Açık ve net olun. Ufaklık size bir sürü soru soracaktır. Bu soruların bir kısmı konunun etrafında da gezebilir (pejki insanlar öldüklerinde nereye giderler?) Burada çocuğunuzun asıl sormak istediği “Ben güvende miyi,m?” dir. Burada önceliğiniz çocuğunuzun paniğe kapılmasına engel olarak onu rahatlatmak olmalı. “Sen, ben kardeşin, baban, biz güvendeyiz. Endişe edecek bir şey yok.” Demeniz çok önemli. Çünkü o henüz çok küçük ve bu cümleleri sizin ağzınızdan duymaya ihtiyacı var.
Duygularını yansıtmasına izin verin. Endişelenebilir, huzursuz ya da mutsuz olabilir. “Huzursuz olma, korkma, üzülme” demeyin. O anki duygusunu yansıtıp rahatlamasına izin verin. “Şu anda üzgün ve huzursuz hissetmeni anlıyorum. Böyle hissetmen çok normal.” Diyerek duygularını anladığınızı ve böyle hissetmesinin yanlış olmadığını bilmesini sağlayın.
İşi yetişkinlere bırakması gerektiğini anlatın. Çocuklar kötü şeylerin kendilerine ve ailelerine olmasından endişe ederler. Siz yetişkinsiniz, aynı endişeleri taşıyorsunuz elbette ama bunu çocuğunuza hissettirmeniz doğru olmaz. Şuan hem kurtarma ve ilk yardım ekiplerinin deprem bölgesindeki insanlara yardımcı olduğunu, hastanelerin yaralıları iyileştirdiğini, polislerin etrafta güvenlik önlemleri aldığını ve sizin de bu eve tyaşınırken depreme dayanıklı olup olmadığını araştırdığınızı söyleyin. Senin endişelenmeni anlıyorum bir tanem. Ama bilmeni istiyorum k,i biz büyükler gerekeni yapıyoruz. Bizim işimiz bu. Büyükler çocukları korur.” Deyin.
Sonrasında zaman zaman bu sorulara geri dönebilir. Sabırlı bir şekilde onu yanıtlamaya devam edin. Yüzde yüz güvende olduğundan emin oluncaya kadar aynı soruyu 20 kere sorabilir. Sakin bir şekilde, göz kontağı kurarak, başınızı onunla aynı hizada tutarak, ellerinden tutarak ve ona güven vererek konuşun. “Biz seni koruyacağız.”
Bazen tek bir cümle yeterlidir.
“Sana ve ailemize bir zarar gelmesine asla izin vermeyiz”.