Okunma Sayısı: 15087
CANLI YORUMLAR

NEDEN ANAOKULUNA GİTMELİ?

Bilmeniz gerekenler...

Okul öncesi eğitim için hazır olma yaşı her çocuk için aynı değildir. Ancak genel olarak anaokuluna başlama yaşının 2-4 yaş arası olduğu söylenebilir.

Gelişimsel olarak bazı çocuklar 2 yaşında, bazı çocuklar da 3-4 yaşında anaokuluna başlamak için hazır olabiliyor.

Annenin çalışması nedeniyle daha önceden anneden ayrı kalmaya alışık olan, ihtiyaçlarını konuşarak veya başka biçimlerde ifade edebilen, basit komutları izleyebilen, yürüme ve koşma gibi kaba motor fonksiyonları gelişmiş olan çocuklar hangi yaşta olurlarsa olsunlar, anaokuluna başlayabilirler.

Konuşma, yeme, hırçınlık, saldırganlık, büyüklerden ayrılamama, aşırı hareketlilik gibi sorunları olan çocukların anaokuluna gitmeleri de özellikle tavsiye edilebilmektedir.

Kaygılı anne-babalar… 

Unutmayın ki çocukların yeni ortamlara uyum yeteneği çok yüksektir. Onun bu uyum yeteneğinin anne-babalar tarafından engellenmemesi gerekir. 

Aileler çocuklarını kreşe başlatma kararı verdiğinde, çocuktan önce anne-baba olarak kendilerinin buna gerçekten hazırlanması ve kararlarından emin olması gereklidir. 

 

Anne-babalar çocuğun kreşe başlatma kararı konusunda ne kadar rahat olursa, çocuklar da, kendileri de o kadar az sorun yaşarlar. Anaokuluna başlamadan önce çocukla okul hakkında bol bol konuşmak, anaokullarında sıklıkla yapılan faaliyetleri çocuğa yavaş yavaş tanıtmak önemlidir. Örneğin evde makasla kağıt kesmeye ve boya kalemlerine alışkın bir çocuk, anaokulunda da aynı kağıt ve boyaları görünce rahatlar. Anne-babaların çocuğunuzun önemli bir adım atmakta olduğunu kabul etmeleri ve onu desteklemeleri önemli olmakla birlikte, farkında olarak veya olmayarak, bu değişiklik konusunun üzerinde çok fazla durmaları, yaşayacağı değişikliği çok fazla vurgulamaları da çocuğun kaygısını artırabilir.

Küçük çocukların anne-babaların verdiği sözel olmayan sinyalleri okumakta usta oldukları unutulmamalıdır. Bu nedenle eğer anne-baba onu kreşe başlattığı için suçluluk duyuyor ya da nasıl onu kreşe bırakıp çıkacağı konusunda endişe hissediyorsa, büyük olasılıkla çocuk da bunu hissedecektir. Çocuğun kreşe rahat bir şekilde uyum sağlaması ve burada mutlu olması için öncelikle anne-babanın bu konuda kararlı, rahat ve emin davranması çok önemlidir.

Çocuğu kreşe gönderme kararı konusunda anne-baba ne kadar sakin ve emin davranırsa, çocuk da kendini o kadar güvende hissedecektir. Anne-babanın en ufak bir güvensizlik ya da tereddüdü ise çocuğun güvensizlik hissini ve kaygısını şiddetlendirecektir.

Hiç evden ayrılmamışsa

Hiç ayrılık yaşamamış çocuğun aniden farklı bir ortamda yalnız kalması endişe ve kaygıyı fazla hissetmesine neden olabilir. Bu nedenle çocuğun kısa süreli ayrılıklara alışması için önceden hafta sonu bir yakınına bırakılması, gün içinde belli saatlerde evde ya da başka bir ortamda anneden ayrı biriyle kalması tavsiye edilir.

Çocuğunuz çekingense

Çekingen çocuklarda öğretmen yardımı olmadığında çekingenlik ve güvensizliğin artması gözlenebilir. Bu gibi durumlarda öğretmenle işbirliği yapılarak, çocuğun kendini ifade etmesinin sağlanması önemlidir.

Yeni bir ortama girildiğinde, kişide belli bir düzeyde kaygı oluşması yalnızca çocuklara has değildir; yetişkinlikte de bu yaşanan bir durumdur. Bu, zamanla aşılabilecek bir şey olduğu gibi, aşılmasına yardımcı olacak şey de evden ayrılmaya çocuğu hazırlamaktır.

 

Anaokuluna başlama gibi çok önemli bir kararının çocuğun anlık isteklerine bakılmaksızın anne-baba tarafından verilmesi gerekir. Çocuğun istemediği takdirde okuldan alınacağını bilmesi veya bunu sezmesi, okula uyumunu ve düzenli devam etmesinin sağlanmasını zorlaştırır, hatta bazı hallerde imkansız hale sokar. Bu nedenle, anaokulu ile ilgili önemli bir sorun ya da hastalık durumu olmadığı sürece okuldan ayrılmasının söz konusu olmadığı çocuğa anlatılmalıdır. 

Çocuk anaokulunda, sosyal olarak paylaşmayı, sıra beklemeyi, kurallara uymayı, karşılıklı konuşmayı, oyun kurmayı, yaşıtları ile çıkan çatışmaları çözmeyi, kendini korumayı ve diğer çocukların haklarına saygı göstermeyi öğrenir.

Anaokullarındaki kesme, yapıştırma, boyama, kalem kullanma gibi faaliyetlerin düzenli olarak yapılması ise çocukların ince motor becerilerini geliştirir. Ayrıca koşma, zıplama, fırlatma, tırmanma gibi faaliyetlerle de kaba motor fonksiyonlarını kullanır ve geliştirir.

Canlandırma, taklit ve hayali oyunlar sayesinde hayal gücü gelişir. 

Arkadaşları ve öğretmenleri ile konuşmak dil becerilerini geliştirir.

 

  • Ann Boyutu
    
İLGİLİ HABERLER

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
1
aslı
Cevapla aslı
10.11.2011 08:58:50
evet anaokula gitmesi gerek bende aynı konudayım yukarıdada cok guzel ifade etmıssınız ama benım üc bucuk yasında bır oglum var ve onu okula gonderemıyorum benden kopamıyor. daha farklı ne yapabılırım.
Cevap Yaz
1

KATEGORİNİN HABERLERİ
ÇOCUĞUNUZ VE SUDA GÜVENLİK
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM YERLERİ
O ŞİMDİ SOSYAL GÖZLEMCİ!
HAYAL GÜCÜNÜ DESTEKLEYİN
DOĞRU SAÇ DOĞRU MAKYAJLA
BAZILARI KASLI SEVER
MİNİKLERİN BOYUT ZİYARETİ
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :