Çocuğun yaşamında kritik dönemler vardır; 2-3 yaş, okul öncesi, okula başlama ve ergenlik dönemi gibi… 5-6 yaş da, çocuğun kendisini tanıdığı, cinsel kimliğinin daha da farkına vardığı, rollerini benimsediği; kuralların, işbirliğinin ve kendisini ifadenin önem kazandığı bir dönem; aynı zamanda okula hazırlık dönemidir.
Şımarıklık kavramı bize engellenmeye tahammülsüzlük, çocuğun istediğinin olmasını istemesi, dürtülerini kontrolde zorlanması, ısrarcılık ve disiplin sorunlarını ifade edebilir.
Yaramaz diye tabir ettiğimiz çocuklar için de kullanılıyor bu kavram. Yaramaz çocuk genellikle hareketli olan ve/veya kurallara uymayan çocuklar için kullanılıyor.
Klinik çalışmalarımızda eleştiri-yargılama-kıyaslamayı fazla kullanan veya fazlaca toleranslı ailelerin çocuklarında birtakım davranış sorunları görebilmekteyiz. Bu durumlar çok iyi izlenmeli ve doğru yaklaşımlar belirlenmeli. Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğunda da çocuğun aşırı hareketliliği, yaramazlık olarak nitelenebiliyor. Bunu profesyonel olarak belirleyebilecek kişi bir psikiyatristtir kuşkusuz. Çocuğun davranış değişimleri varsa veya ailenin çözemediği derecede sorunlar yaşanıyorsa bir uzman yardımı gereklidir. Bu çalışmaların psikiyatrist, bazı durumlarda nörolog, psikologdan oluşan bir ekip tarafından yapılması ve aile-okul-tedavi ekibi-çocuk dörtgeni ile çözülebileceği unutulmamalıdır. Artık yaramaz çocuk tanımının değiştiğini söyleyebiliriz.
Anne-babanın çocuğa farklı mesajlar vermeleri, tutumlarının farklı olması, kararlı olmakta zorlanmaları, kardeşlerle veya arkadaşlarıyla çocuğun kıyaslanması, aile içi şiddet, toleranslı ya da baskıcı tutumlar; çocukla empati kurulamaması, anne-babaların çocuğu anlamamaları, ödülün ya da cezanın fazla ve yanlış kullanılması, aile büyüklerinin müdahaleleri, çocuktan beklentilerin, çocuğun kapasitesi veya gelişim dönemine oranla yüksek olması gibi yanlış tutumları sıkça gözlüyoruz.
Çocuğun tutumlarını bizim tutumlarımız belirliyor
Çocuk eğitiminde sevgi ve disiplin bir denge içinde olmalıdır; tabii anne-babanın modelliği de son derece önemli. Çocuk gördüğünü taklit eder, davranış repertuvarı anne-baba ve çevre ile zenginleşir.
- Anne-baba tutarsız davranıyorsa, net olmakta zorlanıyorlarsa ya da farklı tutumlara sahip ise, çocuğun her istediği oluyorsa, engellenmeyi öğrenemez, kendi iç disiplinini oluşturamaz… Ayrıca çocukta stres yaratan etkenler de davranış sorunlarına yol açar.
- Ailenin yaşantısındaki değişimler (ev değişimi-ekonomik sorunlar-aile bireyleri veya bir yakının ölümü-kardeş doğumu-annenin çalışmaya başlaması)
- Anne-baba arasındaki sorunlar, boşanmış aile
- Ebeveynlerin tutum hataları (eleştiri-yargılama-kıyaslamanın yapılması-ilginin ve zaman paylaşımının yeterli olmaması ve/veya koruyucu tutumlar-aile içi şiddet)
- Çocukla kurulan iletişim dilinin yanlış olması
- Çocukta var olan psikiyatrik rahatsızlıklar (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, özel öğrenme güçlüğü, davranım bozukluğu gibi…)
- Sosyal ortamlarının kısıtlı olması, çocuğun bilişsel-duygusal-sosyal gelişimini olumsuz etkilemekte ve birtakım psikolojik sorunların yaşanmasına neden olabilmektedir.
Ailelerin Nelere Dikkat Etmesi Gerekir?
- Çocuğunuzun duygularınıkabuledin, onu dinleyin. Doğru iletişim dili kullanın. Anlaşıldığını hissetsin (empati ). Çocuğunuzu destekleyin ki kendine güveni gelişsin. Doğru davranışlarını ödüllendirin, yanlış davranışları olduğu zaman onunla konuşun, bu başarılı olmazsa, mahrum etmeler kullanın (örneğin, televizyon izlememek gibi; fakat mahrum etmenin doğru şekilde ve zamanda kullanılması önemlidir.)
- Çocuğunuzu sevdiğinizi ve ona güvendiğinizi her fırsatta söyleyin.
- Sorumluluklar verin. Hem kendine güveni artacak hem de sorumluluk almayı öğrenecektir.
- Çocuğunuzla etkin zamanlar geçirin. Onunla oyun oynayın. Anne ile özel, baba ile özel ve ailece yapılan etkin zamanlar uygulayın. Sorumluluk çocukta olsun. Bu, çocuğa kendisine değer verildiği duygusunu verecek ve sorumluluk duygusunu geliştirecektir.
- Başka çocuklarla veya kardeşiyle kıyaslamayın; hoş olmayan sözcükleri çocuğunuz için kullanmayın. Onun yerine iyi bir rehber olmayı deneyin.
- İlgisizlik her ne kadar sorunsa, gerekenden fazla ilgi göstermek, korumacı davranmak da çocuğun kendine güvenini kazanmasına engel olmaktadır.
- Çocuk model alarak büyür. Ebeveynler olarak, çocuklarınıza doğru model olmanız ve doğru modeller sunmanız, çocuğunuzun gelişimi açısından oldukça önemlidir.