Süt ve yoğurdun "yalnızca" içecek sayılması oldukça yaygın bir durum.

Halbuki gerçekte bir fincan süt içmek "yemek yemek" demektir. Süt içerek vücuda yağ, protein, karbonhidrat, çeşitli mineraller, vitaminler ve su alınmış olur.

Birçok ebeveyn çocuklarının "hiçbir şey yemeyip sadece süt içtiğinden" yakınır. Aslında bu çocuk yemek yemektedir ve her şeyden öte uygun biçimde kalori alımını ve beslenmeyi sağlayabilecek komple bir gıda almaktadır. Bu davranış, çocuklarını artık "doğru düzgün yemek yiyebilsin" diye bir an önce sütten kesmek için sabırsızlanan ebeveynlerin durumunu kısmen açıklıyor.

Sütün "sadece" içecek kabul edilmesi ebeveynleri en azından bebek 4-5 aylık olana kadar yalnız sütle beslemeleri konusunda ikna etmek açısından sorun yaratmaktadır.

Bebeği, sütü yemeğin yanında bir "içecek" gibi tüketmeye alıştırmak da muhtemelen aşırı kalori yüklemesine yol açabilecek bir hatadır. Öğünlerin arasında bardaklar dolusu süt içmek ise daha da büyük bir yanlıştır. Burada da iki hata vardır; aşırı sık ve aşırı miktarda yemek.

Yemeği reddetmenin çeşitli sebepleri:

Çocuğun yemek yemeyi reddetmesinin bazı sebepleri şöyle sıralanabilir: 

• Yemeği kabullenme zorluğu ve sütten kesme aşamasında değişik beslenme biçimleri

• Anne babalar tarafından konuya verilen aşırı önem ve bazı gıdalar (et gibi)

• Dengesiz ve sürekli beslenme

• İştahta mevsime ve geçmiş dönemlerdeki beslenme yoğunluğuna bağlı değişkenlikler

• Çevresel faktörler; sıcak, fiziksel aktivite eksikliği

• Beslenme programına uyulması konusunda aşırı katı ve endişeli ebeveynler

• Çocuğun yemekleri eline alıp kendi başına yeme isteğinin baskı altına alınması

• Aile içi ilişkilerde gerginlik; kavgalar, kıskançlıklar, ayrılmalar vs.

• Bir hastalığın kuluçka döneminde ve seyri boyunca, hatta iyileşme dönemi de dahil olmak üzere, organizmanın savunma mekanizmasıyla işbirliği etmek açısından sindirim sistemini dinlendirmek önemlidir. Bu yüzden bu dönemlerde açlık dürtüsü çok azalır, hatta bazen tamamen yok olur.

Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin