Cezası nedeniyle seyircisiz oynanması planlanan ancak TFF'nin (Türkiye Futbol Federasyonu) aldığı kararla, sadece kadın ve çocukların takip ettiği, Fenerbahçe, Manisaspor maçında, satılan bilet sayısı 41 bin 663…
Sadece Türk değil, tüm dünya basınında ses getiren bu durumun iki sebebi var. İlki bunun futbol tarihinde bir ilk olması, ikincisi ise katılımın beklenenin çok üzerine çıkması. “Gelişen Türkiye’nin modern yüzü” olarak da isimlendirebileceğimiz bu durumun olası gelişmelerini şöyle sıralayabiliriz:
- Bayan izleyici tarafından takip edilmekten hoşlanan futbolcular ve kulüpler her maçta arıza çıkarıp “kadınlar günü” usulü maç sayısını arttırabilir.
- Maç arasında aynı basketbol maçlarındaki gibi izleyiciye özel atraksiyon uygulaması gelebilir. Burada itfaiyeci ya da belinde tamirat tesisat kemeri taşıyan kot pantolonlu, yakışıklı erkekler senkronize dans gösterisi sunabilir.
- Kadınların oturma alanı yaş gruplarına bölünebilir. Böylece 60 yaş üzeri ve evli kadınlar top bekleyen kaleci, yan hakem ya da düşen futbolcuya zeytinyağlı yaprak sarması, soğuk misket köfte falan ikram ederken, diğer tarafta genç ve bekar kadın kısmı korner atışı için kenara gelen futbolcunun şortuna para sıkıştırabilir.
- Maç sonrası kazanan takımın futbolcuları annelerin baskısına dayanamayarak, çocuklara bedava şut atma teknikleri göstermek zorunda kalabilir.
- Büfede kadın pedi, cımbız, çocuk bezi, ıslak mendil satışı başlayabilir.
Peki, erkekler kendi kendilerine kalıp diledikleri gibi zaman geçirebildikleri bu nadide alanı toptan elden kaçırırlarsa? Kadınların – ceza olsun olmasın – futbol izleme durumu artar ve stadı doldurmaya başlarlarsa?
Maksat bir arada, erkek erkeğe vakit geçirmekse, ne önemi var? Lakros, Badminton ya da artistik buz pateni… Gönül istedikten sonra spor mu yok…
Mehtap Erel