Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada “şiddete hayır” diye bangır bangır bağrılır; şiddet gören mağdurların kendilerini koruyabilmeleri için elektronik cihazlardan medet umulurken bazı yarım akıllıların çıkıp “dayak yiyen kadınları güzelleştirmek” için kuaför salonu açması da neyin nesi?
Habertürk’te çıkan habere göre, ülkedeki kadınların yarısından fazlasının en az bir kez şiddete maruz kalmasını fırsat bilen Kanadalı kuaför salonu “Fluid Hair” dayağı paraya çevirmek için yeni bir reklam afişi hazırlatıp üzerine de “Yaptığın her şeyde güzel görün” diye yazdırmış!
Esasında bu, yaklaşık bir yıl önce yapılan bir reklam. Ama ana akım medyanın gündemine daha şimdi, blogger'lar sayesinde taşınıyor.
Bir yanda sivil toplum örgütleri sokaklarda, meydanlarda şiddete karşı seslerini duyurmak için çırpınır, gösteriler düzenlerken; yayın organlarında ibretlik haberler çıkar, duyarlı insanlar sağda solda bunu konuşur ve yazarken birilerinin bundan para kazanmaya çalışması kadar ahlak dışı bir şey olabilir mi?
Asıl çileden çıkarıcı noktaya henüz gelmedik…
Kuaförün Facebook sayfasında söz konusu afiş için “Dövülmüş en seksi kadın” ifadesi kullanılması yarayı daha da kaşıyor!
Şiddet ve seksapelliğin yanyana durduğu, durabildiği tek yer hastalıklı insanların zihni olabilir ancak.
Reklamlar, dikkat çekici olmalıdır. Reklamın algıları hemen yakalayanı, akılda kalıcı olanı başarılıdır; bu doğru. Ama bu denli hassas bir konu reklam konusu olamaz, olmamalıdır.
Eşinden, sevgilisinden şiddet gördüğü için ölen kadınlardan bahsediyoruz!
Allah aşkına bu noktada güzellik kimin umrunda?
Kuaför Sarah Cameron, kadın hakları savunucularının çileden çıkması üzerine “Afişler gerçeği yansıtıyor.” diye bir açıklamada bulunmuş.
Hakikaten de reklamın uzun bacaklı, sarışın modelinin ve hemen arkasındaki takım elbise içindeki erkeğimizin “gerçeği” yansıtan bir tablonun içinde yer aldığı hususunda hemfikiriz!
Dünyada varolan diğer tüm adaletsizlikler gibi şiddet de evrenseldir. Dolayısıyla kuaför Cameron’un gerçekten kasıtı daha iyi idrak edebilmesi için her Allah’ın günü sokak aralarında, evlerde, yoksul mahallelerde, zengin semtlerde kendilerinin bir çift uzun bacak ve “bakımlı!” saça atfettiği “şiddet eylemini” görmek için bizim güzel ülkemize gelmesine lüzum yok. Kanada’da da kadınların yarısından fazlası en az bir kez şiddete maruz kalıyormuş işte.
Biz sinirimizden tepinelim, kuduralım istediğimiz kadar… “Fluid Hair” adını duyurdu mu duyurdu.
Ama reklamın iyisi-kötüsü ve ahlaksız olanı var.