Okunma Sayısı: 10241
CANLI YORUMLAR

DNA HASARI

Kanserin önemli bir nedeni!

DNA ve gen haritaları üzerinde yapılan çalışmaların getirdiği ufacık yenilikler, sağlık ve tedavi açısından büyük ümitler yaratıyor. Hastalıkların temel kaynağının DNA hasarı olduğu artık biliniyor. 

Her tür kanser ve dejeneratif hastalıkların günümüzde inanılmaz boyutta artması bir rastlantı değil. Bu durum; artan DNA hasarının bir sonucu. Çok güvendiğimiz anti-oksidanlar ise tam olmamakla beraber kısmi bir koruma sağlarken DNA hasarlarını tam olarak önleyemiyor.

Oysa sağlıklı yaşamın devamı için ortaya çıkan DNA hasarlarının onarılması gerekiyor. Başta Japonya olmak üzere bir çok ülkede DNA hasarlarının onarımını destekleyen AC-11 adlı bir bitkisel ekstre yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Özellikle Japonya’da ilk kullanılmaya başlandığı 2009-2010 yıllarında cilt bakım ürünlerinde en çok kullanılan ilk 10 madde içinde yer aldı. Bunun için Serbest Radikaller ve anti-oksidanlar Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yaman Er, DNA hasarının nasıl oluştuğu, hangi hastalıklara yol açtığı ve korunma yöntemleri hakkında bizi bilgilendirdi:

“Yaşam boyu sağlıklı olmamız için gerekli tüm bilgi ve kodları taşıyan DNAmız, sağlığımızın yol haritasıdır. DNA’mızdaki eksilmeler, kırılmalar anlamına gelen ‘DNA hasarlarının’ iç ve dış olarak iki kaynağı vardır. Dış kaynaklılar: Kolayca tahmin edilebileceği gibi; Güneşten aldığımız UV ışınları, zararlı kimyasallar içeren gıda katkıları, çevre kirliliği, üzüntü ve stres iken, iç kaynaklılar ise hayret verici de olsa canlı ve sağlıklı olmamızı sağlayan metabolizmamızın ta kendisidir. Yani bir yandan bize canlılık veren metabolizmamız, diğer yandan DNA’mıza zarar veren serbest radikalleri üreterek bizi yaşlandırır. Bu nedenle DNA hasarı olmayan insan olmaz. Anti-oksidan sisteme rağmen, her gün her bir hücremizin çekirdeğinde yaklaşık 10.000 DNA hasarı oluşmaktadır. Sağlıklı kalabilmek, kanser ve dejeneratif hastalıklara karşı korunabilmek, hatta yaşlanmayı geciktirebilmek ancak korunmak ve DNA onarımını artırmak ile mümkündür.”

KORUYALIM, ONARALIM!

İşte bilim adamları bu konuda çalışmalarını yoğunlaştırmış durumdalar.

Bizi canlı tutan DNA’ya saldıran serbest radikalleri önlenmek için kullandığımız anti-oksidanların yeterli olmaması nedeniyle DNA hasarları birikir ve zamanla; yaşlanma, kanser, metabolik hastalıklar ve kronik hastalıklar ortaya çıkar.

Buna karşılık hafif sporlar yapmanın ve içinde AC-11 gibi vücudun DNA onarıcı sistemini destekleyen doğal ürünleri kullanmanın yararlı olduğu gösterilmiş. Bu nedenle cilt bakımında da AC-11 içeren ürünleri tercih etmeliyiz.

Onarım kapasitemizi doldurmamak için zararlı alışkanlıklar ve dışarıdan gelen zararlı unsurlara karşı korunarak vücudumuza ve onarıcı sistemimize yardımcı olmalıyız. Çünkü yalnızca anti-oksidanlar korunmaya yetmemektedirler. Sağlıklı beslenmeli, zararlı alışkanlıklardan kurtulmalı, çevresel zehirlerden uzak durmalı ve güneşin olumsuz etkilerine karşı korunmalıyız. Cilt bakımında da DNA onarımını destekleyen kremleri tercih etmeli ve temel cilt bakımı yapmalıyız.

  • Ann Boyutu
    
İLGİLİ HABERLER

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.

KATEGORİNİN HABERLERİ
BAŞ AĞRISINA VE HER DERDA
SARA HASTALIĞI
AĞIZ KOKUSU KABUS OLDUYSA
ZEHİRLENMELERE DİKKAT
OJENİZ NE RENK OLSUN
EN İYİ YAZ KOKULARI
ROBOT SEVGİLİLER
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :