanyetik dalgaların hücrelerle doğrudan etkileşimi sonucunda ısısal olmayan etkiler yani radyasyonun kendine özgü etkileri devreye girer.

Bu iki ana etki ise bir dizi kısa ve uzun vadeli bozulmayı tetikler.

Kısa vadeli (kısa vadeliden kasıt konuşma anı ve onu takip eden 24 saattir) olası bozulmalar şöyle sıralanabilir:

• Stres 
• Görüş alanında daralma
• Kulak bölgesinde ısınma
• Kalp pilinin bozulma riski 
• Kulak çınlaması
• Yorgunluk hissi
• Konsantrasyon bozulması
• Baş ağrıları
• İşitmede geçici aksaklıklar
• Sersemleme

Telefon yıllar boyunca sık sık çaldığı zaman

Cep telefonu ile konuşmayı alışkanlık haline getiren ve bu alışkanlığı ısrarla sürdüren bir insandaki uzun vadeli (on yıl ve üzeri) olası bozulmalar ise şöyle sıralanabilir:

• Genetik yapının bozulması 
• Beyin hücrelerinde ölüm ve beyin tümörleri
• Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri
• Kan beyin bariyerinin zedelenmesi 
• Kalp rahatsızlıkları
• Hafıza zayıflaması
• Kalıcı işitme bozuklukları
• Embriyo gelişiminin zarar görmesi
• Düşük riskinin artması
• Kan hücrelerinin bozulması

İşin çocuk boyutuna döndüğümüzde;

Vücutları çok daha hassas, büyümeleri ve gelişimleri tamamlanmamış bu yüzden de yetişkin değil ÇOCUK olarak adlandırdığımız yavrularımıza cep telefonu almanın ne gibi geçerli bir sebebi olabilir?

• Geç saatlere kadar çalıştığınız ve çocuğunuzla yeterince vakit geçiremediğinizi düşündüğünüz için yaşadığınız vicdan azabı ve bu sebeple her istediğini almak duygusa "dur" diyemememiz 
• Çok hoşlanmadığınız halde görüşmek durumunda olduğunuz arkadaşlarınızın almış olması ve sizin "alamıyormuş" gibi olmak istememeniz
• Yokluk içinde geçmiş çocukluğunuzun travmasını çocuğunuza zamanından önce her şeyi alarak tedavi etmeye çalışmanız 
• Çocuğunuzun arkadaşlarında var diye size ısrar etmesine "hayır" diyebilen bir ebeveyn olmayı başaramamanız. 
• Bilime inanmamanız ve "uzmanlar atıyor" diyerek sakınca görmemeniz

belli bir yaşın üzerinde çocuklara (ergenlikte) ulaşabilmek, arkadaşlarıyla dışarda olduğu zaman kontak kurabilmek için cep telefonu vermek anlaşılabilir bir şey.

Ancak sizle olmadığı zaman öğretmenlerin gözetiminde, öğretmenler yoksa sizin yanınızda olan 8-9 yaşındaki çocuğunuza cep telefonu almanın/vermenin tek bir açıklaması olabilir.

İyi niyetli ama yeterince okumayan bir ebeveynsiniz.

Çünkü okusanız, zararı tescillenmiş aletleri çocuğunuza "karne hediyesi" yapmazsınız. 

Çocuğunuzla dışarı çıkın;

beraber bisiklete binin, top oynayın, birlikte sinemaya gidin, evcilik oynayın, çiçek toplayın, yüzün...

Çocuğunuzla dolu dolu geçireceğiniz, sarılıp öpeceğiniz ve yüksek sesle "seni seviyorum" diyeceğiniz bir dakika bile her türlü teknolojik gereçten daha değerli bir hediye.