Dinî inanışların öne çıktığı diğer toplumlarda olduğu gibi bizim ülkemizde de bekaret değişen değerlere rağmen halen önem taşımaktadır. Peki toplumlarda tabu yaratan bu olgunun anlamı nedir? “Geleneksel olarak vajinal ilişkiye girmemiş kadınlara bakire, hiçbir cinsel deneyimi olmamış erkeklere de bakir denir.” Böyle yazıyor sözlüklerde.
Hakikaten de bizim toplumumuzda ve kimi inanışlarda (Hıristiyanlık ve Musevilikte de evlilik dışı cinsel ilişki yasaklanmıştır) ilk cinsel birlikteliğin evlenilecek kadına ve erkeğe saklanması istenir. Gerçi bizde bu daha çok kadına getirilen bir kuraldır.
Çocukluktan başlayan öğretiler…
Genel kanıya göre kızlık zarı mutlaka korunmalıdır. Bunun için hoplayıp zıplarken ya da bisiklete binerken dikkat edilmeli, kızlık zarını yırtacak kazalara meydan verilmemelidir. Kendisine direkt söylenmiş, öğütlenmiş olmasa da hemen her kadın aşinadır bu görüşlere.
Yıllardır bu egemen görüşle yetiştirilen kızlar, kendilerine birleşme izni verildiğinde, yani evlendiklerinde de bu sefer tersi bir korku yaşarlar. Onca zaman toplumun yönlendirmesiyle korudukları, girilmesine izin vermedikleri kızlık zarı gerdek gecesi gelip çattığında yine başa beladır.
Kadındaki endişeye erkeğin onu incitmeme kaygısı eklendiğinde söz konusu cinsel birliktelik aylar sonrasına bile ertelenebilir. İlk ilişki sırasında esneyip genişleyen ve kanayan kızlık zarı toplumda kadının bekaretiyle ilişkilendirilir. Kızlık zarının hasara uğraması kadının bekaretinin bozulmasının kanıtıdır, diye düşünülür.
Bekaret aslında beyindedir!
Oysa ki zarın varlığının veya yokluğunun bakir olmayla bir alakası yoktur. Hatta kimi insan zarın yırtıldığını dahi fark etmeyebilir. Söylenegeldiği gibi birleşmenin ardından oluk oluk kan gelmesi rivayetten ibarettir. Kimi gelenek ve törelerde olduğu gibi kanlı çarşafın gösterilmesi yalnızca evlilik töreninin bir parçasıdır; insan vücudunun gerçeğini yansıtan bir şey değildir.
Maalesef toplumdaki vicdani baskılar öyle şiddetlidir ki doğal olarak gerçekleşen ilk cinsel ilişkiler mecburen evlilikle sonuçlanır.
Öte yandan; ilk birlikte olduğu kişiyle vicdanı rahat olsun ya da adet yerini bulsun diye evlenen bazı kişiler de ileride ne denli büyük bir hata yaptıklarının farkına varırlar. Bu acıdır aslında çünkü sırf birlikte olundu diye kişi kendisini karşısındakine hem bedenen hem ruhen açtığını düşünür ve onun iyi bir insan olduğuna, uyuşacaklarına ve iyi bir evlilik yapabileceklerine kanaat getirir.
Yeni evlilerin zamana ihtiyaçları vardır
Çiftin cinsel hayatlarında uyumlu bir birlikteliğe ulaşmaları için aylarca sürebilecek bir zamana ihtiyaçları olabilir. Neticede cinsel birliktelik anında kazanılan bir deneyim değildir; ilk zamanlarda biraz acemilik yaşanması da gayet doğaldır. En iyisi bu tecrübe öncesinde kişinin cinsel organlarını tanıması, korkulacak ya da çekinecek bir şey olmadığını bilmesi ve cinsel birliktelik konusunda bir uzman tarafından aydınlatılmasıdır.