Biyolojik gelişimi düzenleyen bazı genel prensipler vardır:
• Gelişim, algılamadan olgunluğa kadar süreklilik gösteren bir süreçtir.
• Vücudun büyümesi ve psişik olgunluk birbirinden ayrılamaz ve her zaman birbirine bağlıdır. Fiziksel gelişimdeki değişimler ve negatif etkiler aynı zamanda psikolojik değişimi de kötü yönde etkiler. Bunlardan ayrı ayrı bahsetmek tanımlarını kolaylaştırmak içindir fakat birinin diğerinden bağımsız olduğu algısına neden olma riski taşır.
• Öncelikle vücudun üst kısımları gelişir ve sonra aşağıya doğru yavaş yavaş diğerleri gelişir. Örneğin, gelişimin psikomotor yönüne bakacak olursak bebek önce başının kontrolünü sağlar ve ardından ellerini kullanır ve sonunda alt uzuvlarını kullanmayıöğrenir.
• Çeşitli gelişim etaplarının sırası her bireyde aynıdır, ancak varılan her etabın yaşı ve birbiri arasındaki zaman farkı kişiden kişiye farklılık gösterir. Örneğin önce ayağa kalkıp sonra oturmayı öğrenmek imkânsızdır; ancak oturmaya başlama yaşı farklılık gösterebilir ve bu normaldir.
• Çocuk minyatür bir yetişkin değildir ve genel bir prensibe dayanan bir gelişme modelini takip eder; her süreçte yaş ve cinsiyete bağlı olarak kendi somatik fizyolojik ve psikolojik özelliklerini edinen bir varlıktır.
• Gelişim modeli genetiğe, topluluğun yaşadığı çağ ve coğrafyaya bağlıdır, yani dünyanın farklı yerlerinde çeşitlilik gösterebilir (çevresel ve genetik faktörlere bağlı farklılıklar). Dünyanın her yerinde gözlemlenen yüzyıllık büyüme değişimleri buna bir örnektir. Yeni jenerasyonlarda, çocukların hep daha hızlı geliştikleri belirlenmiştir. Son yüzyılda kanıtlanmış ve kademe kademe ilerleyen bir erken olgunlaşma saptanmıştır. Ancak buna karşılık olarak büyüme de erken sonlanmaktadır. Günümüz çocuğu on yıl önceki çocuklara göre daha erken gelişmeye başlar ama bu gelişme geçmiştekinden daha erken durur. Boyu örnek olarak alırsak günümüzdeki bir yetişkin bir önceki yüzyıldaki bir yetişkine göre 5-6 cm. daha uzundur. Ancak yaş baz alınarak karşılaştırıldığında başlardaki büyüme çok daha fazladır. Olgunlaşma hızının zaman içindeki bu değişimlerin nedenleri çok çeşitlidir, ancak hâlâ tam anlamıyla açıklanamamıştır. Beslenmenin, hijyenik, sosyo-ekonomik şartların, sağlık şartlarının iyileşmesi bu durumu kısmen etkilemektedir.
• Büyüme kendi genel modelini izler ve bununla kendi bütünlüğü içinde vücuduna ve bazı segment ve sistemlere (solunum, sindirim, kas sitemleri, boy ve kilo) uyum sağlar. Model kuralsız bir eğri gibidir, ilk yıllarda hızlı bir yükselme gösterir, ergenliğin başlarında bu yükselme yavaşlar ve ergenlikte tekrardan hız kazanır.
Bazı sistemler ve vücudun bazı bölümleri bu tabloyu takip etmezler. Örneğin üreme sistemi ergenliğe kadar çok yavaş bir gelişim gösterir ve ergenlikten itibaren çok hızlı bir şekilde gelişir. Beyin bunun tersi bir eğri çizer. Yaşamın ilk yıllarında olgunlaşma oldukça hızlıdır ve ergenliğe doğru neredeyse gelişme kaybolur.