Psikolojik nedenlere bağlı cinsel sorunlar erkeklerde yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu sorunların başında erken boşalma sorunu gelmektedir. Toplumumuzda yaygın olarak gözlenen erken boşalma gençlik çağlarından itibaren başlamakta, ileri yaşlarda değişmeden devam etmekte, bu da cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilemektedir. Erken boşalma nedeni ile eşleri ile sorunlar yaşamakta, utanç duyup rahatsız olsalar bile düzeltememektedirler.
Erken boşalma durumu sadece erkeklerin psikolojik sorunları nedeni ile ortaya çıkmamakta, evlilikteki düzensiz cinsel yaşam ve eşlerin isteksizliği de erken boşalmaya neden olabilmektedir.
Erken boşalma en çok gençlik çağındaki masturbasyon alışkanlığından etkilenmekte, bunu yoğun olarak uygulayan gençler ilerde erken boşalma ile karşılaşabilmektedir.
Psikolojik sorunlara bağlı bir diğer neden ise altında fiziksel nedenlerin bulunmadığı ereksiyon problemleridir.
Erkeklerin cinsel hayatı genel olarak sanılanın aksine mekanik düzeyde olmayıp, aynı kadınların ruhsal yaşamdan ve ikili ilişkilerden etkilenmeleri gibi, erkeklerin cinsel hayatı da yaşadıklarından, ekonomik ve ruhsal zorlukları bunun yanında evlilik ile ilgili sorunlardan etkilenmekte, başlarda var olan ereksiyon hâli bir süre sonra ortadan kaybolmaktadır.
Cinsel ilişkiyi başlatacak ve sürdürecek ereksiyon hâli bulunamamaktadır.
Bu durumun yarattığı sıkıntılar ereksiyonu daha da olumsuz etkilemekte, aralarda sağlanan ereksiyon hâli bile giderek ortadan kaybolmaktadır.
Erkeklerde rastlanan ve son zamanlarda giderek yaygınlaşan bir diğer sorun cinsel ilgi ve istek azlığıdır. Gerek çalışma hayatının yorucu koşturması gerekse eşinin cinsel konudaki istek ve arzu yokluğu erkeklerin cinsel hayatını ortadan kaldırmakta; ya bir başka insanla bu ilişkiyi devam ettirerek başına dert açmakta ya da artık cinsellikten soğumakta ve eşine eskisi gibi yaklaşmak istememektedir.
Bütün bunların sonucunda da cinsel ilgi ve istek azlığı yaşamakta, bir süre sonra cinsel hayattan elini eteğini çekmekte, bunun sıkıntısını yaşamakta ama nasıl çözeceğini bilememektedir.
Yaşanan ruhsal hastalıklar özellikle depresyonda cinsel ilgiyi azaltmakta, cinsel ilgi ve istek duymamaktadırlar. Panik bozukluk gibi anksiyete bozuklukları da erkeklerin cinsel yaşamını olumsuz etkilemekte, "Ölür kalır mıyım ya ilişkide kalbim durursa?" korkusu ile cinsel ilişkiden uzak hâle gelebilmektedirler.
Bütün bu bahsedilenler erkeklerin cinsel yaşamını olumsuz etkilemektedir.
Böyle durumlarda bir psikiyatra ya da psikoloğa başvurulması sorunun çözümünde yardımcı olacaktır.
Ancak bunların dışındaki cinsel sorunlarda bir üroloğa başvurulmasının ihmal edilmemesi önemlidir.
Doktordan utanmak, çekinmek yerine yardım almak erkeklerin de cinsel sorunlarını çözmelerine yardımcı olacaktır.
Uzm. Dr. R.Sabri YURDAKUL