Anne sütü bebeğin vazgeçilmez besin kaynağı. Yalnızca doyurmuyor, bebeğin sağlığını da koruyor. Üstelik emzirme sadece bebeğe değil, anneye de önemli yararlar sağlıyor.
Emzirmenin çeşitli hastalıklarda riski düşürmekten, doğum sonrası iyileşme sürecini hızlandırmaya kadar anneye sağladığı birçok yarar var.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Görgen, annelerin emzirerek hem doğum sonrası kısa dönemde hem de ileriki yıllarda kendi sağlıklarına olumlu katkılar yapabileceklerini belirtti.
“Anne sütü bebek için en önemli yaşam kaynağıdır. Bebek, anne sütü sayesinde beslenir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Ancak bebeğin desteğe en fazla ihtiyacı olduğu bu aylar, anne için de çok önemlidir. Çünkü bu dönemde onun da vücudunda pek çok değişiklik yaşanır. Büyüyen göğüsleri, artan kiloları ya da değişen psikolojisi anneye zaman zaman zor anlar yaşatır. Fakat bu dönemi en rahat atlatmanın yolu da yine emzirmekten geçer” diye konuşan Doç. Dr. Hüsnü Görgen, emzirmenin anne sağlığı üzerindeki olumlu etkileri hakkında şunları söyledi:
ANNENİN PSİKOLOJİK OLARAK RAHATLAMASINI SAĞLAR
“Yeni doğan bebeklerin sağlıklı gelişmeleri için ilk 6 ay sadece anne sütü önerilir. Emzirmenin doğumdan hemen sonra başlaması ve sık emzirmek süt yapımını kolaylaştırır. Annenin bebeği emzirmesi ile anne bebek arasındaki ilişki güçlenir. Ayrıca annenin bebeği benimsemesi, bebeğin sağlıklı bir kişilik kazanması kolaylaşır.
MEME, YUMURTALIK KANSERİ VE OSTEOPOROZ RİSKİNİ DÜŞÜRÜR
Emzirmek, kadının meme kanserine yakalanma riskini büyük ölçüde düşürür. Emzirme sürecindeki düşük östrojen seviyesi ve meme hücrelerinde süt üretimi sırasında meydana gelen bir takım moleküler değişiklikler, bu hücreleri kanser gelişimine karşı daha dirençli hale getirir. Ayrıca emzirmek, yumurtalık kanseri oluşumunu da büyük ölçüde engeller. Yapılan araştırmalar 30 yaşından önce doğum yapan ve bir yıl ya da daha fazla süreyle bebeğini emziren kadınların yumurtalık kanserine yakalanma riskinde belirgin bir azalma olduğunu ortaya koymuştur. Kanser oluşumunu önlemesinin yanı sıra emziren annelerde osteoporoz (kemik erimesi) görülme sıklığı çok daha azdır.
DOĞUM SONRASINDAKİ İYİLEŞME SÜRECİNİ HIZLANDIRIR
Emzirmenin en belirgin faydalarından bir diğeri de rahim kasılmalarını düzenlemesidir. Emzirmeyle birlikte vücut oksitosin hormonu salgılar. Oksitosin salgısı kan dolaşımı ile birlikte rahme ulaşarak kasılmaya neden olur. Bu sayede de doğum yapan annenin kanaması azalır. Kasılma sırasında adet sancısına benzer ağrılar hissedilir. Emziren annelerde kanama daha az olduğundan uzun dönemde kansızlığa bağlı halsizlik, çarpıntı ve çabuk yorulma gibi yakınmalar daha az görülür.
ANNE, EMZİREREK GEBELİKTE ALDIĞI KİLOLARI YAKAR
Emziren annelerin salgıladığı sütteki enerjinin büyük bir kısmı yediklerinden karşılanır. Sağlıklı bir anne, günde ortalama 700-800 ml süt salgılar. Bunun için günlük kalori ihtiyacına ek olarak ortalama 750 kalori almaları gerekir. Bu miktarın 500 kalorisi annenin yediklerinden karşılanırken, 250 kalorisi gebelikte depolanan yağlardan karşılanır. Bu da emziren annelerin gebelik sırasında aldıkları fazla kiloların kaybına yol açar.
DÜZENLİ EMZİREN KADIN HAMİLELİKTEN 10 HAFTA KORUNUR
Doğumdan sonra ilk cinsel ilişki annenin fiziksel ve psikolojik durumuna bağlıdır. Genellikle doğumdan 6 hafta sonra cinsel ilişkide bulunulabilir. Cinsel ilişki ile birlikte çiftlerde hamile kalma korkusu da başlar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde emzirmenin gebelikten korunmada önemi büyüktür. Ancak bu etki, annenin beslenme durumuna, emzirme sıklığına ve bebeğe ek besin verilmesi gibi etkenlere bağlıdır. Doğumdan 6 aydan sonra veya annenin adet görmesi gibi durumlarda gebelik şansı artar. Tam korunma sürekli emziren kadınlarda 10 hafta için geçerlidir. Hiç emzirmeyen veya aralıklı emziren kadınlar ise doğum sonrası 3. haftada korunma yöntemlerini uygulamaya başlamalıdırlar.”
ntvmsnbc