Associated Press ve MTV ortaklığıyla yapılan bir ankete göre, ilk gençlik çağlarında ya da 20'li yaşlarında olan gençlerin yüzde 56'sı, internet ortamında aşağılama ya da hakaret içeren çeşitli saldırılara hedef oldu.
Ankete katılan gençlerin üçte biri, cinsel içerikli mesaj, fotoğraf ya da videolarını partnerleriyle paylaştıklarını ifade ederken, ilişkisi olan her 10 gençten 4'ü, partnerlerinin bilgisayar ya da telefon yoluyla kendilerini rahatsız ettiğini ya da bu araçları kontrol etmek için kullandığını söyledi.
Yaşları 14 ila 24 arasında değişen gençlerin dörtte üçü, online dünyanın "dijital istismar" olarak adlandırılan "karanlık yüzünün" ciddi bir sorun olduğunu ifade etti.
İnternetin, ergenlik ya da gençlik çağlarındaki "romantik ayrılıklar, yakın arkadaş kavgaları, kıskançlık, rekabet, sataşmalar ya da alay" gibi güçlü duygu ve davranışları "yaratmadığı" ancak bu davranışların gençler üzerindeki etkilerini artırdığı belirtiliyor.
Gençler, online olayların daha kötü olduğunu çünkü buna "herkesin şahit olduğunu" kaydediyor. Ayrıca gençlerin yüzde 75'i, insanların yüz yüze söylemeye ya da yapmaya cesaret edemediklerini internet ortamında hayata geçirdiklerini düşünüyor.
En yaygın şikayetler arasında, insanların internet ortamında ya da mesajlarla asılsız dedikodular yayması olarak gösteriliyor. Gençlerin yüzde 20'si, birilerinin elektronik mesajlarını ele geçirdiğini ve bunları izinsiz olarak paylaştıklarını belirtirken, yüzde 16'sı kendilerine rızaları olmadan "utanç verici" resimler ve görüntüler yollandığını kaydediyor.
Bu tür durumlara sadece bir kez maruz kaldığını belirten gençlerin yanı sıra, istismarın sürekli taciz ve zorbalığa döndüğü vakalar da bulunuyor.
İnternetteki istismar vakalarını araştıran Samir Hinduja, son araştırmalara göre orta ve lise öğrencileri arasında siber istismara maruz kalanların oranının yüzde 20-25 arasında olduğunu belirtti. İnternet ortamındaki tacizcilerin birçoğunun gerçek hayatta da bu davranışı sürdürdükleri saptanmış.
Cep telefonu ve bilgisayar kullanımının giderek yaygınlaşmasıyla, istismarın gençler üzerindeki etkisinin de giderek arttığını kaydeden Hinduja, "Ortaokulda zorbalıkla karşı karşıya kaldığımda, eve gidip kapımı kapatabiliyor ve bu sorundan bir süreliğine de olsa uzaklaşabiliyordum. Bu çocuklara, teknoloji marifetiyle 24 saat ulaşılabiliyor. Gerçekten kaçacak yer yok." diye konuştu.
İnternet ve cep telefonunda cinsel içerikli paylaşımın 18 yaş ve üstü gençlerde daha fazla olduğu belirtilirken, gençlerin çoğunlukla kimlikleri belli olmayacak şekilde çekilmiş görüntülerini ya da fotoğraflarını kullandıklarını ve başkalarının görüntülerini de kendi aralarında yaydıkları belirtiliyor.
İlişkisi olan gençlerin bir bölümü ise partnerlerinin, kendilerini telefon ya da internet üzerinden "kontrol ettiklerini", bazılarının da izinleri olmadan mesajlarını ya da e-postalarını okuduklarını aktardı.
Dijital istismarı önlemeye yönelik kampanya kapsamında yapılan AP-MTV anketini, ABD'deki yaklaşık 1400 genç yanıtladı. Anketin sapma oranının artı-eksi 3,8 olduğu kaydedildi.
Anadolu Ajansı