En değerli varlığımız çocuğumuzu emanet ettiğimiz bakıcılar, görevlerini ne kadar yerine getiriyorlar?
Son yıllarda ortaya çıkan Bakıcı Sendromu adı verilen hastalık tıp dünyasını ve uzmanları uğraştırıyor. Pediatristler bu hastalığı, çocuğun hem ruhsal hem fizyolojik bünyesini bozmasının yanı sıra otizme benzetiyorlar.
Bakıcıları tarafından uslu durması, yemek yemesi için televizyon karşısına oturtulan çocukların “Bakıcı Sendromu” adı verilen hastalığın tehdidi altında oldukları belirtildi.
Bakıcı Sendromu daha çok çalışan annenin çocuklarında görülüyor. Bu hastalık zeka geriliğinden, yemek bozukluğuna kadar çocuğumuzun geleceği için endişe duymamızı sağlıyor…
Televizyon karşısına başı boş bırakılan çocuk hareketsiz, iletişimsiz, kendini ifade etmekten korkan, çekingen, gelen sinyalleri anlayamayan bir hale giriveriyor.Kendi ailemizden biri annemiz, kayınvalidemiz ya da yakın bir akrabamız çocuğa bakarsa çocuğumuz genetik olarakta onlara yakın olduğu için risk almayız. Eğer çocuğumuza bakacak bir yakınımız yoksa dadıya bırakmamız gerekiyorsa da çocuk psikolojisinden, çocuğumuzun dilinden anlayan birisi olmalı…
Uzmanlar bu hastalığın temel sebeplerinin reklam ve kliplerin izletilmesi olduğunu söylüyorlar.Reklamları ve klipleri bu kadar çok izleyen çocuk, görüntülerden hiçbir şey anlamasa da tekrarlanan hareketlere karşı tuhaf bir şekilde ilgisi artıyor.
Çocuğumuzun televizyondan önce şefkate ilgiye ihtiyacı var. Oyalanmasını istiyorsak ona daha faydalı gelebilecek zeka geliştirici oyunlar oynatmalıyız. Böylece hem pratik zekaya sahip olmasını sağlarız hem de daha kaliteli vakit geçirmiş oluruz…
Bakıcı Sendromuna dair henüz net bir çalışma yok.Fakat uzman kişiler, çocuklarının otizm olduğunu sanan ailelerinin genellikle yanıldığını gelen çoğu hastanın bakıcı sendromu vakasına yakalandıklarını söylediler.
Sebebi tam olarak bilinmeyen otizm doğuştandır ama bakıcı sendromu büyütülme şeklindendir. ..